Anadolu ekonomisi her şeyin farkında

2016 yılını değerlendiren Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, “Darbe girişiminde başarısız olanlar şimdi de ekonomi ve finans alanında saldırıya geçmiştir. Anadolu ekonomisi her şeyin farkındadır. Bizler hiçbir oyuna boyun eğmeyeceğiz” dedi

Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk ve Başkan Yardımcıları 2016 yılını değerlendirmek üzere basının karşısına çıktı. KTO Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıda Başkan Öztürk, 2016 yılında Türkiye genelinde ve Konya’daki ekonomik durumu ele aldı. 2016 yılında bütün dünyada ekonomik durgunluk ve buna bağlı bir büyüme sorunu yaşandığını ifade eden Öztürk, “Dünya ekonomisi 2016 yılını oldukça vasat bir büyümeyle kapatmıştır. 2016 yılı özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından da, düşük seyreden petrol ve emtia fiyatları nedeniyle zorlayıcı bir yıl olmuştur. Küresel ekonomi 2016 yılının ilk 10 ayında dolar bazında yüzde 4 daralmıştır. Böylelikle 2009’dan sonraki en düşük büyümesini gerçekleştirmiştir” dedi

RUSYA OLUMLU KATKI YAPAR

Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi ve artan risklerin etkileriyle yılın ikinci yarısında zayıflayan bir performans sergilediği belirten Başkan öztürk, şöyle konuştu: “Öte yandan 3. çeyrekte söz konusu gelişim hızı yüzde -1,8 oranında gerçekleşerek ekonomide yıllık bazda bir daralmaya işaret etmiştir. Böylece Türkiye ekonomisi küresel krizin etkilerinin hissedildiği 2009 yılından sonra ilk kez bir GSYH düşüşü kaydetmiştir. Bu düşüşün uluslararası ve ulusal olumsuzlukların bir araya gelmesi sonucu oluşan konjonktürel bir düşüş olduğu ve geçici bir durumu yansıttığı düşünülmektedir. Artan terör saldırıları ve Rusya ile gerilen ilişkilere istinaden 2016’da belirgin biçimde zayıflayan turizm sektörünün büyüme üzerindeki olumsuz etkisi altı çizilmesi gereken bir gelişmedir. Rusya ile sağlanan normalleşme ortamı ile birlikte bu parametrenin 2017 yılı başından itibaren olumlu yönde katkı yapması beklenmektedir.”

DIŞ TİCARET OLUMSUZ ETKİLENDİ

Türkiye’de işsizlik oranının 2016 yılına yüzde 11,1 ile giriş yaparken sonrasında Nisan ayında yüzde 9,3’e düştüğünü söyleyen Öztürk, “Daha sonra ekonomideki yavaşlamayla birlikte 3. çeyrekte güçlenerek Ekim döneminde yüzde 11,8’e ulaşmıştır. 2016 yılı küresel ekonomideki yavaşlama ile ulusal bazlı faktörlerin bileşimi sonucunda Türkiye ekonomisini dış ticaretin olumsuz etkilerine maruz bırakan bir dönem olmuştur. Türkiye’nin ihracatı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,8 azalarak 142.6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalatımız ise yüzde 4,17 oranında azalarak 198.5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.  Dış ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 2,8 gerileyerek 351 milyar dolardan, 341 milyar dolara düşmüştür. Dış ticaret açığı ise yüzde 11,4 azalarak 63.4 milyar dolardan, 56 milyar dolara inmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı da 2015'te yüzde 69,4 iken 2016’da yüzde 71,8'e yükselmiştir” ifadelerine yer verdi.

EKONOMİ VE FİNANSTA SALDIRIYA GEÇTİLER

“Darbe girişiminde başarısız olanlar şimdi de ekonomi ve finans alanında saldırıya geçmiştir” diyen öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Son zamanlarda ülkemiz, küresel finans terörüyle karşı karşıyadır. Ve buradaki en etkin silahları de kredi derecelendirme kuruluşlarıdır. 15 Temmuz darbe girişimi bertaraf edildikten iki gün sonra S&P ajandasında olmamasına rağmen hızlı bir şekilde reaksiyon göstererek aceleyle not düşürme kararı vermiştir.Bu olumsuz not düşüşü başta olmak üzere kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen haberler de gidişattaki olumsuz gelişmeleri tetiklemiştir. 15 Temmuz darbe girişimini izleyen dönemde Türkiye ekonomisi iç ve dış aktörlerin farklı yöntem ve müdahaleleriyle kırılgan bir hale getirilmeye çalışılıyor.  Burada asıl mesele, Türkiye’nin etkin bir aktör olmasını engellemek. Türkiye ne zaman yapısal sorunlarına odaklansa, büyük projelere başlasa ve geleceğini şekillendirecek anayasa değişikliği ve benzeri adımları atma sürecine girse, çok farklı bir süreç başlıyor, başlatılıyor. Amaç, Türkiye'nin odak noktasını değiştirmek! Türkiye'nin hem ekonomik hem de siyasi odağında yaşayacağı bir kayma, yalnızca ülkemiz için değil, bölgenin de siyasi ve ekonomik istikrarı için oldukça önemlidir.  Bu gerçeği unutmadan, her türlü müdahaleye ve manipülasyon girişimlerine karşı durmak her zamankinden daha hayatidir. Anadolu ekonomisi her şeyin farkındadır. Bizler hiçbir oyuna boyun eğmeyerek, herşeye inat dik durarak, daha çok çalışarak, daha çok üreterek ve daha çok yatırım yaparak, tüm oyunları bozacak ve ekonomimizin teminatı olmaya devam edeceğiz.”

NİTELİKLİ ÜRETİM ARTIRILMALI

Konya’nın ihracatta 2016 yılında düşüş yaşandığını ifade eden Öztürk şöyle konuştu: “İhracatımızda meydana gelen bu düşüşün en önemli nedenleri dünya genelinde yaşanan dış ticaret daralması, petrol fiyatlarının düşmesi ve komşu ülkelerde meydana gelen siyasi krizlerdir. Konya ihracatı; 2001 yılında 100 milyon dolar, 2005 yılında 424 milyon dolar, 2010 yılında 995 milyon dolar, 2016 yılı ihracatımız ise 1.3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2017 yılı ihracat hedefimiz ise 1.5 milyar dolar. Konya’nın 2016 yılı ihracatı 2015 yılına göre yüzde 2,9 azalmıştır. En fazla ihracat yapan 15. il konumundayız. Konya’nın 2016 yılı ithalatı 2015 yılına göre yüzde 9 azalmıştır. En fazla ithalat yapan 17. il konumundayız. Konya’da ihracatçı firma sayısı 2016 yılında 2015 yılına oranla yüzde  5,6 artış ile 1.473 ulaşmıştır ve Türkiye genelinde ihracatçı firma sayısı bakımından 6. İl durumundayız.  Toplam ihracatçı sayımız neredeyse 43 ilin ihracatçı firma sayısına eş değerdir. İhracat miktarımızın en fazla artış sağladığı ülkeler ise sırayla Pakistan, Almanya ve Yunanistan olarak görülmektedir.  Buna karşılık ihracat kaybımızın en fazla olduğu ülkeler ise Cezayir, Suudi Arabistan ve Irak’tır. İlimiz yaklaşık 91 farklı sektörde ihracat gerçekleştirmektedir. En çok ihracatımız olan sektörler ise Makinalar, Yedek Parça ve Süt Ürünleridir. Konya iş dünyası olarak ihracatımızdaki bu düşüşü durdurmak ve yeniden bir ivme kazandırmak için daha çok ve nitelikli üretim ve hızlı ticaret yapmamız gerekmektedir. Şayet bu dengeyi sağlayamaz isek  ihracat anlamında istenilen seviyeye öngörülen zamanda ulaşmamız mümkün olmayacaktır.  Bundan dolayı imalata verdiğimiz önem kadar pazarlamaya, marka geliştirmeye ve inovasyona da önem vermemiz gerekmektedir. 

ÜNİVERSİTE KAMPÜSÜ BÜYÜYOR

Konya Ticaret Odası faaliyetleri hakkında da konuşan Öztürk, “Konya Ticaret Odası olarak, yürüttüğümüz ve yürüteceğimiz projelerimizle, Konya’nın ihracatını artırmak, iş dünyamızın başta nitelikli ara eleman sorunu olmak üzere tüm sorunlarına çözüm bulmak, üyelerimizin ticaret hayatında yaşadığı sıkıntıları gidererek özel sektörün ülke ekonomisine maksimum katkıyı sağlaması için çalışıyoruz, çalışacağız” dedi. Öztürk, konuşmasına şöyle devam etti: “Konya Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfımız ‘Kamu Yararına Vakıf’ olabilmek için gerekli müracaatları yapmış ve süreç devam etmektedir. Beş Bakanlık ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başarılı bir şekilde gerekli teftişler yapılmış olup raporlama işlemleri devam etmektedir. KTO Karatay Üniversitemizde; 6 bin 500 öğrenci 6 Fakülte 51 Program 3 Enstitü 2 Meslek Yüksekokulu 1  Yüksekokul bulunmaktadır. KTO Karatay Üniversitesi Üniversitemiz 270 akademisyenle eğitim öğretimine devam etmektedir. Şuanda 100 bin metrekare alana sahip olan üniversitemiz, önümüzdeki yıllarda genişleme alanıyla birlikte 200 bin metrekare alana sahip olacaktır. Konya Ticaret Odası’nın ‘İnsana Yatırım Geleceğe Yatırım’ anlayışıyla çıktığı yolda, Konya iş dünyasına yapacağı en önemli katkılardan birisi de Mesleki Eğitim Merkezi’dir. Projemizin bu sene Haziran ayında tamamlanması öngörülmektedir. Eğitim Merkezimiz, Fuar Merkezimizle ile aynı arazide ve yanında yapılmaktadır. Dış Ticaret Merkezi, Odamızın, Konya’nın dış ticaret konusundaki engelleri ortadan kaldırıp, ihracatını artırmaya yönelik gerçekleştireceği bir diğer bir projesidir. Projemizin fizibilite çalışmalarına başlanmış olup iki yıl içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. Kurulacak bu merkezde ihracatı geliştirmeye yönelik; Danışmanlık faaliyetleri Eğitim faaliyetleri Ulusal ve uluslararası Pazar araştırması Sektörel Pazar araştırması Uluslararası iş forumları ve etkinlikler B2B ve uluslararası fuar organizasyonları ve benzeri hizmetler Konya iş dünyasına sunulacaktır. Stratejik Araştırmalar Merkezi, Odamızın, önümüzdeki üç yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediği bir diğer projesidir. Bu merkez, Türkiye’de ilk yerel Tink-Tank kuruluşu olma özelliğine sahip olacaktır.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri