Altyapılarımız ve TÜFAD

Recep Çınar

Önce altyapılar...

Bir kulübün altyapısında başarının temel parametresi alınan skor ya da şampiyonluklar değildir elbette...

Grubunda ya da kategorinde ipi göğüslemenin, şampiyon olmanın, iyi skorlara imza atmanın çok alıcısı olmaz...

Geçici bir başarıdır, sunni bir teneffüstür, hepsi o kadar...

Esas mesele şudur...

Altyapından hangi oyuncuyu yetiştirdin?

Altyapılarda görev yapanlara sorulması gereken, doğru ve makul  soru budur...

Konyaspor, Anadolu Selçukluspor veya diğer kulüplerin altyapılarında görev yapanlar...

Adı ya da titri ne olursa olsun...

Son zamanlarda yukarıya bir yıldız sunmuşlar mıdır?

Ya da sunacaklar mıdır?

Esas mesele budur...

xxx

Şu bir gerçek ki, Konya bir futbol şehri değil...

Ama potansiyeli olan bir şehir...

Sorunu organize olamamasında...

Sorunu organizasyon şemasında...

Sorunu var olan potansiyelini üretime çevirebilecek futbol aklından her geçen gün uzaklaşmasında...

Sorunu görevlendirilmelerin ahbap-çavuş ilişkisi ile yapılmasında...

Sorunu Konyaspor'un ya da Konya Anadolu Selçukluspor'un iş kapısı gibi görülmesinde...

Sorunu toplam kalitesinde...

Şunun da altını çizmekte yarar var...

Altyapılardan futbolcu yetiştirmenin ya da bu anlamda başarıya giden yolun tek başına teknik adam performansından geçmediği bir gerçek...

Teknik adam performansının yanında, idari, ekonomik, fiziki şartlar, kulüp modeli vs. gibi önemli unsurlar gerçeğini de ıskalamamak lazım...

xxx

Sorunun çözümü kolay değil bunu biliyorum...

Özellikle kendi ikballerini değil, şehri seven, şehrin kulübünü seven, görev aldığında iyi Konyasporlu gibi görünen, görev almadığı zaman kulübüne ihanet etmeyen, idealist yetiştiricilere ihtiyacımız var...

Böyle yetiştiricileri bulmak da yönetenlerin işidir...

Mesele de burada düğümleniyor aslında...

Böyle yetiştiricileri bulacak yöneticileri de bulup çıkarmalı bu şehir...

“Seçim” derdine düşmüş yönetici ile “geçim” derdine düşmüş antrenörler olduğu müddetçe, biz bu tür yazıları daha çok yazarız...    

Parayı bastırıp oyuncu bulup getirmek  işin en kolay tarafıdır...

Eski parayla ayda 25 milyar, yeni parayla 25 bin lira maaş alan altyapı antrenörlerin, bunun karşılığı olan bir tek yeteneği bulup çıkarıyorlar mı? ben ona bakarım...

Yazımın başında da söylediğim gibi, altyapı takımlarının aldığı iyi skorlar, şampiyonluklar hikaye...

Sana bir Selim Ay  ya da  bir Recep Aydın sunamayacaklarsa, dünya şampiyonu olsalar ne yazar, olmasalar ne yazar!

xxx

“ATA KİBİRLE BİNEN, EVE YÜRÜYEREK GİDER”miş...

Aynen Ali Bingöl'de olduğu gibi...

TÜFAD Konya Şubesi, geçtiğimiz pazartesi günü olağanüstü bir seçim gerçekleştirdi ve 1,5 yıl önce göreve getirilen, ancak başarısız olan, 1,5 yıl koltuğa yapışan ve tahammül sınırlarını zorlayan  Ali Bingöl'e “artık yeter” dedi arkadaşları...

Kim bunlar?

Yola birlikte çıktığı insanlar...

xxx

TÜFAD Konya şubesi tarihinde ilk kez bir olağanüstü genel kurula gidilmeşse, demek ki ortada bir başarısızlık söz konusu...

Bencilleştiği,  kibirlendiği, yola birlikte çıktıkları ile değil, yolda buldukları ile TÜFAD'ı yönetmeye kalktığı söylendi...

Doğru mudur?

Bilemem...

Ama söylenenler bunlar...

Konyalı antrenörlerin, TÜFAD yöneticilerinin Ali Bingöl ile ilgili sıkıntıları olduğunu biliyordum, ancak derinlerine inmemiştim meselenin...

Yazmamazlık etmeyeceğim...

Bingöl'ün yola çıktığı arkadaşlarına karşı takındığı tavır, onları hiçe sayması, itibarsızlaştırma girişimi vs.

Daha büyük yanlış ise TÜFAD'ı kullanarak Konyaspor'a postu sermesi...

Hem de “İsmet Karababa'nın yaptığını yapmayacağım” demesine rağmen...

Konyaspor'a ne veriyor, Konyaspor'dan ne alıyor, bunun da masaya yatırılması lazım ya neyse...

Fazla uzatmanın anlamı yok...

TÜFAD'ın tarihinde ilk defa bir yönetim, hem de  Ali Bingöl'ün  “ayak diretmesine” rağmen, olağanüstü genel kurul kararı alıyor, kendisi  hariç aynı yönetim yeniden seçiliyorsa, burada “defolu” olan yönetim değil, bizatihi  Ali Bingöl'ün kendisi...