1 Şubat'tan itibaren yürürlüğe girecek yönetmelik değişikliği ile kredi kartına taksitle altın satma dönemi sona erecek. Yeni uygulamayla tefeciliğin önüne geçilmesi hedefleniyor. Uygulamaya Diyanet ve Tüketiciler Birliği de destek veriyor.
1 Şubat'tan itibaren yürürlüğe girecek yönetmelikle kredi kartına taksitle altın satma dönemi sona eriyor. Yeni uygulamaya esnaf tepki gösterirken, Diyanet ise destek veriyor. Diyanet, kredi kartı ile altın satışının caiz olmadığını dile getiriyor. Tüketiciler Birliği ise taksitli altın satışının zamanla tefeciliğe dönüştüğüne belirterek, uygulamaya destek verdi. Konya Sarraflar ve Kuyumcular Dernek Başkanı Mehmet Tüfekçioğlu, taksitlendirmenin altın sektörünün motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Tüfekçioğlu, “Ekonomiye baktığımızda piyasadaki emisyon harcı sıcak para kullanımı sabit kalırken kredi kartı ile alışverişte ciddi artış yaşanıyor. Eğer kredi kartı kullanımına kısıtlama getirilirse sektörümüzde ciddi piyasa daralması görülebilir. Altın satın alırken en azından 3 veya 5 taksit olması daha uygun olur. Bu kapsamda tüketimin kaynağı bizim için çok önemli. Kredi ile desteklenen tüketim, üretim artışına mı yol açıyor, ithalatı mı körüklüyor ya da cari açığı ne ölçüde büyütüyor? Bütün bunları da değerlendirmek gerekir” dedi.
SARRAFLAR MAĞDUR OLACAK
Bazı sarraf ve kuyumcuların mesleklerini kötü amaçla icra ettiğini ifade eden Tüfekçioğlu, “Maalesef bazı sarraf ve kuyumcular, altın sektörünü para alışverişinde kullanıyor. Kredi kartıyla alışveriş yapılmış gibi gösterip borç para alınıyor. Kartla taksit taksit ödeniyor. Fakat, bu yönetmelik bazı iyi müşterilerin ve kuyumcuların da zararına olacağa benziyor. Çünkü, müşterilerimiz içinde iyi niyetle altın almaya gelenlerin sayısı da azımsanacak gibi değil. Bu müşteriler, doğum günlerinde ya da düğünlerde altın alma ihtiyacı hissediyor. Bu yönetmelikle birlikte müşterilerin çoğunluğu, nakit para vererek altın alamayacak. Kredi kartı ile yapılan altın taksitlendirmelerinin artık yapılmayacak olması, bir noktada samimi müşterileri ve sarrafları mağdur edecek. Sonuç olarak art niyetli insanlar yüzünden, sarrafçılık ve kuyumculuk sekteye uğrayacak. Bu yönergenin 1 Şubat'ta uygulamaya girmesi kuyumcuların, elden taksit yapma yoluna başvurma ihtimalini de yükseltecektir” ifadelerini kullandı.
TEFECİLİĞİN ÖNÜ KESİLECEK
Altın alışverişlerindeki kredi kartı taksitlendirmelerinin son bulacak olması hakkın açıklama yapan Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Birlik Şube Başkanı Mustafa Dinç de, “Taksitli alışverişler, bazı kötü amaçlı insanların aracı oldu. Bu insanlar taksit alışverişleri tefeciliğe çevirdi. Bundan dolayı kredi kartaları ile yapılan taksitli altın alışverişlerine sıkı denetim getirilecek. Beyaz eşya alım ve satımlarını da kapsayacak olan bu yönetmelikte, beyaz eşyada yapılan taksitlendirmeler en fazla 8 ay olacak. Bundan dolayı bankalar, 1 Şubat'a kadar düşük taksit imkanlarıyla insanları alışveriş yapmaya teşvik ediyor. Bu uygulama, makro ekonomi açısından önemlidir. Çünkü, kredi kartı ile alışveriş ülkemizde çok fazla yapılmakta. Bunun sonucunda da kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaş, ekonominin zarar görmesine neden oluyor. Yapılan uygulamanın gerekliliği tartışılmaz. Fakat iş bu noktaya gelmeden önce önlem alınmalıydı. Vatandaş ve satıcı, 1 Şubat'ta uygulamaya girecek olan yönetmeliği pek hoş karşılamayacak. Satıcılar, uygulamaya karşı kendi yöntemlerini geliştirerek altın alışverişlerinde elden taksitlendirme yoluna başvuracaktır. Bu da fiyatların yükselmesine neden olacak. Çünkü satıcılar, bankalardan alması gereken parayı gününde ve sıkıntısız bir şekilde alıyordu. Yeni yönetmelik ile birlikte, iyi niyetli vatandaşlar ve satıcılar mağdur olacak. Alışverişlerde sıkıntı yaşanacak” dedi
VERESİYE ALIŞVERİŞ CAİZ DEĞİL
İl Müftü Yardımcısı Hamza Küçük ise, Diyanet İşleri Başkanlığınca altınının para olarak kabul edildiğini, bundan dolayı da altın ödemelerinin taksitle yapılmasının caiz olmadığını söyledi. Küçük, “Diyanet İşleri Başkanılığı tarafından kabul görülen duruma göre altın bey akti değil, sarf aktidir. Yani altın fıkıhçılarımız eşya ya da mal olarak kabul edilmeyip para olarak değer görmektedir. Bu kabule göre de altın alım ve satımlarının veresiye yöntemiyle bile gerçekleşmesi doğru değildir. Taksitlendirme olarak bu bahsi açmaya zaten gerek yok. Taksitlendirme yöntemiyle altın alınıp satılması caiz değildir. Uygulama bu caiz olmayan durumu ortadana kaldıracaktır” diye konuştu.
ADEM DEMİREL merhabahaber.com