Bu başlık tam olarak doğru mu veya doğru değil mi bilmiyorum. Ama sanki tam da bunun yaşanan realiteyi çağrıştıran veya bu durumu sergileyen bir durumu var ortada.
Ülkemiz bir bataklığın içine sürükleniyor, diyeceğim ama sanki sürükleneli çok oldu da tam bataklığın ortasında iyice tabana gömülmemek için çırpınıyor. Bu yazıyı okuyan (eğer okuyan varsa) kardeşlerimiz: “Ne çırpınması eli-kolu bağlı, tepesi aşağı, dibe doğru batıp gidiyor.” Diyecekler. Zaten ben de aynı düşünüyorum. Ama belki biraz ümitle ve samimi bir temenni ile çırpınmasını-direnmesini istiyorum.
Dünyada da durum böyledir. Özellikle İslam Dünyası, Ortadoğu ve Filistin/Gazze felaketin cehennemini yaşıyorlar. Zavallı, yalnız bırakılmış, itilip-kakılmış, ambargo ülkesi İran çırpınıyor, didiniyor ama yetersiz kalıyor. İslam ülkeleri ona(İran’a) hiç sahip çıkmıyorlar. Onu da tamamen susturmak için ABD habire askeri yığınak yığmaya devam ediyor. Buna karşı İran’da Hizbullah’la, Yemen’deki Husilerle direnmeye çalışıyor. Kısaca dışarıda da durum iyi değil. Bu söylediklerim benim/bizim inancımız ve ümidimiz yönüyle değildir Çünkü “La taknetu min Rahmetullahi illelkavmülkafirun.” “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allah’ın rahmetinden ancak kafirler ümit keserler.”
Neyse hem dışarıda; dış dünyada ve hem de ülkemiz içinde tek alternatif Saadet partisidir. Saadet Partisi dışında hiçbir parti, cemaat, STK, şu- bu; bu işi ne dert ediniyor, ne de çözüme yönelik bilgiye-vizyona sahiptir. Münkeratın önlenmesi için nehyianilmünker yapan tek grup bu camiadır. Bugün iktidara gelsin; ben iddia ediyorum: Türkiye’nin meselelerini-problemlerini üç ayda tamamen çözer.
Ancak ne gariptir ki vatandaşın alternatifinde alternatifsiz olan Saadet Partisi yok. Yazının başlığında bunu kastediyorum. Neyin inadı, neyin korkusu, veya neyin Öfkesi bu anlamış değilim.
“Efendim siz altılı masayla beraberdiniz.” Eee ne olmuş? “ İşte şey;..... DEP-düp, şep-şüp...” Bugün adamlar terörist başını meclise çağırıyorlar. Cübbeliyi futbol topu gibi oradan oraya sektiriyorlar...vs. “Tamam Onların işi bitti, onların hiçbirini ne seviyor ne de destekliyoruz.” “Siz bin kere de doğru olsanız ve her konuda siz haklı da çıksanız size gelmiyoruz.”
Bu duruma sebep olan tüm sorumlulara Allah hidayet, akıl ve izan versin. Bu duruma iktidar ve iktidarın borazanları, kendilerinden başka herkesi vatan haini ilan ederek düşmanlaştırarak sebep oldular. İnsanları koyu fanatizmle-tarafgirlikle gözlerini kör, kulaklarını sağır, beyinlerini dumura uğrattılar. İnsanları Mankurtlaştırıp düşünemez hale getirdiler. Ne kadar hacı hoca varsa özellikle şu İslam dininin kendisine zarar veren radikaller de bu sürece katkıda bulundular.
Aklı başındaki üniversite hocaları, Prof.ler öteki yalaka, geri zekalı, arsız pis meslektaşları kadar cesaret gösteremediler. (Tabii hükümet desteği veya kösteği var.)
Büyük bir girdap içinde ülkemiz ve İslam alemi dönüp duruyor. Bu partiye, bu gruba (SP’ye) imkan tanınmıyor. Öyle eleştiriler ve değerlendirmeler yapılıyor ki inanın çocukların bile yapamayacağı gülünç eleştirilerle (bize) tavır alınıyor. Yazık, ki ne yazık
Neyse “Zalike takdiirul azizil aliim” Allah’ın takdir ettiğinden başkası olmaz.