Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Solmazgül, kendilerine bağımsız Ülkücüler adını vererek cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yönlendirme amaçlı açıklamalar yapan kişilere ilişkin "Milliyetçi ve muhafazakâr camiayı bölerek manipüle etmek amacıyla ‘bağımsız ve eski ülkücüler’ adını veren ne idüğü belirsiz kişiler, bir yerlere yanaşmak, yamanmak ve nemalanmak için tekrar piyasaya sürüldüler." dedi.
Süleyman Solmazgül, mahalli seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde aynı oyunlar sahneye konulmaya başlandığını belirtti. "Gerek BBP ve Alperen Ocakları camiasında gerekse ülkü ocakları camiasında milliyetçi ve muhafazakâr camiayı bölüp parçalayıp manipüle etmeye çalışanların farklı bahanelerle ve farklı isimler adı altında ortalığa dökülmeye başladılar" diyen Solmazgül, "Bağımsız ve eski ülkücüler adını veren, ne idüğü belirsiz, haysiyet yoksunu kişi ve gruplar bir yerlere yanaşmak, yamanmak ve nemalanmak için tekrar piyasaya sürüldüler. Türk milletinin kaderi ve ülkemizin bekâsı söz konusuyken; ortada gözükmeyen şeref yoksunlarının, bugün Alperenliğin ülkücülüğün tarifini yapmaları, vatan ve millet sevgisi dersleri vermeleri bir kaç zavallının pişkinliğinden başka bir şey değildir. Bugün Büyük Birlik Partisi’ne liderine ve Alperen Ocaklarına akıllarınca istikamet vermeye çalışan bu zavallıların ağızlarından düşürmedikleri Rahmetli Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan ve nice ülkü devlerinin hayatından, çilesinden, derdinden ve ideallerinden zerre nasip almadıkları gün gibi ortadadır. Türk-İslam ülkücülerinin manevi liderlerinden Seyid Ahmet Arvasi, bu gibi insanları yıllar öncesinde bizlere söylemiştir. Bu ülkede ülkücüler var, ülkücü geçinenler var. Ülkücüden ve ülkücülükten geçinenler var. Dün olduğu gibi bugünde ülkücü kimliği ile suyun başındakilere yaranmaya çalışan güç ve otoriteye meftun çakma ülkücüler her daim olmuştur bundan sonrada olacaktır." dedi.
Her seçim öncesi milliyetçi camiada bu fitne ateşini yakmaya çalışanların çabalarının nafile olduğunu vurgulayan Solmazgül, "Herkes şunu bilsin ki; ‘Artık şehit gelmiyor’ maskesi altında Türkiye'yi, BOP eş başkanlığı misyonuyla, komşu coğrafyamızdaki bölünmelerle eşgüdümlü olarak bölenlere izin vermeyeceğiz. Barış yapıyoruz diye ülkemizin bir bölümünü, silahını bırakmadığı halde müzakere masasında muhatap kabul edilen eşkıyanın temsilcililerinin yönettiği yerel yönetimlere otoriteyi terk edenlerle ve egemenliğimizi paylaşanlarla mücadele edeceğiz. Şehit liderimizin dava dosyasını kapatanlarla içimizde ve dışımızda şehit liderimizi 'yaşasaydı bizi desteklerdi' diyen sahtekârlarla eskisinden daha kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. Kişisel ihtiras ve zaaflarını başka bir siyasi organizasyonun müdahalesine açık hale getiren, Siyasi iktidar merkezli ve belli bir sekretaryadan yönlendirildiği belli olan, ‘hıyarım var diyene tuzla koşan’ havuz medyalarına kendilerini kullandıranlar; göreceksiniz, bu süreç geçtikten sonra bir bardak suda kopardıkları fırtınada kendileri boğulacak. Yaktıkları fitne ateşinde de kaçınılmaz bir şekilde odun olacaklardır. Nasıl merhum liderimiz zamanında tarlamızı sürmek isteyenler başarılı olamadıysa, şimdide başarılı olamayacaklar. Hakikatlerle ihlâsımızla, soğukkanlılığımızla ve birilerini miting meydanlarında çıldırtacak ve kapalı kapılar ardında tuzak kurdurtacak kadar ürküten güçlü bir özgül ağırlığımızla başa çıkamayacaklardır." ifadelerini kullandı. CİHAN