Almanya'daki Neo-Nazi Davası'nda ilk duruşma

Almanya'da sekiz Türk, bir Yunan ve bir Alman polis memurunun öldürülmesi ile ilgili başlatılan Neo-Nazi Davası'nın ilk duruşması bugün görüldü.

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüyle ilgili dava Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde bugün görülmeye başlandı. Duruşmayı 50 gazeteci izlerken TBMM İnsan Hakları Komisyonu da oradaydı.

İlk duruşma öncesi mahkeme önünde ise kargaşa hakimdi. Duruşma salonuna girmek isteyenler yaklaşık 10 saat önce mahkeme önündekuyruk oluştururken, Türkiye'den TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, üyeler Kerim Özkul, Mahmut Tazal, Çağatay Kılıç ve Mustafa Erdem ile AK Parti’den Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can da duruşmayı izlemek üzere gelenler arasındaydı.

Bu arada mahkeme çevresinde toplanan kalabalık, ırkçılık karşıtı çeşitli sloganlar attılar ve NSU davası sanıklarını protesto ettiler.

"NAZİ ÖRGÜTÜ ÜYELERİYLE AYNI SIRADA BEKLETİLMEMİZ SAYGISIZLIKTIR"

CHP Yurt Dışı Örgütlenmeden Sorumlu Koordinatör Ali Kılıç ise davadan beklentilerinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Beklentimiz aslında çok yüksek. Sonuçta bir hukuk devletinden bahsediyoruz. Almanya Nürnberg Mahkemeleri’nden sonra Münih mahkemesiyle karşı karşıya bir sınav veriyor. Gerçekten bir hukuk devleti olup olmadığını ispatlamak konumunda. Yani yıllardır vitrine konulan bir hukuk devletiyle mi karşı karşıyayız ya da gerçekten burada Alman olmayan, başka inançlardan, başka etnik kimliklerden gelen insanların hakları da korunuyor mu bunu burada göreceğiz. Görebildiğimiz kadarıyla Almanya sınıfta kalmıştır. Hukuk anlamında sınıfta kalmıştır. Aylardır bu dava gitti geldi, gitti geldi ve bu noktaya geldi. Bugün neyi yaşıyoruz kapıda, Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunun çok saygı değer milletvekilleri, İnsan Hakları Komisyonu Üyeleri Nazi Örgütünün Üyeleri ile aynı sırada bekletiliyor. Bu olsa olsa bu insanlara yapılan en büyük saygısızlıktır. Yaşamını yitirenlerin ailelerine verileceen büyük saygısızlık örneğidir.

Nasıl olurda aylardır biz gelmek istiyoruz diye Türkiye tarafından başvuru yapılmasına rağmen 4 tane milletvekilini iki buçuk saat burada kapıda bekleteceksiniz, ondan sonra burası hukuk devleti diyeceksiniz. Ben böyle bir hukuk devleti kabul etmiyorum. Çünkü benim yüreğim yanıyor. Benim vatandaşlarım yaşamını yitirmiş ve benim devletimin parlamenterleri buraya bu davaları izlemeye gelmişlerse bunlar sıradan izleyici konumuna düşürülmemeliydi” dedi.

"GEREKLİ KOLAYLIK GÖSTERİLMEDİ"

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi ve MHP milletvekili Prof. Dr. Mustafa Erdem, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde bugün ilk duruşması yapılan Neo Nazi davasında, duruşmaya izlemeye gelen parlamenter ve diplomatlara gerekli kolaylığın gösterilmediğini söyledi.

İHA'ya konuşan MHP'li Mustafa Erdem, "mahkemenin adil", "vicdanları rahatlatan" bir karar vermesi ve adaletin tecellisine katkı sağlamasını" istediklerini belirterek, mahkemenin işleyiş biçimi ve adil bir yargılama olup olmadığını değerlendirmek ve maktul yakınları ile görüşmeler gerçekleştirmek için Münih'e geldiklerini söyledi.

"KARŞILAŞTIĞIMIZ MANZARA DOĞRUSU PEK DE İÇ AÇICI OLMADI"

Erdem, "Ancak geldiğimizde karşılaştığımız manzara doğrusu pek de iç acıcı olmadı. Zira biz Türkiye olarak uluslararası nitelikteki, hatta ulusal nitelikteki pek çok mahkemeye bile, uluslararası delegasyonun veya heyetlerin veya kişilerin talepleri doğrultusunda herkese yeterli imkanı sağlamamımıza rağmen, malesef burada Türkiye'den gelen parlamento heyetine, büyükelçilik yetkililerine bile böyle bir engin hoşgörünün olmadığını, kolaylaştırmanın çok yaşanmadığını üzülerek ifade etmek isteriz" dedi.

"SABAHIN ERKEN SAATLERİNDE GELİP SIRAYA GİRDİK"

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Erdem, "Biz de buraya sabahın erken saatlerinde gelmek suretiyle diğer vatandaşlarımız gibi sıraya girdik. Ve nihayet sırada dışarıdan gelen gözlemcilere ayrılan 50 kişilik kontenjandan yararlanarak  bir şekilde içeri girme imkanı bulduk. Bu doğrusu insan hakları açısından, mahkemelerin gerçek işleyişi açısından bize çok olumlu intibalar bırakmadı. Umarız bundan sonraki alanla ilgili olarak yapılacak değerlendirmeler, maktullerin yakınlarını rahatlatan bir konuma ve bir de adaletin tecellisi açısından yararlı bir duruma vesile olur. Bir de buna caydırıcılık olması bakımından da sanırım adil bir yargılama gerçekleşir diye ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.

"İLK İNTİBA MAHKEMENİN ÇOK UZUN SÜRECEĞİ YÖNÜNDE"

Erdem konuşmasına şöyle devam etti:

"Ama içeride edindiğimiz intibalara bakılır ise, şu an mahkemenin çok uzun süreceği, iddianamelerin çok uzun zaman içerisinde okunacağı, bunu engellemek için çok çeşitli araç ve gereçlerin devreye sokulacağı kanaatini edindik. Nitekim daha ilk etapta mahkemenin hem beklenen saatten daha gecikmeli olarak başlamış olması, hem de sanık yakınlarının reddi hakim taleplerinde bulunması, bunun için çok uzun bir dilekçenin gündeme getirilmesi, içerideki sürenin açıkçası çok da verimli kullanılamayacağı kanaatine bizi itti."

"TÜRKİYE'DEKİ GİBİ CENTİLMEN VE RAHAT BİR ORTAM SAĞLANMAMIŞ"

"Şu anda biz Türkiye'den İnsan Hakları Komisyonu olarak, birer parlamenter ve diplomat sıfatını taşıyarak burada bizlere daha önceden sağlanan imkanlardan yararlanmayı arzu ederdik. Ama böyle bir tahsis imkanı olmadığı gib,i sıradan vatandaşların takibe uğradığı şekilde içeriye girme ve bu imkanlardan yararlanma fırsatı elde ettik. Oysa biz Türkiye'de buna benzer durumlarda, çok daha iyi şartlarda gelne heyetleri misafir ediyor ve onları objektif kriterler içerisinde mahkemelerimizi tanık olarak takip etmelerine imkan veriyoruz. Ama burada yaşadığımız manzara maalesef bu manada bizim ki kadar centilmen ve Türkiye'deki kadar rahat bir ortam sağlamadığını ifade etmek isteriz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri