Emirgazi Vaizi Yusuf Uğur’un Hac suresi 75-78. ayetler ve Nasr suresi tilavetinden sonra İl Müftü Yardımcısı Kuddusi Uysal üç dönem görev yaptığı Almanya’daki izlenimleri üzerinde durdu.
Şu anda 3,5 milyon Türk vatandaşın yaşadığı Almanya’da ilk gidenlerin ekonomik, dil ve sosyal alanlarda büyük sorunlarda karşılaştıklarını beliren Uysal, “Biz ancak 15 yıl sonra öğretmen ve din görevlisi atadık. Almanya’ya giden işçilerimizi Türkiye’de ‘Alamancı, gurbetçi’, Almanya’da ‘misafir işçi’ olarak nitelendirildi. Burada aidiyet sorunu yaşadı. İlk nesil büyük mücadeleler verdi. İlk cuma namazı Don Kilisesi’nde kılındı. Satın aldıkları binalarda ibadetlerini yerine getirmeye başladılar. İlk nesil Anadolu kültürü almıştı. Bunlar Almanca sorunu yaşarken 3 ve 4. nesillerde Türkçe problemi bulunuyor” dedi.
DİN SORUNU DİLE YANSIYOR
Avrupa’nın içinde bulunduğu durum üzerinde duran Uysal, İslamofobi’nin hızlı bir şekilde yayıldığını ifade ederek, “Yehova Şahitleri, misyonerler gençlerimiz üzerinde yoğun bir faaliyette bulunuyorlar. Alman hükümeti tarafından ‘Alman İslamı ‘anlayışını ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Entegrasyon sorunu olarak gördükleri esasında asimile politikasıdır.Milli kimliğimizin korunması için camiler büyük önem taşıyor. DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) Milli Görüş Teşkilatı Yunus Emre Enstitüsü,Türk hükümeti konsolosluklar aracılığıyla Türkiye’den hocalar göndererek konuyu sahiplenmeye başladı” diye konuştu.
Uysal, şu görüşleri dile getirdi: “Almanya’da camiler sosyal hayatın bir parçası olarak kullanılıyor. Kadınlar, gençler ve çocuklar için kollar bulunuyor. 30 binin üzerinde çocuğumuza hizmet veriyoruz. 4-6 yaş çocuklarımız bizim için önem taşıyor. 2 binin üzerinde camimizin yanında öğrenci evlerimiz bulunuyor. Türkiye’den Almanya’ya okumaya gelen öğrencilerimize barınma imkanı sunuyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ