Gazianteplilerin 51'de 1-1'i bulmalarından sonra Aykut Kocaman'ın 62'deki Bajiç-Uğur İnceman değişikliği ile Holmen'i Rangelov'a destekçi göndermesi, daha doğrusu forvete sürmesi, açık konuşmak gerekirse beklenmedik bir hamleydi...
Bu küçük hamle ya da dokunuş Torku Konyaspor'a 3 puanı getirdi...
Holmen'i Holmen yapan temel bir gerçeği hiçe sayarak risk aldı Aykut Kocaman...
Nedir bu gerçek?
Türkiye'de oynadığı takımlarda defansif bir orta saha oyuncusu olarak bilinen Holmen'e ofansif bir sorumluluk vermek, bir bakıma bu oyuncunun ayaklarına pranga vurmak gibi bir şeydi...
Gaziantep maçının büyük bir bölümünde takımın en büyük sırıtanı Holmen'i daha üretken olduğu bir bölgeden alıp, bekçisi polisi bol olan bir bölgeye göndermek şaşırtıcıydı...
Ama kazanan Kocaman oldu...
Aynı şeyler Bajiç içinde geçerli...
'Homurdanmalar, ince ince fısıldamalar' derken, Rangelov'un asistine şahane bir tek vuruş yapan Bajiç, herkesin sesini boğazına tıkadı...
Ben de dahil...
Oyunda kaldığı sürece beklentilere cevap verememesi çileden çıkarmadı Aykut Hocayı...
Şu da bir gerçek ki, 62'ye kadar dayanabildi Kocaman Bajiç'e...
Hem de attığı gole rağmen...
Kendisini severiz sevmeyiz, despottur, şudur budur, eyvallah...
Ama saygı duyulması ve sıradanlıktan uzak bir teknik adam hamlesi yaptı Aykut Kocaman...
Sadece maçı kazanırken değil, maçtan sonraki açıklaması ile de ders verdi, muhafazakar kafalar ile futbolun gerçeğini görmeyenlere...
“Konyaspor bu sezon şampiyon olabilir mi?” sorusuna kulaklara küpe olacak bir cümle kurması, açık konuşmak gerekirse, kendisine olan sevgimi değil, ama saygımı biraz daha artırdı...
"Daha 8.maçı oynadık. 6 hafta önce bu takım ıslıklandı. Futbolda bu geçişler kolay olmaz. Bu cümleler ve düşünceler çok iddialı şeyler. Şampiyonluk denen olay, 3 tane maç kazanınca olan bir şey değil"
Şahane bir açıklama ya da cevap...
Kocaman, kendisine bu soruyu soran arkadaşa teşekkür etmeli...
Çünkü, futbola Fransız kalanlara bundan daha güzel bir cevap olmazdı sanırım...
xxx
Ömer Ali Şahiner ve Mehmet Uslu Gaziantep performansları ile günümüz kenar beklerinin nasıl oynaması gerektiğini ortaya koydular...
Allah nazardan saklasın, Ömer Ali Şahiner, A Milli Takım ve Fenerbahçe'nin Şener'i ve Gökhan'ı ile aynı seviyeye geldi...
Onlardan daha genç, daha diri olması da artısı...
Fatih Terim, A Milli takımın Fransa kadrosuna Ömer Ali'yi dahil ederse kimse şaşırmasın...
Ömer Ali'nin her geçen hafta isminin büyüdüğünü görmek, sadece yaşının büyümesi ile izah edilebilecek bir şey olmaktan daha fazlası...
Yaşıyla birlikte futbolunu da büyütüyor...
Ömer Ali'nin yarınlarda nerelerde olacağını zaman gösterecek...
Ve zaman bizim kendisiyle ilgili yazdıklarımızı da teyid edecek...
xxx
Mehmet Uslu...
Bu takımda en fazla eleştiriye muhatap olan Mehmet Uslu, belki mevkisinin en iyisi değil, ama en iyi performansını yansıtıyor son haftalarda...
Her geçen gün performansını geliştirdiğini ve üzerine koydunu görmek sevindirici...
Belli ki ona bir el değmiş!
Hem de “Kocaman” bir el...
Yönetenlerin “bir sol bek alalım” ısrarlarında, “Mehmet Uslu var, gerek yok” diyerek, bu oyuncunun arkasında duran Aykut Kocaman'ı yok saymak olmaz, Mehmet Uslu performansında...
Mehmet Uslu için net olarak bir şey söylemek gerekirse, takım için varlığı her şey değil, ama bu performansı ile yokluğu dert olabilir...
Allah onu da nazarlardan esirgesin...