Alevi Sünni fay hattında yeni planlanlar

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Alevi Sünni fay hattında yeni gerilimler planlandığını belirterek, Türkiye yaşayan Alevi vatandaşların Türk olmalarından dolayı asla İran ya da Suriye'nin kontrolüne girmeyeceğini söyledi.

BugünTV'de yayınlanan Erkam Tufan ile Analiz programına katılan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Alevi Sünni fay hattında yeni gerilimler planlandığını söyledi. Alevilerin ötekileştirilmiş olmasından doğan duygusal kırıklıktan İran'ın istifade edip etmeyeceği sorulan Arıboğan, "Eder, herkes eder. Bunu sadece İran tetiklemez. Türkiye'nin modeline, iktidarına karşı olan herkes tetikler. Türkiye'nin Alevileri benim görebildiğim kadarı ile asla İran'ın Suriye'nin kontrolüne girmezler. Türk olmaları nedeniyle başta devletlerin hizmetine girmezler. Onurlu bir yaşam sürmek istiyorlar. İbadethaneleri orada belli. Cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasını istiyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda temsil edilmek istiyorlar." diye konuştu. "Bu çok zor mu?" sorusuna Arıboğan, "Hiç zor değil. Bunlar hak olarak talep edilmeden önce hükümetin bunu vermesi lazım. Bunu tartışmaya dönüşmeden halledilmesi lazım." cevabını verdi.
Arıboğan, "Hükümet bir gecede Doğu'da Kürtçe konuşan Şafi din adamlarına kadro sağladı, iyi de yaptı. Dedelere bu hak neden tanınmaz?" sorusunu da, "Bir gecede yapılabilecek şeyler bunlar. Gönül kırıklıkları var. Bu AK Parti iktidarına dayandırılacak bir şey değil. Bu Osmanlıdan gelen bir problem. Cumhuriyet döneminde de aslında, Cumhuriyetin modern Türk kimliği içinde Sünniliği barındırır ama Cumhuriyetin tanımladığı bir Sünniliktir. Yani devlet kendini başka türlü Sünni olarak ifade eden insanlara en az Alevilere davrandığı kadar kötü davranır. Hatta Mehmet Çevik hocanın çok hoş bir lafı vardır ‘bu devlet o kadar adildir ki bütün vatandaşlarına eşit ölçüde eziyet eder' Bugün Aleviler bazı sembolik sebepler ile de inciniyorlar. Köprü ismi sebebi ile inciniyorlar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'başka büyük bir projeye Hacı Bektaşı Veli adının konulması' önerisinin dengeleme çalışması olarak var olması önemlidir. Ama o isim yanlıştır. O ismin değiştirilmesi, referanduma sunulması daha da yanlıştır. Çünkü bunu referanduma sunarsanız, toplumu hakikaten oy aşamasında en azından ikiye bölersiniz, Sünni Alevi olarak, köprüden yana olan olmayan olarak." diye cevapladı.
Köprü isminin değiştirilebileceğini ifade eden Arıboğan, " 'İnsanımızı inciten bir şey olduğu için biz bundan vazgeçtik, böyle bir şey hayal edilerek de düşünülmemişti. Gönülden gönüle köprüler kuran Mevlana'nın adını veriyoruz' deyin. Hiç kimsenin de sesi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri