Şehirdeki hareketsizlik bunu gösteriyor.
Genel Kurul yaklaştıkça, yönetim ve başkanlık için yakıştırmaların yanı sıra, dedikodular da aldı başını gidiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Başkanlık için ismi geçenler ise susuyorlar. Susmakta da haklılar, çünkü, önlerinde bir “enkaz” duruyor. Konyasporla ucundan kıyısından ilgilenen herkes gözünü Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e çevirmiş durumda. Kendilerince de haklılardır.
Şehrin takımını, şehrin belediyesinden ayrı düşünebilmek mümkün değil. Can ile canan gibidir her ikisi! Hele de siyasetin futbolun içerisine bu denli girdiği, siyaset ile sporun harman olduğu bir dönemde.
Liglerimizde hiçbir şehir takımı yoktur ki, sırtını şehrin belediyesine yaslamamış olsun. Dolayısıyla da çok sayıda takımın isminin Belediyespor olarak tamamlanması da işte bundandır.
Ancak, belediyelerin özellikle profesyonel futbolla ilişiği hemen hemen bitirilmek üzere. Ne var ki, belediye desteksiz bir takımın da düşünülmesi mümkün değil.
Konyaspor’da o takımlardan birisi.
Eğriye eğri, doğruya doğru. “Konya Büyükşehir Belediyesi’de Konyaspor’a hiç destek vermedi” dersek Allah çarpar adamı. Sadece yeterli ya da yetersiz olmadığı tartışılabilir. Bu konuda Sayın Akyürek’i en ağır şekilde eleştirenlerin başında ben geliyorum. Keşke, meseleye biraz daha sahiplenmiş olsaydı, Konyaspor, genel kurulla değil, süper lig takımı olarak yeni sezonun hazırlıklarının plan programını yapıyor olurdu. Keşke daha çok ilgi gösterilseydi şehrin takımına.
Geriye dönüp bakmamak, ama bakıldığında da bundan ders çıkarmak lazım. Bu belediye Konya’nın, Konyaspor’da bu şehrin takımı ise “bana ne “ demek gibi bir lükse sahip değiliz. Hangi akıl ve mantık kabul edebilir bu “bana ne”yi?
Ancak, topu sadece belediye’ye ya da başkan Tahir Akyürek’e atmak, “bu şehrin mührü sende, Süleyman’da sensin” demek kadar da yanlış bir şey olamaz. Şehrin kanaat önderleri, oda başkanları, sanayicileri, bu şehrin çeşmesinden su içeninden tutun da, fırınından ekmek alanına kadar herkes sorumludur Konyaspor’dan.
Var ise kişelerin birbirleri hesapları, kendi aralarında halletsinler. Kişisel hırs ve ihtiraslarını Konyaspor üzerinden değil. Bilinmelidir ki, Konyaspor bir üst kimliktir ve kişilerin çok üzerindedir.
***
Pazar akşamı Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tahir Akyürek ile bir araya geldik spor yazarları arkadaşlarla birlikte. Başkanın Konyaspor’a bakışını farklı bir pencereden yorumlamak gerekirse, meseleye sahipsiz değil.
En güzeli de, Konyaspor’u şehrin önemli bir meselesi olarak görüp ve mesai harcaması. Dört saatlik sohbetimizde başkan Akyürek’in bende bıraktığı izlenim şu; Konyaspor’un bu şehir için yaşaması ve yaşatılması gereken bir vaka olduğunun altını çizmesi.
Başkan, sadece Konyaspor’un değil, Konyaspor’a destek verdiği her dönemde kendisinin de yalnız bırakıldığını, şehrin dinamiklerinin yeterince bu konuda sorumluluk almadığından da şikayetçi oldu.
Konya’yı Eskişehir gibi Bursa gibi Trabzon gibi bir futbol şehri yapabilmenin hayalleri ile yaşadığını ifade eden Akyürek, bunu gerçekleştirmenin tek yolunun şehrin de bunu istemesinden geçtiğinin altını çizdi.
***
Bu anlamda başkana hak vermemek mümkün değil. Ancak, bu konuda somut bir adım atılacaksa da, bunun yolu başkanın çakacağı bir kıvılcımla olacaktır kuşkusuz. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, 18 Haziran’da yapılacak olan genel kurul ile ilgili düşüncelerini ise net şekilde açıkladı. Sektöre yabancı olmayan bir başkan ve yönetimin işin başına gelmesi ile birlikte Konyaspor’un ilk sezonda yeniden Süper lige çıkmasından yana. İsimlere çok takılmayan, ama Konya’yı ve Konyaspor’u hem misyonu hem de vizyonu ile ülkede ve ülke dışında en iyi şekilde temsil edecek bir yönetimden yana olduğunu vurgulaması ise aynı düşünceleri paylaştığımızın bir işaretiydi.
Bu dört saatlik sohbetten çıkan sonuç şu; Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek, bu konuşmalarında samimi ise Konyaspor bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün mutlaka Trabzon gibi, bursa gibi ya da Eskişehir gibi futbol kenti olmaya yakın aday illerden birincisi diyebilirim.