Aksiyon İşçi Sendikaları (Aksiyon-İş) Konfederasyonu Genel Başkanı Vedat Öztürk, IŞİD’in İslam’ı kirleten insanlık dışı vahşetlerini ve Türkiye’de çeşitli bahanelerle sokakları savaş alanına çevirenlerini lanetledi. Öztürk, tavır, davranış ve sözleriyle sükûnet yerine gerilimi tırmandırarak ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen karanlık odaklara hizmet edenleri de şiddetle kınadı.
Siyasi iktidarın toplumun tamamını kucaklamak yerine çeşitli toplum kesimlerini ötekileştirici, ayrışmayı körükleyen politikalar izlediği, gerileyen ekonomik göstergelerin kriz endişelerini artırdığı bir dönemde yaşanan bu olayların, ülke geleceğini de tehdit eder hale geldiğine işaret eden Vedat Öztürk, yazılı değerlendirmesinde, başta hükümet ve siyasi partiler olmak üzere sorumluluk makamında bulunan herkesi, siyasi çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak, daha basiretli, fetanetli, ferasetli ve sağduyulu davranmaya; tüm kesimleriyle halkı da daha sağduyulu, sükûnetli ve sabırlı olmaya davet etti.
'İKTİDAR VE MUHALEFET PARTİLERİNİN HALA DURUMDAN SİYASİ ÇIKAR DEVŞİRMEYİ AMAÇLAYAN TUTUMLARI'
Öztürk açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "IŞİD terörünü bahane eden grupların sokaklarda şiddet eylemleri gerçekleştirdiği bir dönemde, devletin en tepesinden gelen, ‘Rehineleri alırken IŞİD’e ne verdiniz diyorlar. Ne verdiysek verdik?’ türünden açıklamalar, ne yazık ki ihtiyaç duyduğumuz üslup değildir. Sınırlarımızın dışında ve içeride canımızı yakan olaylar cereyan ederken, iktidar ve muhalefet partilerinin hala durumdan siyasi çıkar devşirmeyi amaçlayan tutumları ve birlik beraberlik yerine çatışmacı üsluplarını sürdürmeleri halkımızın güvenini kırmakta, güvenlik ve gelecek kaygılarını artırmaktadır."
Yaşanan şiddet olaylarında her şeyden daha değerli olan canların yitip gittiğini, maddi olarak da milli servetin heba olduğuna işaret eden Öztürk, bütün bu hadiselerin, emekçilerin, yoksul halkın sofrasındaki ekmeğin küçülmesi, zaten kısıtlı olan hürriyetlerinin de daha fazla ellerinden alınması sonucunu doğurduğunu kaydetti.
'HEBA OLAN MADDİ KAYNAK TÜRKÜ, KÜRDÜ, SÜNNİSİ, ALEVİSİ İLE BU MİLLETİN BİRİKİMİDİR'
Aksiyon-İş Genel Başkanı Öztürk, açıklamasında şunları dile getirdi: "Çünkü her zaman olduğu gibi kamunun maddi kayıpları vergi yükü olarak çalışanların, halkımızın üzerine yıkılacaktır. Yakılan okullar, bizim vergilerimizle yapılmış, emekçi halkımızın çocuklarının okuduğu okullardır, yıkılan iş yerleri bizim kardeşlerimizin çalıştığı iş yerleridir. Heba olan maddi kaynak Türkü, Kürdü, Sünnisi, Alevisi ile bu milletin birikimidir. Ayrıca uzunca bir süredir karşılaştığı her sorunu, hukuksuz ve hakkaniyetsiz yasa düzenlemelerle çözdüğünü zanneden, halka hesap vermek yerine hukuku rafa kaldırarak kendini koruma altına alan hükümet, son olaylar karşısında da olağanüstü güvenlik düzenlemeleri hazırlığındadır. Bu da toplumun demokratik hak ve hürriyetlerine yeni kısıtlamalar getirileceği anlamına gelmektedir."
Dış dünyada, IŞİD terörünü durdurma çabalarına karşı ayak sürümekle eleştirilen hükümetin, hala durumdan faydalanarak dış politikadaki hataları yüzünden zedelenen imajını kurtarma peşinde olduğunu ifade eden Vedat Öztürk, IŞİD’in Suriye ve Irak’taki tüm halkları hedef alan vahşi eylemlerini sürdürürken, hükümetin 'Esed’i devirmeyecek hiçbir çabaya destek vermeyeceklerini' açıkladığına işaret etti.
'SİYASİ ÇIKARLARA DAYALI POLİTİKA VE TAVIRLARIN TÜRKİYE’YE BEDELİ AĞIR OLMAKTADIR'
Öztürk, siyasi çıkarlara dayalı politika ve tavırların Türkiye’ye bedeli ağır olduğunu, ülkenin içine çekilmeye çalışıldığı karanlık, kaos ve kargaşaya karşı isabetli kararlar alınıp uygulanmazsa, bedeli ağır olacağını söyledi.
Ekonominin, son yılların en kırılgan dönemini yaşadığını, iktidarın, daha önce Orta Vadeli Program’da 2014 yılı için belirlediği yüzde 4’lük büyüme hedefini düşürerek yüzde 3,3’e çektiğini hatırlatan Öztürk, 2015 için belirlenen yüzde 5’lik büyüme hedefinin de yüzde 4’e düşürüldüğünü, enflasyondaki yükselişi de durduramayan hükümetin, bu konuda da hedefi yüzde 5’ten yüzde 9.4’e yükselttiğini kaydetti.
Öztürk, bütün bunların üzerine, sanayi üretiminden de düşüş haberleri geldiğini belirterek şöyle devam etti: "Ağustos 2014’te sanayi üretimi, bir önceki aya göre yüzde 1.4 azaldı. İşsizlik rakamları da resmi verilere göre yüzde 10 düzeylerindedir. Bu rakam gerçekte ise çok daha yüksektir. Hem işvereni hem de emekçiyi derinden endişelendiren bu tablo ortadayken gerek dışarıda gerek içeride izlenecek en küçük yanlış politika, ülkemizi ağır bir krize sürükleyebilir."
'EMEK SÖMÜRÜSÜ VE KAYIT DIŞI İŞÇİ ÇALIŞTIRMAYI YAYGINLAŞTIRACAK'
Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı, Suriye’den Türkiye’ye sığınmış olan bir buçuk milyon mültecinin durumu ortadayken, son gelişmeler yüzünden yüz binlerce yeni sığınmacı akınıyla karşı karşıya kalındığını söyleyerek, iktidarın, bu sığınmacılara kimlik ve iş imkânı sağlama formülleri ararken, bu sayıda yaşanacak artışın, işsizlik rakamlarını da yükselteceği, ucuz işçi çalıştırmak suretiyle emek sömürüsü ve kayıt dışı işçi çalıştırmayı da yaygınlaştıracağı uyarısını yaptı.
Vedat Öztürk, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, "Türkiye'deki açık işler dikkate alınarak bunların istihdam imkânı bir ölçüde gerçekleşmiş olacak." sözüne dikkat çekerek, Türkiye’de sığınmacılar için açık işler varsa, Türkiye’deki insanların yüzde 10’unun neden işsiz olduğunu sordu.
'İKTİDAR, DÜNYANIN DÖRT BİR KÖŞESİNE İNSANİ YARDIM GÖTÜREN BİR YARDIM DERNEĞİNİ BALTALAMAKLA MEŞGULDÜR'
Öztürk, "Siyasi iktidar gerek iç politikada gerekse de bölgesel politikalarında bu tabloya karşı isabetli tedbirler almak için mesai harcamak yerine, ülkemizde bir bankayı batırmaya çalışmak, aralarında Gazze, Irak ve Suriye’nin de bulunduğu dünyanın dört bir köşesine insani yardım götüren bir yardım derneğini baltalamakla meşguldür." diye belirtti.
İktidarıyla muhalefetiyle, bütün siyasi partilerin siyasi çıkar hesaplarını bir yana bırakarak, her türlü terör, şiddet ve saldırganlığı kınayıp tavır alması; insanlığın ortak değerleri olan insan hakları, demokrasi ve hukuku zedelemeden tedbirler geliştirmesini isteyen Öztürk, Kobani’deki ya da başka yerlerdeki insanların, vahşet örgütlerine terk edilmemesini, çareler oluşturulmasını talep etti.
'SİYASİLER, YETKİLİLER, KANAAT ÖNDERLERİ, HALKIMIZI TAHRİKTEN VE KIŞKIRTMADAN ÖZENLE UZAK DURMALI'
"Siyasiler, yetkililer, kanaat önderleri, halkımızı tahrikten ve kışkırtmadan özenle uzak durmalı, toplumu yatıştırıcı ve sağduyu teklin edici çağrılar yapmalı." diyen Vedat Öztürk, halkın tüm kesimlerinin; sağduyusunu, metanetini korumasını, her türlü hak arayışını meşru yollardan sürdürmesini; sokaklara dökülen insanların, haklı tepkilerine şiddet bulaştırarak haksız duruma düşmemesi gerektiğini vurguladı.
Aksiyon-İşçi Genel Başkanı Vedat Öztürk, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Uzun süredir iktidarın yanlış tercih ve politikaları yüzünden AB süreci, gelişmiş demokrasi, hukukun üstünlüğü, çoğulculuk ve insan hakları gibi değerlerin yer aldığı eksenden ayrılma görüntüsü veren Türkiye, çevresinde yaşanan hadiselerin kendisini sonu belirsiz maceralara, çıkmazlara sürüklemesine fırsat vermemek için, siyasileriyle, sivil toplumuyla, aydınıyla adeta bir seferberlik yürütmelidir. Aksi halde en ağır beledi her zaman olduğu gibi emekçiler ödeyecektir. Çünkü çoğu asgari geçim şartlarından dahi yoksun bu insanlar deyim yerindeyse bıçak sırtlarına dayalı yaşamaktadır. Geriye atabilecekleri tek bir adım, verebilecekleri hiçbir şeyleri yoktur. Bu nedenle biz Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak, tüm gelişmeleri takip etmekle yetinmeyecek, bütün gücümüzle emekçiyi, hakkı, hukuku, demokrasiyi, hürriyetleri ve doğruyu savunmaya devam edeceğiz." CİHAN