'Akp'nin Bütçesi Emekçi Ve Yoksul Kesimleri Daha Da Sefalete Sürükleyecek'

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkan Veli Demir, AK Parti iktidarının 2015 bütçesinin, geçmiş yıllardaki bütçeler gibi yeni zam ve vergilerden oluşarak emekçi ve yoksul halk kesimlerini daha da sefalete sürükleyeceğini...

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkan Veli Demir, AK Parti iktidarının 2015 bütçesinin, geçmiş yıllardaki bütçeler gibi yeni zam ve vergilerden oluşarak emekçi ve yoksul halk kesimlerini daha da sefalete sürükleyeceğini söyledi. Demir, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçe rakamlarının siyasal iktidarın eğitime bakışını gösterdiğini vurguladı.

Eğitim İş Genel Başkan Veli Demir yazılı değerlendirmesinde, yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden AK Parti hükümetinin, bu yıl da sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlayarak eğitim harcamalarının yükünü yine velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yüklediğini belirtti. Demir, 2014 yılında 55 milyar 704 milyon 817 bin 610 TL olan MEB bütçesinin artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2015 yılı için 62 milyar TL olarak öngörüldüğünü hatırlattı.

Bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmış gibi görünse de MEB bütçesinin büyük bölümünün personel giderlerine (yüzde 78) ayrıldığına işaret eden Demir, "Bütçeden, yatırımlara ayrılan pay sürekli düşmüş, 1997-1998 eğitim öğretim yılında MEB bütçesinden yatırımlara yüzde 30, 2002’de yatırımlara yüzde 17 pay ayrılırken 2015’te bu oran yüzde 8,86’lara gerilemiştir." dedi.

'AKP HÜKÜMETİ, EĞİTİM KURUMLARINI BİRER TİCARETHANEYE DÜŞÜRMEKTEDİR'

Demir, 12 yıllık iktidarı döneminde AK Parti hükümetinin kamu hizmetlerinde, özellikle eğitim alanında piyasa merkezli bir işletmecilik anlayışını yerleştirmeye çalıştığını kaydetti. Kamusal eğitim alanını daha da daraltırken, özel öğretimin doğrudan desteklenmesi doğrultusunda ciddi adımlar attığını ifade eden Veli Demir, şu eleştiride bulundu: "Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynaklar, dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılmış, özel okulların eğitim içindeki payının artırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmiştir. İktidarın eğitim politikasının merkezinde halk değil, piyasa güçleri bulunmaktadır. Görünen o ki eğitimi devletin sırtında bir yük olarak gören AKP hükümeti, eğitim kurumlarını birer ‘ticarethaneye’, okul müdürlerini ‘tüccara’, öğrenci velilerini ise ‘müşteri’ durumuna düşürmektedir."

'ACİL ÇÖZÜM BEKLEYEN EN ÖNEMLİ SORUNUN, ÖĞRETMEN AÇIKLARIDIR'

Demir, öngörülen milli eğitim bütçesi ile okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretimde okullaşma oranını yukarı çekmenin mümkün olmadığını vurguladı. Demir, bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı: "Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında acil çözüm bekleyen en önemli sorun öğretmen açıklarıdır. Ancak MEB, öğretmen açığını mevsimlik işçi istihdamına benzer bir anlayış üzerinden kadrosuz öğretmenlerle kapatma yoluna giderek, kalıcı çözümlerin uzağında kalmakta, eğitimde ve eğitim kadrolarındaki sürekliliği sekteye uğratmaktadır. Üniversite öğrencilerinden, öğrenim kredisi geri ödemesini, henüz mezun olmadan talep eden, ödeyemeyen öğrencileri haciz kıskacına alan siyasi iktidarın 'Ak Saray' için devletin kasasından 1 milyar 370 milyon TL harcaması, halkın ihtiyaçlarının nasıl göz ardı edildiğinin de çarpıcı kanıtıdır."

Öte yandan okullarda yeterince memur ve yardımcı personel bulunmadığını dile getiren Eğitim İş Genel Başkan Veli Demir, "Bu alandaki pek çok eksiklik de yine okul-aile birlikleri yoluyla velilerin sırtına yüklenerek karşılanmaya çalışılacaktır. Ortaöğretimde pansiyon, yükseköğretimde de yurt sorununun bu bütçeyle karşılanması olanaksızdır. Bu haliyle Türkiye, 2015 yılında da milli eğitime ayırdığı bütçe açısından OECD ülkelerinin gerisinde kalmış, eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında yer almaktan kendini kurtaramamıştır. AKP iktidarı eğitime ayırdığı bütçeyi çok fazla arttırdığını söylese de gerçek bir artış yapılmamıştır. Eğitimin bütçeden aldığı pay artmamıştır." değerlendirmesini yaptı.

'GECEKONDU YAPAR GİBİ HER İLE HER GÜN BİR ÜNİVERSİTE AÇAN AKP İKTİDARI'

"Gecekondu yapar gibi her ile her gün bir üniversite açan AKP iktidarı üniversitelere de genel bütçeden yeterli payı ayırmamıştır." diye devam eden Veli Demir, yükseköğretim kurumları bütçesinin yüzde 63'ü personel harcamalarına, yüzde 14’ü mal ve hizmet alımı giderlerine ayrıldığını söyledi.

Demir, "2002 yılında 76 üniversite için ulusal gelirin yüzde 0,89’u ayrılırken, 2015 yılında ise 175 üniversiteye karşılık milli gelirin sadece yüzde 0,95’i ayrılmıştır. Gerekli altyapı ve akademik kadrolar oluşturulmadan kurulan üniversiteler, bilim üreten kurumlar olmaktan çıkarak, neredeyse ticari mantığa hizmet eder hale getirilmekte ve bilimsel eğitim adeta metalaştırılmaktadır. Üniversitelere yeterli kadro ayrılmamakta, var olan kadrolar ise politik ortamın ürettiği anlayış nedeniyle özgürlük alanını yavaş yavaş yitirmektedir. Aynı zamanda 2015 yılı yükseköğretim bütçesi taslağına göre üniversiteler kendi başlarının çaresine bakacaklar, kaynaklarını kendileri yaratacaklardır. Bu anlayışla, özerk demokratik üniversite anlayışından bahsedilemez." sözleriyle kaygılarını ifade etti.

MEB bütçe rakamlarının siyasal iktidarın eğitime bakışını gösterdiğini söyleyen Demir, "Bu bakış, eğitimi özelleştirme, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme bakışıdır. Öngörülen milli eğitim bütçesiyle parasız, nitelikli ve herkese eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir. Eğitim-İş olarak hükümeti, sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Talebimiz genel bütçeden eğitime ayrılan payın yüzde 20’lere, GSMH’dan da daha fazla pay aktarılarak yüzde 6’lara çıkarılması, okul, derslik ve öğretmen açıklarının kapatılmasıdır." dedi. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri