"Akp, Nur Serter İçin Söylenen İkna Odalarını Dershane Sahiplerine Çalıştırıyor"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bir zamanlar Nur Serter için söylenen ikna odalarını asıl dershane sahiplerine yönelik olarak şimdi AK Parti'nin çalıştırdığını söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bir zamanlar Nur Serter için söylenen ikna odalarını asıl dershane sahiplerine yönelik olarak şimdi AK Parti'nin çalıştırdığını söyledi. Milli Eğitim sisteminin içinde bulunduğu nitelik, güven, başarı sorununun bir ürünü olarak dershanelerin orta yerde durduğunu dile getiren Altay, dershaneleri kaldırma yerine, ihtiyacı ortadan kaldırmak gerektiğini vurguladı.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, dün Meclis Genel Kurulu'nda yapılan oylamada sahte oy skandalı yaşandığını savundu. O iki ismin AK Parti tarafından açıklanmasını isteyen Altay, iktidar partisinin Parlemanto'yu çalışamaz hale getirdiğini belirterek, kendi içerisindeki sıkıntı ve çatlağın usulsüzlük ve sahte oy pusulasıyla kapatma çabasının gayri ahlaki, daha doğrusu ahlaksızlık olduğunu söyledi.

Yüksek Seçim Kurulu'nun aday bakanlarla ilgili aldığı kararı da eleştiren Altay, kararın şaşkınlıkla, hayretle ve ibretle izlendiğini belirtti. Bu kararın hem yadırgatıcı hem de oldukça düşündürücü bir karar olduğunu vurgulayan Altay, Yüksek Seçim Kurulu kararına bir itiraz mercii bulunmadığını, yargı kararlarının meşruluğunun kamu vicdanındaki karşılığıyla doğru orantılı olduğunun altını çizdi. Bu kararın Türkiye'de yargının ne noktaya geldiğinin açık bir göstergesi ve delili olduğunu ifade etti. Bakanların da istifa ederek seçime girmesi gerektiğini kaydeden Altay, kararın bir hukuk garabeti olduğuna dikkat çekti.

"DERSHANELER KAPANIRSA 17 MİLYON ÖĞRENCİNİN EVİ DERSHANE OLUR"

Dershanelerin kapatılmasının CHP'nin vaadi olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, dershanelerin bugün geldiği noktayı doğru, makul bulmadıklarını ifade etti. Dershanelerin ve barındırdığı öğrenci ve öğretmen sayısı bakımından eğitimde bir anormalliğin göstergesi olduğunu anlatan Altay, şöyle devam etti: "Dershanelerin bir sonuç olduğunu, Milli Eğitim sisteminin içinde bulunduğu nitelik sorununun, güven sorununun, başarı sorununun bir ürünü olarak orta yerde durduğunu söylüyoruz. Ne diyoruz; dershaneleri kaldırma, ihtiyacı ortadan kaldır diyoruz. İhtiyaç ortadan kalktığında dershaneler kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ama şu dönüştürme safsatasıyla dershane sahiplerini Türkiye'nin çeşitli illerinde toplayıp adeta, hani bir zamanlar Sayın Nur Serter için söylüyorlardı ikna odaları diye, belli ki asıl ikna odalarını dershane sahiplerine yönelik olarak şimdi AKP çalıştırıyor ve dönüştürme safsatası dershane sektör sahipleri bakımından karşılık bulmamıştır. Türk Milli Eğitim sisteminde okullar arasında, bölgeler arasında, iller arasında bu kadar büyük nitelik farklılıkları varken dershanelerin olmasından doğal bir şey olamaz. Sen bütün okulları aynı niteliğe sahip kılarsan Türkiye'de kimsenin dershaneye gitme ihtiyacı kalmaz. Eğitim sisteminin içinde bulunduğu bu kötü durumun, vahim durumun beş bakan değiştirmesine rağmen eğitim sisteminin bu yaşadığı nitelik sorunu dershanelerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Kapattım diye dershane kapatırsan Türkiye'deki 17 milyon öğrencinin evini dershaneye çevirmiş olursun ve velilere, ailelere de maliyeti artırmış olursun."

"HÜKÜMET ÜYELERİ BREMEN MIZIKACILARI'NA DÖNÜŞTÜ"

Dershane öğretmenlerinin alımıyla ilgili ise Altay, hükümet üyelerinin Bremen Mızıkacıları'na dönüştüğünün yeni bir durum olmadığını söyledi. Hükümet üyelerinin birinin başka, birinin başka söylediğini dile getiren Altay, Başbakan'ın Mersin, Maliye Bakanı'nın ise 'Tersin' dediğini savundu. Başbakan'ın ülkeyi padişah anlayışıyla yönetme peşinde olduğunu belirten Altay, "40 yaşı üstündekileri alabilmek için yasal düzenleme gerekiyor. Sisteme girememiş 300 bin öğretmen sokakta aç gezerken; 50 bin öğretmeni sen bir anda sisteme sokmaya kalkarsan dışarda gezen 300 bin öğretmenin hakkını, rızkını çalmış olursun. Kaldı ki bunu yapabilmeleri de bana göre mümkün değil. Dershane konusunda hükümetin bu kararlılığının bir sonuç vermeyeceğini ve dershanelerin kapanmayacağını düşünüyorum." diye konuştu.

"NOKTA NOKTA HEPİNİZ ORADAYDINIZ"

Basına yansıyan 2004 yılındaki MGK kararıyla ilgili bir soruya ise Altay, kararın uygulayıcısının hükümet olduğunun altını çizdi. Bu konuda bir milletvekili aracılığıyla kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen bir eylem planı var mı diye bu işler çıkmadan iki sene önce hükümete sorduklarını hatırlatan Altay, hükümetten iki yıldan beri bir cevap olmadığını söyledi.

Altay, "Biliyorsunuz çok bilinen bir özdeyiş var: Sükut ikrardan gelir. Hükümetin bu kararlar çerçevesinde iş ve işlem yaptığını biz biliyoruz. Ama hükümetin bu konuda, dün Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi o toplantıda bulunan hükümet üyelerinin iki yüzlülüğü de bugün bütün gazetelerde zaten çarşaf çarşaf sergilenmiş. Yok ben öyle imza attım, yok ben o anda orda yoktum. Tıpkı Ahmet Kaya olayında yaşandığı gibi ben de şimdi Başbakan'ın tabiriyle mi hükümet üyelerine seslensem, nokta nokta hepiniz ordaydınız, hepiniz altını imzaladınız mı desem bilmiyorum yani." şeklinde konuştu. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri