Akören turizmi geliştirilmelidir

Prof. Dr. Önder Kutlu, “Akören, gelenek ve göreneklerine bağlı bir yerleşim yerimizdir. Kültürel doku bozulmadığından büyük adlî olaylara rastlanmıyor. Akören turizmi geliştirilmelidir" dedi

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Akören Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Kutlu, (NEÜ) Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abdurrahman Dinç ve Konya Büyükşehir Belediyesi Garajlar Şube Müdürü Ömer Lütfi Ersöz tarafından “Geçmişten Günümüze Akören” konulu bir panel düzenlendi. Akören’in üç düsturunun “Din-devlet-damat” olduğunu belirten Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Kutlu, “Akören, gelenek ve göreneklerine bağlı bir yerleşim yerimizdir. Kültürel doku bozulmadığından büyük adlî olaylara rastlanmıyor. Gayrimüslimler mübadele dönemine kadar bölgede yaşamışlardır. Akören’in alt kültürü olarak 60-70 kelime günümüzde yaşamaktadır.” 14 mahalleden oluşan Akören ismiyle ilgili “Ormanlarla kaplı ve av hayvanlarının olması nedeniyle ‘Av Vuran’ veya ‘Av Veren’ daha sonraları ‘Avren’ olarak adlandırılmıştır” dedi. (NEÜ) Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abdurrahman Dinç ise şunları kaydetti: “Akören, Konya’ya yakın olmasından dolayı hızlı bir göç hareketinin yaşandığı ilçe olmuştur. Yaşlı nüfusa sahip ilçenin tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadır. Turizmin geliştirilmesi için 'Rafting (Mavi Boğaz), botanik turizmi, trekking (doğa yürüyüşü), dağcılık, foto safari, kamp karavan (Mavi Boğaz Dağ sarnıcı), sportif olta balıkçılığı (Göletlerde), dağlık bölgelerde offroad ve jeep safari, aromatik bitkiler ve bal ormanı, bisiklet turizmi, atlı doğa yürüyüşü' teklifleri iletilmiştir. Çatalhöyük’e gelen bir turis, Mavi Boğaz yoluyla Kilistra üzerinden Konya’ya ulaşılabilir.” Üçüncü konuşmacı Ömer Lütfi Ersöz 12 yıl öğretmen ve idareci olarak görev yaptığı memleketini ele alırken Seyyid Harun Veli’nin Horasan’dan yola çıkıp Seydişehir’e gelirken Akören’de konakladığını, kendi soylarının Seyyid Musa’ya dayandığını belirttikten sonra Akviran’ın ilk belediye başkanı olan babasının amcasını anlattı: “2.Abdülhamit zamanında eğitime büyük önem verilmiş, padişahın telkiniyle Konya’ya gelen bir zat seçilen üç öğrenci ile İstanbul’a döner. O zaman Hatunsaray’a bağlı bir köy olan Akviran’dan 12 yaşındaki bir çocuğun seçilmesi çok önemlidir. Veysi 11 yıl İstanbul’da kalıp hafızlığını ve eğitimini tamamladıktan sonra 2.Abdülhamit’in halliyle Konya’ya döner. 31 Mart İsyanı’nda bacağından yaralanıp bacağı kesilerek takma bacaklı olmasından dolayı ‘Topal Veysi’ namıyla Konya’da itibar görür. Valilikte Akviran’ın sorunlarıyla ilgilenir. 1914 yılında Akviran’ın belediyelik olmasıyla ilk belediye başkanı olur. 1920’de Delibaş İsyanı’nda önleyici tedbirler alır. 33 yaşındayken bıçaklanarak öldürülür”dedi. Program, toplu hatıra fotoğraf çekilerek panel sona erdi.

HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri