CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaların üstünün kapatılamayacağını ifade ederek "Bugün hükümet kapatma yönünde hangi adımı atarsa atsın bu, toplumun belleğinde yer etmiştir. Bu dosyalar yarın öbür gün mutlaka açılacaktır." dedi. Ak Saray’la Türkiye’nin dünyaya rezil olduğunu ifade eden Hamzaçebi, "Efendim burada cami yapacağım, cami halka açık olacak. Sayın Erdoğan, camiler zaten halka açık değil midir? Her zaman yaptığını yapıyor; dine sığınıyor." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında son günlerde Çin’e kadar dünya basınına iki olayla Türkiye’nin manşet olduğunu ifade ederek, bunlardan birincisinin ‘kaçak Saray’, ikincisinin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’nın keşfinin Colomb’da önce Müslüman gezginler tarafından yapıldığı iddiası olduğunu söyledi. Erdoğan’ı tarih bilmemekle itham eden Hamzaçebi, "Bildiğini zannettiği şeyler de kulaktan dolma olduğu için tamamı yanlış. Ben Sayın Erdoğan’a bir tarih danışmanı almasını tavsiye ediyorum." dedi.
"Osmanlı ve İslam Medeniyet’ine sahip çıkarken bari doğru sahip çık" diyen Hamzaçebi, "Biz zannediyorduk ki Sayın Erdoğan’ın sadece Cumhuriyet’le bir problemi var. Onun yenilikçi padişahlarla da problemi olduğu (başbakanlığı dönemindeki) grup toplantısında yaptığı konuşmayla ortaya çıkmıştır. ‘200 yıldır insanımıza bir yaşam biçimi dayatılıyor’ diyerek yenilikçi padişahlara da karşı olduğunu Sayın Erdoğan söylemişti." diye konuştu.
‘DİNDARLIK ADALETTEN, DÜRÜSTLÜKTEN GEÇER’
CHP olarak 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının kapatılmaması için mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Akif Hamzaçebi, "Bugün hükümet hangi kararı alırsa alsın, kapatma yönünde hangi adımı atarsa atsın bu, toplumun belleğinde yer etmiştir. Bu dosyalar yarın, öbür gün mutlaka açılacaktır. Bunu hiç kimse unutmasın. Dindarlık adaletten geçer, dürüstlükten geçer. Dindar insan adaletli insandır. Kul hakkı yemeyen insandır. Başkasının hakkına saygı gösteren insandır. Müslüman budur. Samimi bir dindarın bu olayları hoş görmesi mümkün değildir. Hiçbir vatandaşımızın hoş gördüğünü düşünmüyorum ben." şeklinde konuştu.
‘SAYIN ERDOĞAN, CAMİLER ZATEN HALKA AÇIK DEĞİL MİDİR?’
"Kaçak Sarayla bütün dünyaya rezil olduk" diyen CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Maliye Bakanı’nın sarayın maliyetinin 1 milyar 370 milyon lira olduğunu söylediğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaçak sarayla bütün dünyaya rezil olunca külüstür bir PR yöntemine başvurduğunu iddia ederek "Efendim ben burada Türkiye’deki tüm muhtarları toplantıya çağıracağım. Burada cami yapacağım, cami halka açık olacak. Sayın Erdoğan, camiler zaten halka açık değil midir? Her zaman yaptığını yapıyor; dine sığınıyor." eleştirisinde bulundu.
‘BUNU KİMSE YUTMUYOR’
Gezi olaylarından sonra ‘Dolmabahçe Camii'nde içki içtiler’ diyerek camiden medet umduklarını kaydeden Hamzaçebi, ‘Kabataş’ta başörtülü bir kadınımızın üzerine bir kalabalık idrarını yaptı’ diyerek toplumun muhafazakar değerlerine sığınıldığını söyledi. Hamzaçebi, "Burada da yine camiye sığınıyor. Bunu kimse yutmuyor. Bu saray kaçaktır. Bu saray fakir fukaraya harcanması gereken parayla yapılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
‘TOKİ’NİN PARASININ SARAY YAPIMINDA KULLANILMASI SKANDALDIR’
TOKİ’nin elde ettiği tüm kaynakları dar gelirli vatandaşlara konut yapmak için harcaması gerektiğinin yasal bir zorunluluk olduğunu kaydeden Hamzaçebi, "Şimdi TOKİ’nin bu parasını saray yapımı için kullanıyorlar. Bu tam bir skandaldır. TOKİ’den borç alıyor." şeklinde konuştu. Hamzaçebi, saray yapımında ayrıca Kalkınma Bakanlığı’nın yatırımları hızlandırma ödeneğinin kullanıldığını söyledi.
‘GÜVENLİKÇİ BİR DEVLET ANLAYIŞI’
AK Parti yönetimini ‘tam bir saltanat’ olarak eleştiren CHP’li Hamzaçebi, 2015 seçimlerinin ardından TSK, Emniyet, MİT ve Jandarma’nın ‘Güvenlik Bakanlığı’ çatısında oluşturulacak tek bir bakanlığa bağlanması iddialarının sorulması üzerine ise "Sanki seçimlerde iktidar ceplerindeymiş gibi" hareket ettiklerini söyledi ve ekledi: "Ciddiye almıyorum ancak bu hükümetin zihninin perde arkasında ne var onun tespiti açısından bu önemli. Güvenlik Bakanlığı, yani güvenlikçi bir devlet anlayışı. Özgürlük-güvenlik dengesi bunların aklında yoktur. Bunların aklında sadece ve sadece güvenlik vardır. Güvenlik nedeniyle otoriterleşme vardır. Milletin özgürlüğüne müdahale etme, milleti baskı altına alma vardır. Bu anlayış onları gösteriyor." CİHAN