ERGENEKON AHTAPOTU
Türkiye’yi darbe ortamına sürüklemeye çalıştığı ortaya çıkan Ergenekon Terör Örgütü’nün Selçuk Üniversitesi’nden yüzlerce öğretim üyesini fişlediği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un arşivinde çıkan belgeler, çok sayıda öğretim üyesi ile ilgili kişisel bilgileri ve ağır ithamları içeriyor.
DARBE YAPIP TASFİYE EDECEKLERDİ
Skandalın ortaya çıkmasının ardından SÜ İlahiyat Fakültesi’nden 3 öğretim üyesinin davaya müdahil olma talebi kabul edildi. Fişlenen hocalardan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, “Kişilik haklarımıza dokunan asılsız bir sürü suçlama var. Bunlar darbe yapmayı başarabilmiş olsaydı, İlahiyat Fakültesinde fişlenen öğretim üyelerini tasfiye edip onların yerine kendi adamlarını koyacaklardı. Amaçlanan şey buydu” dedi.
KİMİN YAPTIĞI ORTAYA ÇIKARILMALI
Fişlemeyi yapıp Sevgi Erenerol’a ulaştıran kişilerle ilgili tahminlerinin bulunduğunu, vurgulayan Erdem, “Bizim fakülteden olduğu kesin. Bu fişleme eylemi bir ideolojik takıntının sonucudur. Amacımız bu işi kimin yaptığının ortaya çıkartılması, daha sonraki aşamada da onlarla ilgili olarak tazminat davası açmak suretiyle bu kişilere yaptıkları hukuksuz davranışın bedelini ödemesidir” dedi.
Hocaları fişlemişler!
Fişlendiği ortaya çıkan ve Ergenekon davasına müdahil olma talebi kabul edilen Prof. Dr. Hüsamettin Erdem: “Sadece İlahiyat’tan 50’nin üzerinde akademisyen fişlenmiş”
Türkiye’yi darbe ortamına sürüklemeye çalıştığı ortaya çıkan Ergenekon Terör Örgütü’nün Selçuk Üniversitesi’nden yüzlerce öğretim üyesini fişlediği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un arşivinde çıkan belgeler, Selçuk Üniversitesi’nden İlahiyat, Tıp ve Fen Edebiyat fakültelerinden çok sayıda öğretim üyesi ile ilgili kişisel bilgileri ve ağır ithamları içeriyor. Fişleme olayının ortaya çıkmasının ardından Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 3 öğretim üyesinin davaya müdahil olma talebi kabul edildi. Fişlenen hocalardan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, gazetemize değerlendirmelerde bulundu. “Biz memleketteyken bazı hocalarımız 64. dosyaya vakıf olmuşlar, onlar aracılığıyla fişlendiğimizi öğrendik” diyen Prof. Dr. Erdem, sadece İlahiyat Fakültesi’nden 50’nin üzerinde öğretim üyesinin fişlendiğini kaydetti. İlahiyat Fakültesi’nden fişlenmeyen birkaç akademisyenin bulunduğunu, onların da özel koruma altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, şunları söyledi: “Bizimle ilgili söylenenlere baktık, bir hayli garip şeyler. Kendilerine göre karalamaya çalışmışlar. Kişiliğimize de, bilimsel yeterliliğimizi de hedef almışlar. Kişilik haklarımıza dokunan asılsız bir sürü suçlama var. Sadece öğretim üyeleriyle ilgili değil, dekan beyle ilgili de aslı astarı olmayan bir sürü iftira ve suçlama var. Bilindiği gibi Ergenekon yapılanmasında malum bir darbe girişiminden bahsediliyordu. Bunlar darbe yapmayı başarabilmiş olsaydı, İlahiyat Fakültesinde fişlenen öğretim üyelerini tasfiye edip onların yerine kendi adamlarını koyacaklardı. Amaçlanan şey buydu.”
Fişlemeyi yapıp Sevgi Erenerol’a ulaştıran kişilerle ilgili tahminlerinin bulunduğunu, ancak ‘kesin olarak şu kişidir’ deme imkanlarının olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, “Bir defa bunları yapanların bizim fakülteden olduğu kesin. Bu bilgileri buradakilerden başkasının söyleme ihtimali yok. Bu fişleme eylemi bir ideolojik takıntının sonucudur. Biz bu suçlamaları kabul etmediğimiz ve hukuksuz bulduğumuz için davaya müdahil olma talebinde bulunduk ve talebimiz kabul edildi. İstanbul Barosu’ndan avukatımız Hüseyin Güner bundan sonra davada bizi temsil edecek. Bundan sonraki aşama tamamen mahkeme süreciyle alakalı. Bizim zaten amacımız bu işi kimin yaptığının ortaya çıkartılması, daha sonraki aşamada da onlarla ilgili olarak tazminat davası açmak suretiyle bu kişilere yaptıkları hukuksuz davranışın bedelini ödetmek istiyoruz” diye konuştu.
Selçuk Üniversitesi’nden fişleme konusunda mağdur olan herkese davaya müdahil olarak haklarını arama tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “Fişleme her şeyden önce insanlık suçudur, insanlar hukuk dışı yöntemlerle karalanıyor, rencide ediliyor. Sizin belli bir statünüz var, bu statüye, zarar getirebilecek, toplumsal hayatta zarar verebilecek ithamlarda bulunuluyor. Doğrudan doğruya kişilik haklarımıza saldırıyor, bizi haksız iftiralarla karalamaya çalışıp, ondan sonra da ‘ben yapmadım’ diye kenara çekilmeye çalışıyor. Herkesin hak-hukukun korunmasını, kimsenin bir daha böyle şeye cesaret edemeyeceği bir durumun ortaya çıkmasını istiyoruz. Gönlümüz bunu arzu ediyor.”
ÇETİN ORANLI
DARBE YAPIP TASFİYE EDECEKLERDİ
Skandalın ortaya çıkmasının ardından SÜ İlahiyat Fakültesi’nden 3 öğretim üyesinin davaya müdahil olma talebi kabul edildi. Fişlenen hocalardan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, “Kişilik haklarımıza dokunan asılsız bir sürü suçlama var. Bunlar darbe yapmayı başarabilmiş olsaydı, İlahiyat Fakültesinde fişlenen öğretim üyelerini tasfiye edip onların yerine kendi adamlarını koyacaklardı. Amaçlanan şey buydu” dedi.
KİMİN YAPTIĞI ORTAYA ÇIKARILMALI
Fişlemeyi yapıp Sevgi Erenerol’a ulaştıran kişilerle ilgili tahminlerinin bulunduğunu, vurgulayan Erdem, “Bizim fakülteden olduğu kesin. Bu fişleme eylemi bir ideolojik takıntının sonucudur. Amacımız bu işi kimin yaptığının ortaya çıkartılması, daha sonraki aşamada da onlarla ilgili olarak tazminat davası açmak suretiyle bu kişilere yaptıkları hukuksuz davranışın bedelini ödemesidir” dedi.
Hocaları fişlemişler!
Fişlendiği ortaya çıkan ve Ergenekon davasına müdahil olma talebi kabul edilen Prof. Dr. Hüsamettin Erdem: “Sadece İlahiyat’tan 50’nin üzerinde akademisyen fişlenmiş”
Türkiye’yi darbe ortamına sürüklemeye çalıştığı ortaya çıkan Ergenekon Terör Örgütü’nün Selçuk Üniversitesi’nden yüzlerce öğretim üyesini fişlediği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un arşivinde çıkan belgeler, Selçuk Üniversitesi’nden İlahiyat, Tıp ve Fen Edebiyat fakültelerinden çok sayıda öğretim üyesi ile ilgili kişisel bilgileri ve ağır ithamları içeriyor. Fişleme olayının ortaya çıkmasının ardından Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 3 öğretim üyesinin davaya müdahil olma talebi kabul edildi. Fişlenen hocalardan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, gazetemize değerlendirmelerde bulundu. “Biz memleketteyken bazı hocalarımız 64. dosyaya vakıf olmuşlar, onlar aracılığıyla fişlendiğimizi öğrendik” diyen Prof. Dr. Erdem, sadece İlahiyat Fakültesi’nden 50’nin üzerinde öğretim üyesinin fişlendiğini kaydetti. İlahiyat Fakültesi’nden fişlenmeyen birkaç akademisyenin bulunduğunu, onların da özel koruma altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, şunları söyledi: “Bizimle ilgili söylenenlere baktık, bir hayli garip şeyler. Kendilerine göre karalamaya çalışmışlar. Kişiliğimize de, bilimsel yeterliliğimizi de hedef almışlar. Kişilik haklarımıza dokunan asılsız bir sürü suçlama var. Sadece öğretim üyeleriyle ilgili değil, dekan beyle ilgili de aslı astarı olmayan bir sürü iftira ve suçlama var. Bilindiği gibi Ergenekon yapılanmasında malum bir darbe girişiminden bahsediliyordu. Bunlar darbe yapmayı başarabilmiş olsaydı, İlahiyat Fakültesinde fişlenen öğretim üyelerini tasfiye edip onların yerine kendi adamlarını koyacaklardı. Amaçlanan şey buydu.”
Fişlemeyi yapıp Sevgi Erenerol’a ulaştıran kişilerle ilgili tahminlerinin bulunduğunu, ancak ‘kesin olarak şu kişidir’ deme imkanlarının olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, “Bir defa bunları yapanların bizim fakülteden olduğu kesin. Bu bilgileri buradakilerden başkasının söyleme ihtimali yok. Bu fişleme eylemi bir ideolojik takıntının sonucudur. Biz bu suçlamaları kabul etmediğimiz ve hukuksuz bulduğumuz için davaya müdahil olma talebinde bulunduk ve talebimiz kabul edildi. İstanbul Barosu’ndan avukatımız Hüseyin Güner bundan sonra davada bizi temsil edecek. Bundan sonraki aşama tamamen mahkeme süreciyle alakalı. Bizim zaten amacımız bu işi kimin yaptığının ortaya çıkartılması, daha sonraki aşamada da onlarla ilgili olarak tazminat davası açmak suretiyle bu kişilere yaptıkları hukuksuz davranışın bedelini ödetmek istiyoruz” diye konuştu.
Selçuk Üniversitesi’nden fişleme konusunda mağdur olan herkese davaya müdahil olarak haklarını arama tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “Fişleme her şeyden önce insanlık suçudur, insanlar hukuk dışı yöntemlerle karalanıyor, rencide ediliyor. Sizin belli bir statünüz var, bu statüye, zarar getirebilecek, toplumsal hayatta zarar verebilecek ithamlarda bulunuluyor. Doğrudan doğruya kişilik haklarımıza saldırıyor, bizi haksız iftiralarla karalamaya çalışıp, ondan sonra da ‘ben yapmadım’ diye kenara çekilmeye çalışıyor. Herkesin hak-hukukun korunmasını, kimsenin bir daha böyle şeye cesaret edemeyeceği bir durumun ortaya çıkmasını istiyoruz. Gönlümüz bunu arzu ediyor.”
ÇETİN ORANLI