"Ak Parti Yolsuzluk Yapan Mensuplarını Kurtarmak İçin Genel Af Çıkaracak"

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Erdoğan'ın, kendisini herkesin ve herşeyin üzerinde gören bir kibir abidesi kimliği sergilediğini belirterek yönetimin, üslubun ve ahlakın bu denli yozlaştığı dönemin daha önce hiç görülmediğini...

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Erdoğan'ın, kendisini herkesin ve herşeyin üzerinde gören bir kibir abidesi kimliği sergilediğini belirterek yönetimin, üslubun ve ahlakın bu denli yozlaştığı dönemin daha önce hiç görülmediğini söyledi. AK Parti'nin yasaları yolsuzluk yapan mensuplarının ihtiyaçlarına uygun şekilde değiştirip dönüştürdüğünü ve Türkiye'nin bir hukuk devleti olmaktan çıktığını savunan Yeniçeri, "AKP yolsuzluk yapan mensuplarını yargının pençesinden kurtarmanın tek yolunun genel aftan geçtiğinin farkındadır. İktidarın çıkarmayı düşündüğü genel affı, halka kabul ettirilebilmesinin yolunun da yargıya olan güvenin sarsılmasından geçtiğini bilmektedir." dedi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, AK Parti iktidarının stratejik körlüğünün Türkiye'yi içeride ve dışarıda büyük risklerle karşı karşıya bıraktığını ifade etti. "Türkiye 12 yıldır tam anlamıyla stratejik kör bir iktidar tarafından yönetilmektedir." diyen Yeniçeri, devletin içine yönelik örgütlenmeyi, kendi ifadelerine göre (paralel yapı için) 'saflığımıza verin…güvendik aldatıldık' türünden söylemlerle açıklamalarının iktidarın stratejik körlüğünün itirafı olduğunu vurguladı.

Komşularla sıfır sorun sonucu Suriye, İsrail ve Mısır'la diplomatik ilişkilerin kopuk olduğunu dile getiren Yeniçeri, terör örgütü IŞİD tehlikesine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı propaganda yarışının alabildiğine dengesiz, asimetrik ve adaletsiz bir biçimde sürdüğünü anlatan Yeniçeri, devletin bütün gücü ve kaynaklarıyla Erdoğan'ın yanında seçime sokulduğunu ifade etti.

"DEVLETİN TÜM KURUMLARI ERDOĞAN'I CUMHURBAŞKANI SEÇTİRMEK İÇİN SEFERBER OLDU"

Devletin imkânlarının bugüne kadar hiçbir seçimde böylesine hoyratça ve siyasi amaçla kullanılmadığının altını çizen Yeniçeri, başta TRT olmak üzere devlet bütün kurum ve kuruluşlarının Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtirmek için adeta seferber olduğunu belirtti. Son 12 yıllık AK Parti iktidarında Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün psikolojik harp mekanizmalarının tamamı çökertildiğini ve milletin her türlü saldırıya karşı savunmasız hale getirildiğine dikkat çeken Yeniçeri, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri için her türlü psikolojik hareket unsurları devreye sokulmuştur. Bu bağlamda baskı, entrika ve yolsuzluk üreten bütün mekanizmalar devlet eliyle Tayyip Erdoğan lehine örgütlenmiştir. Bugün sırf Cumhurbaşkanlığı seçimi için 18 milyon fazla oy pusulası basılmıştır." diye konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN ÇIKARDI"

Erdoğan'ın, kendisini herkesin ve herşeyin üzerinde gören bir kibir abidesi kimliği sergildiğini dile getiren Yeniçeri, yönetimin, üslubun ve ahlakın bu denli yozlaştığı dönemin daha önce hiç görülmediğini söyledi. "AKP iktidarı yaptığı yolsuzlukları kapatmak için yargıya müdahale etmiştir. Hukuk devletine güveni tamamen ortadan kaldırmıştır." diyen Yeniçeri, şöyle devam etti: "AKP, Yasaları yolsuzluk yapan mensuplarının ihtiyaçlarına uygun şekilde değiştirilip dönüştürmüştür. AKP Türkiye’yi bir Hukuk devleti olmaktan çıkarmıştır. Adalet, Türkiye’de en tartışılır en büyük olgu haline gelmiştir. Bugün Türkiye’de İktidar partisi hakkındaki herhangi bir iddiayı soruşturacak savcı yoktur. İktidar gırtlağına kadar içinde olduğu 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu tersine çevirmek için yargıyı adeta katletmiştir. 17/25 Aralıkta yaşanan ve dört AKP’li bakanın istifasıyla sonuçlanan yolsuzlukla ilgili kurulan komisyonunun çalışması bir yana içine düşürüldüğü komik durum ortadadır. 17/25 Aralık sözde yolsuzlukları araştırma komisyon, savsaklama yöntemiyle önce kamuoyunu uyutmak sonra da unutturmak için göstermelik olarak kurulduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. AKP yolsuzluk yapan mensuplarını yargının pençesinden kurtarmanın tek yolunun Genel Aftan geçtiğinin farkındadır. İktidarın çıkarmayı düşündüğü genel affı, halka kabul ettirilebilmesinin yolunun da yargıya olan güvenin sarsılmasından geçtiğini bilmektedir. Yargıya olan güveni sarsmak için başta Erdoğan ve Adalet Bakanı olmak üzere AKP’li yetkililer ellerinden her geleni yapmaktadır."

"BAŞBAKANIN SÖZLERİNİN HEPSİ BİRER NEFRET SUÇU"

AK Parti iktidarının 2002 yılından bu yana siyaseti üç aşamalı bir çatışma süreci olarak ele aldığını belirten Yeniçeri, "Bu üç aşama şunlardır: Kemalist vesayetle savaş; Darbeyle savaş; Paralel Yapıyla savaş. Söylemlerinin özü: kavga, mücadele, çatışma. Şu sözler Başbakan Erdoğan’ın ağzından çıkmıştır. Sosyolojik bir gerçeklik olan bir cemaate yönelik olarak hepsi birer nefret suçu olan şu sözleri ediyorlar: İnlerine gireceğiz! Hayvanların ini vardır. Hayvanların inine girilir. Ne olursa olsun kendi yurttaşlarının bir kısmına bu tür bir söylemi layık gören bir zihniyet hasarlıdır. Cadı avı yapacağız. Cadı avı, cadı olduğuna inanılan kimselerin yakalanması, yargılanarak veya yargılanmadan cezalandırılmasına denilmektedir. Tarihte cadı avları genellikle cadıların yakılarak veya linç edilerek öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. Günümüzde cadı avı kavramı daha çok, fikirleri topluma tehdit olarak görülen kimselere karşı düzenlenen kampanya anlamında metafor olarak kullanılmaktadır. İstiklal Mücadelesi yapıyoruz. İstiklal mücadelesi düşmanlara karşı yapılır. Kendi vatandaşlarının bir kısmıyla istiklal mücadelesi yapan bir zihniyete, ülkenin yönetimi teslim edilemez!" şeklinde konuştu.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri