Kıymetli okurlar zaman zaman köşemizde önemine binâen âile husûsuna değiniyoruz. Bugünlerde gördüğümüz lüzum üzere hatırlatmak kabilinden birkaç yazı bu konulara değinmek istiyoruz efendim müsâdenizle. Bilindiği gibi;
Toplumun en küçük sosyal örgütü ve aynı zamanda bir eğitim kurumu olan aile bu vasfıyla toplumun en belirgin yapı taşıdır.
Aile, insanların dünyâda huzur ve sükûn buldukları ahenkle mutluluğu yaşadıkları yuvadır.
Aile gönlün huzur duyduğu, kalbin rahatladığı, nefsin sükûna eriştiği yegâne sevgi mekânıdır.
Aile, eşlerin sevgi, şefkat, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma, sabır, güven ve sadâkatle yürüttükleri kutsal birlikteliktir.
Karı-koca arasındaki ahenk ve fıtrî ilişki kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de şöyle tasvir edilir:
“Allâh’ın varlığına, kudret ve kuvvetine delillerden biri de kendileriyle huzur bulasınız ve gönül rahatlığı içinde yaşayasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratmasıdır. Aranıza sevgi ve şefkat duyguları koydu. Bunda düşünenler için uyarıcı ve Allâh’ın varlığını kanıtlayıcı deliller vardır.” (1)
Aile yuvası eşlerin hayâtın mutluluk ve sıkıntılarının birlikte tadılacağı, dünyâyı acısıyla tatlısıyla birlikte yaşayacakları yerdir. Hele eşler arası muhabbet ve uyum söz konusu olursa, karşılıksız fedâkarlık ve verme hasletleri yuvada bulunursa mükemmel bir hayat arkadaşlığı sağlanmış olur. Karşılıklı olarak hak ve hukûkun gözetildiği, şahsiyetlerin zedelenmediği, bağışlama, sabır ve hoşgörünün engin sınırlarının çizildiği aile yuvaları, kutsal ve yüce zeminlerdir. Böylesi yuvalar âdeta dünyâda cennet bahçelerini andırır.
Güzel dinimiz aileye kutsal gözüyle bakar. Aile eğer kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirirse yücelir. Kutsal ölçülerle özdeşleşir. Ailede sorumluluk evlâdın dünyâya gelmesiyle başlar. Çocuk eşler için bir ortak paydadır ama eşler arası münâsebet için tek şart değildir. Fakat diyalogun kuvvetlenmesinde önemli bir paya sâhiptir. Çocukla birlikte aile içinde düzen ve disiplin oluşur. Ebeveynlik, bireylerin olgunlaşma sürecine katkı sağlar. Ebeveynlik ile yeni bir rol üstlenen anne veya baba bu rolüne eğer zorunluluk olarak değil de bir güzellik olarak bakabilirse, ne mutlu onlara! O zaman, ana veya babanın çocuğuyla geçirdiği dakikalar bireyler için âdeta rahatlama seansları olur. Ebeveynler, saatlerce çocuklarıyla meşgul olsalar asla yorgunluktan söz etmezler.
‘Terbiyede önemli bir unsur anne-babanın huzurlu ve âhenkli bir yuva tesis etmeleridir. Âhenkli geçimde, elden geldiğince sevgi, saygı, nezâket, anlayış ve paylaşıma dayalı bir hayat tarzı sergilenmelidir. Çocukların rûhî ve psikolojik sağlıkları öncelikle böylesi bir aile huzûruna bağlıdır. Bu da kadın ve erkek her iki tarafın çocukların geleceğini de düşünerek şuurla hareket etmelerini gerektirir. Birbirine zıt hayat görüşlerine sâhip olan ve bu sebeple sıkça münakaşa eden ve zıt uygulamalara yer veren anne-babanın çocuklarında problemler baş gösterir. En azından ihtilaflı meselelerde sağlıklı bir görüş ve alışkanlığına eremezler. Meselâ; televizyon kullanımından, eğlenme, gezme, ibâdet, tâtil konularına kadar hatta sofraya konacak yemek çeşidine kadar birçok şey münâkaşa husâsu olabilir. Bunlar asgariye düşürülmelidir.’ (2)
Şimdilik hayırla, kalınız devam edeceğiz nasipse.
------------------
1- Rum, 21
2- İbrahim Canan, Altınoluk Dergisi, Çocuk Eğitiminde İzlenecek Metotlar, sayı:208-2003, s.7