Yıllardır erozyona uğrayan milli ve mânevi değerlerin, gençlerden çocuklara kadar inen ahlâkî yozlaşmanın, zayıflayan aile bağlarının onarılması için bir şeyler yapılması gerekli diye herkes gibi bizler de tâbiri câizse feryatlar ettik. Gençler, çocuklar ve eşler artık alarm verecek şekilde davranış bozuklukları sergiliyorlar. Ailenin yeniden yapılanmasını temin edecek değerlerin yeniden işleve sokulması için neler yapılabilir? Sorusunun cevâbı üzerinde çeşitli çalışmalar üretildi, üretiliyor ve devam etmeli. Çok şükür herkes bu hayâti konunun önemini artık anladı. Devlet, STK’lar, Belediyeler, Özel Teşebbüsler ailenin yeniden yapılanması adına güzel faaliyetler gerçekleştiriyorlar. Bu sevindirici bir gelişme. İşte bir güzel adım:
Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı kendi bünyesinde aileye yönelik çok kapsamlı bir eğitim programı başlattı. Programla Türk ailelerinin daha huzurlu daha eğitimli daha bilinçli olması hedefleniyor. Program süresince katılımcılara 5 ana temel konuda eğitim sunulacak. Bunlar; 1-Aile Eğitimi ve Aile İletişimi 2-Aile Hukûku 3-Ailede İktisat 4-Medya 5-Sağlık. Hedeflenen ana başlıklar gerçekten gâyet güzel seçilmiş. Ayni zamanda ailelerimizin en çok ihtiyâcı olan konular. Özellikle de ‘Aile Hukûku’ konusu genellikle bilinmiyor. Bu tür ‘Aile Programları’na beyler işte olduğundan çoğunlukla hanımlar katılıyor. Hanımlar da ‘Aile Hukûku’ konusunda maalesef biraz zayıflar. Hanımların aile ekonomisi ve iktisat konusuna gösterdikleri titizliği ‘Aile Hukûku’ husûsunda da kendi hak ve hukuklarını korumaları açısından göstermeleri yine yararlarına olacaktır.
Bu güzel çalışmaya medya başlığının da konması çok yerinde ve mükemmel olmuş. Aile içinde çocukların yetiştirilmesinde ve hizmet paylaşımında büyük bir paya sâhip olan hanımlara medya ile ilgili bilgilerin sunulmasının çok gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bugün bozulan aile yapısında ve yozlaşan ahlakta medyanın büyük tahribatları mevcutr. Bu konuda medyanın tuzağına daha çok kurban giden hanımlar oluyor. Dolayısıyla peşi sıra eş ve çocuklar da sürükleniyor. Onların sorumluluklarını sanki hanımlar omuzluyor gibi. Ahlaksızlığın kol gezdiği sokaklarda, cafelerde, eğitim kurumlarında değil mi ki evlâdın var o zaman bir hanım olarak ve bir anne olarak seni çetin bir mücâdele bekliyor. Gelişen teknolojiye de artık sırtınıı dönemezsin zirâ belki gözünün nûru çocukların onun esiri olabilir, tuzağına düşebilir. Hızla akan çağa yetişmek adına ailede etkin ve aktif konumda olan anne olan hanımlarımıza medya ile ilgili bilgilerin böyle bir çalışmayla hazır ayağına getirilmesi onlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat olsa gerek.
Sorunsuz bir aile yok. Her ailede ufak tefek sorunlar olabildiği gibi üstesinden gelinmesi zor olan sorunlar da bulunabiliyor. Böylesi eğitim programlarıyla aile içi sorunları çözme yollarını ailelerin kendilerinin bulabilmesini sağlayan bilgiler verilmesi hedefleniyor. Aile fertlerinin sorunun varlığını çözüm metotlarını geliştirmede ışık tutan faydalı veriler sunularak aileler bu konuda güçlendiriliyor.
Bunların yanı sıra evlenmek isteyenlerin bilmesi gerekenler, yeni evlilerin dikkat etmeleri gereken akrabalık ilişkileri, evli çocuk sâhibi kişilerin bilmesi gerekenler, çocuğu olup boşanmış kişilere faydalı bilgiler ayrı ayrı eğitim çalışmalarıyla katılımcılara takdim edilirken evli yaşlılarda unutulmamış. Onlara da kendi çerçevesi içerisinde hayâta doğru bir bakışla hâkim olabilmeleri, mutlu bir yaşam için gerekli bilgi donatıları ile torun eğitiminde oynayacakları yapıcı role kadar eğitim hedefi konmuş.
Mevcut hükümetin Aile Eğitimi programı çerçevesinde âcil eylem planı doğrultusunda hazırlanan programda; aile bütçesi hazırlamanın püf noktalarında, kredi kartları kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiği, evliliğin ilk yıllarındaki beklentilerin neler olduğuna, akrabalık ilişkilerinin düzgün bir süreçte işlemesi için gözetilecek hususlara kadar birçok alanda katılımcılar bilgilendirilecek.
Bu çalışmanın ilk olarak İç Anadolu Bölgesine yönelik merkez üssü Ankara’da başlatılması hedeflenmiş. Ama kifâyetsiz ve çok geç kalınmış bir faaliyet. Ancak, ‘zararın neresinden dönülse kardır’ prensibinden hareketle yine de amaca ulaştırılsa, kesintiye uğramayıp devam ederse ne âlâ diyelim. Bu tür çalışmalar her ilde her ilçede hatta her köyde yapılmalı. Belediyeler yerel ve mahalli kuruluşlar bu işe el atmalı. Aslında müspet ve doğru hedeflerle çalışan Belediyelerde bu tür ‘aileyi eğiterek kurtarma’ çalışmaları yapılıyor. Hatta kent Belediyeleri kent üniversiteleriyle el ele vererek bu işi götürüyorlar. Bizler de geçen sene Konya Büyükşehir-Meram Belediyesi bünyesinde ‘Aile Eğitim Seminerleri’ düzenlemiştik. Her ay seçtiğimiz aileye ait temel bir konuda katılımcıları bilgilendirmiştik. Katılımcılara çok faydalı ilim ziyâfetleri sunulmuştu.
Bu çalışmaları çeşitli STK’lar da yapıyorlar. Yine bazı duyarlı özel okullar işin önemini kavradıklarından çok güzel etkinlikler düzenliyorlar. Sahalarında etkin, yetkin ilim adamları vasıtasıyla yürüttükleri çok faydalı çalışmalar var. ‘Ana-Baba Okulu’ adı altında düzenlenen bu tür faaliyetlerde katılımcılara süreç sonunda sertifika bile veriliyor. Bunlar güzel gelişmeler.
Ancak bizim eğitimciler olarak arzu ettiğimiz devlet tarafından bizzat geniş katılımların olduğu yurdun tüm alanlarına yayılarak icra edilmesi. ‘Âcil Aileyi Kurtarma Eylem Çalışması’ adı altında ivedilikle olarak 81 vilâyetin hepsinde ve her vilâyetin ilçelerinde oraya bağlı diğer birimlerinde ‘Aile Eğitim Çalışma’larının yapılmasını istiyoruz. Bu faaliyetler genişleyerek yayılmalı, durmamalı çünkü bugün maalesef aile SOS veriyor. Daha fazla geç kalmadan memleketimizin aileleri eğitimle gerekli donatıya kavuşturulmalı.
Esen kalın.
Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı kendi bünyesinde aileye yönelik çok kapsamlı bir eğitim programı başlattı. Programla Türk ailelerinin daha huzurlu daha eğitimli daha bilinçli olması hedefleniyor. Program süresince katılımcılara 5 ana temel konuda eğitim sunulacak. Bunlar; 1-Aile Eğitimi ve Aile İletişimi 2-Aile Hukûku 3-Ailede İktisat 4-Medya 5-Sağlık. Hedeflenen ana başlıklar gerçekten gâyet güzel seçilmiş. Ayni zamanda ailelerimizin en çok ihtiyâcı olan konular. Özellikle de ‘Aile Hukûku’ konusu genellikle bilinmiyor. Bu tür ‘Aile Programları’na beyler işte olduğundan çoğunlukla hanımlar katılıyor. Hanımlar da ‘Aile Hukûku’ konusunda maalesef biraz zayıflar. Hanımların aile ekonomisi ve iktisat konusuna gösterdikleri titizliği ‘Aile Hukûku’ husûsunda da kendi hak ve hukuklarını korumaları açısından göstermeleri yine yararlarına olacaktır.
Bu güzel çalışmaya medya başlığının da konması çok yerinde ve mükemmel olmuş. Aile içinde çocukların yetiştirilmesinde ve hizmet paylaşımında büyük bir paya sâhip olan hanımlara medya ile ilgili bilgilerin sunulmasının çok gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bugün bozulan aile yapısında ve yozlaşan ahlakta medyanın büyük tahribatları mevcutr. Bu konuda medyanın tuzağına daha çok kurban giden hanımlar oluyor. Dolayısıyla peşi sıra eş ve çocuklar da sürükleniyor. Onların sorumluluklarını sanki hanımlar omuzluyor gibi. Ahlaksızlığın kol gezdiği sokaklarda, cafelerde, eğitim kurumlarında değil mi ki evlâdın var o zaman bir hanım olarak ve bir anne olarak seni çetin bir mücâdele bekliyor. Gelişen teknolojiye de artık sırtınıı dönemezsin zirâ belki gözünün nûru çocukların onun esiri olabilir, tuzağına düşebilir. Hızla akan çağa yetişmek adına ailede etkin ve aktif konumda olan anne olan hanımlarımıza medya ile ilgili bilgilerin böyle bir çalışmayla hazır ayağına getirilmesi onlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat olsa gerek.
Sorunsuz bir aile yok. Her ailede ufak tefek sorunlar olabildiği gibi üstesinden gelinmesi zor olan sorunlar da bulunabiliyor. Böylesi eğitim programlarıyla aile içi sorunları çözme yollarını ailelerin kendilerinin bulabilmesini sağlayan bilgiler verilmesi hedefleniyor. Aile fertlerinin sorunun varlığını çözüm metotlarını geliştirmede ışık tutan faydalı veriler sunularak aileler bu konuda güçlendiriliyor.
Bunların yanı sıra evlenmek isteyenlerin bilmesi gerekenler, yeni evlilerin dikkat etmeleri gereken akrabalık ilişkileri, evli çocuk sâhibi kişilerin bilmesi gerekenler, çocuğu olup boşanmış kişilere faydalı bilgiler ayrı ayrı eğitim çalışmalarıyla katılımcılara takdim edilirken evli yaşlılarda unutulmamış. Onlara da kendi çerçevesi içerisinde hayâta doğru bir bakışla hâkim olabilmeleri, mutlu bir yaşam için gerekli bilgi donatıları ile torun eğitiminde oynayacakları yapıcı role kadar eğitim hedefi konmuş.
Mevcut hükümetin Aile Eğitimi programı çerçevesinde âcil eylem planı doğrultusunda hazırlanan programda; aile bütçesi hazırlamanın püf noktalarında, kredi kartları kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiği, evliliğin ilk yıllarındaki beklentilerin neler olduğuna, akrabalık ilişkilerinin düzgün bir süreçte işlemesi için gözetilecek hususlara kadar birçok alanda katılımcılar bilgilendirilecek.
Bu çalışmanın ilk olarak İç Anadolu Bölgesine yönelik merkez üssü Ankara’da başlatılması hedeflenmiş. Ama kifâyetsiz ve çok geç kalınmış bir faaliyet. Ancak, ‘zararın neresinden dönülse kardır’ prensibinden hareketle yine de amaca ulaştırılsa, kesintiye uğramayıp devam ederse ne âlâ diyelim. Bu tür çalışmalar her ilde her ilçede hatta her köyde yapılmalı. Belediyeler yerel ve mahalli kuruluşlar bu işe el atmalı. Aslında müspet ve doğru hedeflerle çalışan Belediyelerde bu tür ‘aileyi eğiterek kurtarma’ çalışmaları yapılıyor. Hatta kent Belediyeleri kent üniversiteleriyle el ele vererek bu işi götürüyorlar. Bizler de geçen sene Konya Büyükşehir-Meram Belediyesi bünyesinde ‘Aile Eğitim Seminerleri’ düzenlemiştik. Her ay seçtiğimiz aileye ait temel bir konuda katılımcıları bilgilendirmiştik. Katılımcılara çok faydalı ilim ziyâfetleri sunulmuştu.
Bu çalışmaları çeşitli STK’lar da yapıyorlar. Yine bazı duyarlı özel okullar işin önemini kavradıklarından çok güzel etkinlikler düzenliyorlar. Sahalarında etkin, yetkin ilim adamları vasıtasıyla yürüttükleri çok faydalı çalışmalar var. ‘Ana-Baba Okulu’ adı altında düzenlenen bu tür faaliyetlerde katılımcılara süreç sonunda sertifika bile veriliyor. Bunlar güzel gelişmeler.
Ancak bizim eğitimciler olarak arzu ettiğimiz devlet tarafından bizzat geniş katılımların olduğu yurdun tüm alanlarına yayılarak icra edilmesi. ‘Âcil Aileyi Kurtarma Eylem Çalışması’ adı altında ivedilikle olarak 81 vilâyetin hepsinde ve her vilâyetin ilçelerinde oraya bağlı diğer birimlerinde ‘Aile Eğitim Çalışma’larının yapılmasını istiyoruz. Bu faaliyetler genişleyerek yayılmalı, durmamalı çünkü bugün maalesef aile SOS veriyor. Daha fazla geç kalmadan memleketimizin aileleri eğitimle gerekli donatıya kavuşturulmalı.
Esen kalın.