Ahmet Sorgun'dan arkadaş anekdotu: Konyalı hem kızar hem oy verir

Vatandaşın eleştirisine açık olduklarını dile getiren AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “Vatandaşımız yeri gelir bizlere kızabilir. Önemli olan insanımızın bize niye kızdığını samimiyet ile dikkate almak ve gereğini yapmaktır”

AK Parti MKYK Üyesi ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısı ile ülke ve Konya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Sorgun, yaklaşan 31 Mart Mahalli İdareler seçimi öncesi yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Ayrıca Sorgun, toplantıya katılan gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

ÖNEMLİ OLAN PARTİ DEĞİL BEKADIR!

31 Mart Mahalli İdareler seçiminin iki temel özelliğine vurgu yapan Sorgun, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, hayata geçtikten sonra ilk yerel seçimin yapılacak olmasının önemine de değindi. İlk kez ittifak ile yerel seçime girileceğini de hatırlatan Sorgun, ittifakların daha önce gayriresmi yapıldığını, 24 Haziran genel seçimlerinde ise ittifakın anayasal temelinin atılmış olduğunu ifade etti. Sorgun, “Bu seçimde de bildiğiniz gibi Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da Cumhur İttifakıyla birlikte seçime katılıyoruz. Hem Cumhurbaşkanımız hem Sayın Devlet Bahçeli Cumhur İttifakını sıradan olarak görmüyorlar. Ben merkezli değil biz merkezli, benim partim değil benim ülkem benim memleketim, benim bekam var. Hem Cumhurbaşkanımız hem Sayın Devlet Bahçeli partimiz mi, devletimizin bekası mı diye sorulduğu zaman bin defa de milletimizin devletimizin bekası deriz” şeklinde konuştu.


“KONYALI HEM KIZAR HEM OY VERİR” ANEKDOTU

Ayrıca Sorgun, Merhaba Gazetesi İstihbarat Şefi Emre Özgül'ün “Ülkede ciddi anlamda bir ekonomik sıkıntı var. Bu sıkıntının vatandaşa olumsuz yansımasının etkisi fazla oldu. Ekonomik sıkıntıların, vatandaşın üzerindeki ağır yükün seçim sonuçlarına etki edeceğini düşünüyor musunuz ve son gelişmelerle birlikte vatandaşın AK Parti'ye kızgın olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Hayat, sürekli aynı olmaz. Her zaman inişler çıkışlar olabilir. Aslolan o sıkıntılı zamanlarda süreci yönetebilmek. 10 Ağustos günü Ankara, İstanbul ve Londra arasında yaşanan bir ekonomik savaş vardı. Bu savaş, göz ardı edilemez. Yine diyorum aslolan bu sıkıntıdan çıkıştır. Dolar, 7 buçuk liraya dayanmış mıydı? Dolar, şimdi normal seyrine doğru geldi, Allah'ın izni ile daha da gelecek. Bunun için yeni bütçede gerekli tedbirler alındı. Asgari ücret, 2 bin 20 lira oldu. Halkbank, esnafımıza 20 milyar liralık kredi kullandıracağını ilan etti. İstihdamı desteklemek için bir çok adımlar atıldı. Bu yönü ile gerekli tedbirler alındı, alınıyor. Yatırımcı kuruluşlara yıl başından sonra bütçeleri aktarılmaya başlandı. Piyasada bir hareketlenme başlıyor. Baharla birlikte daha iyi olacak. Elbette eksiklerimiz, hatalarımız ve kusurlarımız olabilir. Bizlerden de kaynaklanan hatalar olabilir. Kendisine toz kondurmamak ve bunları sadece yabancı ve Türkiye düşmanı ülkeleri üzerine atmak ucuzculuk olur. Vatandaş, esnaf, odalar, hükümet, siyasi partiler olarak ve bir vatandaş olarak ne yapmam gerektiğine ve kazandığımız ile harcadığımızın ne olduğuna bakmak gerekiyor.

Gerekli tedbirlerin alındığını bir bir görüyoruz. Gerek Ziraat Bankası gerek Vakıfbank belli bir yapılandırma içine giriyor. Bunların mutlaka dönüşü olacak. Bizim insanımız bizim hem anamız hem babamız. Kızar da severdi. İnsan, sevdiğine kızar. Bazılarına kızmayı bile fazla görür. İnsan, sevdiğini uyarır. Size küçük bir anekdot anlatayım. Bir gün bir arkadaşım Konya kadar büyük bir şehirde il başkan yardımcılığı yapıyordu. Üniversite hayatını Konya'da geçirmişti. O arkadaşım, şöyle bir şey dedi: 'Konya'da seçmen seçtiği belediye başkanına kızıyor fakat seçim vakti geldi mi gene oyunu veriyor. Konya, hizmet noktasında bizden çok çok ileride. Çünkü Konya'da belediye başkanını vatandaş, rahat bırakmaz. Vatandaş hem oy verir hem de eleştirir. Oysa biz seçtiğimiz adama toz kondurmayız. Bizim belediye başkanımız ister çalışır, ister çalışmaz.' Vatandaşın eleştirisinin başımızın üzerinde yeri var. Bizlere kızabilir de. Önemli olan onun niye kızdığını samimiyet ile dikkate almak ve gereğini yapmak.”  

HAMDİ BUĞUR

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (27)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri