İsimleri yolsuzluk iddialarına karışan AK Parti'de 3 belediye başkanı ihraç istemiyle sevk edildi disiplin kurulunca partiden ihraç edildi.
AK Parti MYK'sınca haklarındaki yolsuzluk iddiaları kamuoyuna yansıyan Bursa-Karacabey, Konya-Doğanhisar ve Giresun’un ilçe belediye başkanları kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilen belediye başkanlarının tamamı geçen hafta verilen kararla partiden ihraç edildiler.
İhraç edilen başkanlardan birisi de Doğanhisar İlçe Belediye Başkanı Salih Öztoklu'dur.
2009 yılında yapılan Yerel Seçimlerde Ak Parti'den Konya'nın Doğanhisar Belediye Başkanlığına seçilen Salih Öztoklu konu ile ilgili bir açıklama yapmazken, partisinden bir belediye başkanı yolsuzluk nedeni ile ihraç edilen il başkanı da bir açıklama yapmadı/yapamadı.
Gazete haberleri arasında ancak çok küçük bir yer bulabilen tek açıklama Ak Parti Doğanhisar İlçe Başkanı Mustafa Yalımel’den geldi.
İlçe Başkanı yaptığı açıklama da Salih Öztoklu hakkında “yolsuzluk ve usulsüzlük” iddiasıyla Doğanhisar Cumhuriyet Savcılığı tarafından araştırılan 5-6 madde hakkında soruşturmanın sürdüğünü belirtmiştir.
1,5 yıllık ilçe başkanı soruşturmanın kendinden önceki dönemi kapsadığını ifade ediyorsa hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan ilçe belediye başkanlığının sorumluluğu kendiliğinden il teşkilatının kucağında kalmış demektir.
Doğanhisar Belediye Başkanı, Ahmet Sorgun’un il başkanı olduğu dönemde belediye başkanlığına aday olmuş ve il teşkilatının onay vermesi ile adaylığı kesinleşerek belediye başkanı seçilmiş ise ithamlar ve bu ithamlar sonunda ortaya çıkacak sorumluluk aynı zamanda il teşkilatını da kapsıyor demektir.
Kaldı ki partisinden ihraç edilen ilçe başkanı ile onu bir şekilde adaylık döneminde tezkiye eden il başkanı birbirlerini uzun sayılabilecek bir süredir tanımaktadırlar ve Büyükşehir Belediyesinde 10 yılı aşkın bir süre yakın çalışmışlardır.
Konya Büyükşehir Belediyesi Tanzim Satış Fonu'nda uzun yıllar yönetim kurulu başkan yardımcılığı yapan il başkanı belediye personeli arasında o dönemde de haklarında şikâyet ve itham bulunan müdür ve idareciler hakkında hiçbir işlemde bulunmaması ile meşhurdur.
Fon başkan yardımcılığının yanında avukat olması hasebiyle de hukuki problemlere ilk elden müdahil olması gereken kişinin sessiz kalmasının neticeleri ne gariptir ki bir süre sonra farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Bu konuda birbirimizi ikaz mahiyetinde atasözü veya darb-ı mesel olarak sık sık tekrarladığımız “Yılanın başını küçükken ezmeli” ve “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” ifadeleri bu tür ithamlar altında olan kişiler için ağır kaçacak veya haddi aşacak gibi görünüyor olsa da; Peygamberimiz (sav)in “Bir haksızlık gördüğünüzde elinizle düzeltin, buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle söyleyin, buna da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğz edin” mealindeki hadisi zamanında yapılması gereken görevlerimizi açıklıkla hatırlatmakta olduğu kadar, yerine getirilmediğinde ortaya çıkabilecek zararları da ifade etmektedir.
İlçe Belediye Başkanı adaylarını genel merkezler tespit etmektedir, bu sebeple bizim bir sorumluluğumuz yoktur gibi bir takım basit mazeretlere sığınıp kenara köşeye saklanmadan bu olayda varılacak netice şudur:
Doğanhisar Belediye Başkanı hakkında ileri sürülen ithamlardan Savcılık tarafından yürütülmekte olan soruşturma sonunda il başkanının sürekli ifade ettiği şekliyle hukuk önünde aklanmadıkça, il başkanının sorumluluğu sadece ilçe belediye başkanının partiden ihraç edilmesi karşısında sessiz kalıp olayı geçiştirmeye çalışmak ile sona ermeyecektir.
Yönetim kademesinde bulunanlardan beklenen şey, sorumluluk alanındaki olaylara zamanında müdahil olarak sorunları sürüncemeye bırakmadan çözmek olmalıdır.
Ahmet Sorgun'a Bu Ayıp Yeter
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.