Âh İnsan!
Bilesin ki kul olmak ne güzel şey. Ne eşsiz bir manâ bu… Dinler misin Ezan’ları? Kılar mısın Namaz’ları? Nasıl da tadı var değil mi kulluğun?
Âh İnsan!
Yoksa onlarla bir bağın yok mu senin? Nedir bu halin? Varmadın mı onun tadına?
Âh İnsan Âh!
Bu tat ve lezzetten uzaksan neyi kazandın acaba? Onu elde edememişsen neyin var acep senin?
Âh İnsan Âh!
Yazık! Gönlünde bir bağın yok mu onlarla? Bir üzüntü de mi hissetmiyorsun? Ne kadar acı ve hüzün verici bu durum ey kardeşim!
Âh İnsan Âh!
Manâ aleminin doruklarında yaşasana! Hakk rızasını özünde hissetsene! Ufuklar ötesinde seni bekleyen güzellikleri özlesene!
Âh İnsan!
İşte kulluk budur. Yoksa dünya ve dünyalık adına çırpınmak niye? Kulluk olmadan yaşamanın anlamı ne? Dünya kazancınla ebedî saadeti elde edemezsen neye yarar acep!
Âh İnsan!
Bil ki seni bekleyen bir an var. Her an gözetleyip duruyor. Ne yapıyorsun onun için düşündün mü hiç? Ne olur kabuğundan çık da bak bir kere! Görüp göreceğin bu dünya, bu fanî alem olmamalı. Yoksa acı ve ıstırabın karanlıklarına gitmek var. Yâr Cemalini görememek var. O’nun rızasına erememek var. Böyle bir sonuç ne büyük zarar!
Âh İnsan Âh!
Bilmez misin, insan olmanın sırrı O’na kulluktadır. Kendimizi O’nda bulmaktadır. Bir aşk deryasına dalıp ağlamak, yanmak, yakılmaktadır. Hatta bu sevdaya kulları çağırmaktadır. Zira kurtuluş buradadır. Rahmet burada, bereket ve huzur buradadır.
Âh İnsan!
Âh nefsinin hezeyanları kıskacında eriyip giden insan âh! İnsan olmak bu değildir ki! Bu, insanlığı kaybetmektir. Bu, yok olmaktır, daha da ötesi yok olmayı kabullenmektir. Bu, “eşref-i mahlûk olmayı reddetmektir.
Ey İnsan!
Ne olur dön de bir bak özüne! Acı kendine ve kul ol Rabbine!
Ey kardeş!
Seni “sen” kılan kim? Var mı idin bir zamanlar? Nereden geldin ve nereye gidiyorsun acep! Düşünüyor musun bütün bunları zaman zaman?
Âh İnsan!
Bir ip misâli eğrildiğini ve bir yumak misâli sarıldığını unutmayasın! İşte hayat da böyledir. Dürülür, dürülür ve biter. Acep insan bulunduğu haliyle nereye gider! İşte sana bir tefekkür hazînesi…
Âh insan!
Düşün, bir daha düşün! Ne idin, ne oldun ve ne olacaksın? Duâ eyle de hayrını dile! Günlerini O’nun rızasına uygun olarak geçirmeye bak hele! Bak, ne de güzel olacak o zaman hayatın! Bilesin ki iki cihanda ancak böyledir kurtuluşun!