Afrin kahramanı dualarla anıldı

 Zeytindalı Harekatı’nın 41. Gününde Afrin kırsalında terör örgütleriyle girilen çatışmada 8 arkadaşı ile birlikte şehit olan Konyalı Astsubay Abdullah Taha Koç, şahadetinin 1. Yıldönümünde mezarı başında dualarla anıldı

Konya Şehitliğinde düzenlenen anma programına şehidin ailesi, şehit aileleri, yakınları ve silah arkadaşları katıldı. Baba Ahmet Koç, şehit oğlunun mezarı başında Yasin süresini okudu. Baba Koç ve şehidin yakınları Kur’an-ı Kerim tilaveti ve okunan dua sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.

Anma programının ardından konuşan şehidin silah arkadaşı Astsubay Abdullah Yılmaz, şunları söyledi: “Şehit Abdullah Taha Koç çok samimi bir dostumdu, kardeşimdi. Genel olarak sporda, atışlarda çok iyiydi. 2 yıl boyunca onunla hep gurur duyduk. Çok temiz ve dürüst birisiydi. Banyodan bile çıkarken ayaklarını kurular öyle içeri girerdi. Hiçbir zaman kötü alışkanlığı olmadı. Bize hep saygılı davranırdı. Ben Mardin’de görev yapıyordum. Şehit olduğunu duyduğumda inanamadım. Kendisi de ailesi de çok iyi insanlar. Devre grubumda arkadaşlarım beni aradı. Şehit olduğunu söylediler. Çatışmanın devam ettiğini söylediler. Sonra çıkan videoları öğrendim. Mekanı cennet olsun. Abdullah Taha Koç büyük bir kahramandı.”

ŞEHİT BABASI OLMAK GURUR VERİCİ

Şehit Abdullah Taha Koç’un babası Ahmet Koç ise “Şehit babası olmak gurur verici bir şeymiş. Cenab-ı Allah bize büyük bir hediye verdi. Bu hediye de durduk yere olmuyor. Evlat acısı da çok farklıymış. Allah’ın verdiği iman ve şuurla ayakta duruyoruz. İnsanların manevi desteği de bizi ayakta tutuyor. Hiç tanımadığımız insanların desteğine şahit oldu. 1 yıl geldi geçti. Zaman bizim için zaten durmuştu. 1 yıl bizim için 1 asır gibi geçti” dedi. Oğlunun şehit olduğunu da anlatan Baba Koç, o günü şu şekilde anlattı: “O gün üzerimde büyük bir ağırlık vardı. Çarşıya çıkmak istiyorum çıkamıyorum. O saatler Taha’mızın şehit olduğu saatlermiş. Oğlum Hasan Ziya, ‘baba Afrin’de 3 asker şehit olmuş’ dedi. Haberlerde şehitlerin İzmir Bornova’dan giden birlikten olduğunu söylediler. Hem benim hem hanımın içerisinden şu geçti. ‘Allah’tan yaralı olsa bari’ dedik. Zaman ilerledi. Saat 12’ye çeyrek vardı. Önce 5 şehit dediler, arkasından 8 şehit var dediler. Tam 13 gazimiz var dediler. Saat 12.00’de kapı çaldı. Oğlum Hasan Ziya kapıya baktı. Kapıda askerleri görünce şehit olduğunu anladık. Askerler bana bakıyordu. Ben askerlere bakıyorum. Çok zor bir şeymiş. “Hanım gözün aydın şehit annesi oldun” dedim. Askerleri içeriye buyur ettim. Ertesi gün sabah oldu. Duşumu aldım. Takım elbisemi giydim. Yavrumu karşılamaya gittim. Orada kırmızı şerit vardı. Şeridi filan açtık. Yürüyün şehidimizi almaya gidiyoruz dedim. Uçağın inişi sırasında yaşadıklarımız anlatılmaz. Uçak indi ve 4 şehit tabutu göründü.  Bizim gözümüz Abdullah Taha’nın gözündeydi. Komutana dedim “Komutanım damadımızı verin de sevdiğine kavuşturalım’ dedim. Komutan ‘ne damadı’ diye sordu. Komutanım ‘Biz Mevlana torunlarıyız. Bugün düğün gecesi bizim için’ dedim. Rabbime damat gitti’  O iman gücünü tüm Türkiye seyretti.”

BİR ŞEHİT BİR MİLLETİ KURTARIR

Baba Ahmet Koç, sözleri şu şekilde sürdürdü: “Rabbime hamdolsun. Allah oğlumdan ve diğer şehitlerimizden razı olsun. Sözünün eriymiş. Afrin’i asıl sahiplerine teslim edeceğiz dedi ve sözünü tuttu. Oralarının asıl sahipleri bizdik. O yavrularımız orada şehit oldu. Durduk yere vatan sahibi olunmuyor. 54 evladımızın boşuna şehit olmadı. Bu kafirler bu imansızlar biz de bu imanın gittiğini sanıyorlardı. Tam 18 saat çatıştılar. Mühimmatları bitiyor. Abdullah Taha o tarihe geçen sözleri söylüyor. “Komutanım biz önlemimizi aldık. Burayı verin. Gerekirse biz şehit olalım ama bu hainler gebersin” dedi. Bu iman gücüdür vatan sevgisidir. Duruşu konuşmaları çok farklıydı. Davranışları normal değildi. Tam asker disiplini vardı. Temiz, dürüst, ibadetlerinde hassas birisiydi.Bir şehit bir milleti kurtarır derler. Ben buna inanıyorum. Bütün şehitlerimiz öbür tarafta elimizden tutacak.”

BU ÖMÜR NASIL GEÇECEK BİLMİYORUM!

Şehit oğlu Abdullah Taha’yı anlatan Anne Fatma Zehra Koç ise duygularını şu şekilde ifade etti: “Taham olmadan bu ömür nasıl geçecek bilmiyorum. Dualarla ayaktayız. Evlat hasreti çok zormuş. Taha çok temiz dürüst namazlı abdestli bir gençti. Çok farklıydı kendisi. Telefonda konuştum kendisiyle. Oğlum ne yiyip ne içiyorsunuz orada diye sordum. Anne burada yağmur var, elektrik yok dedi. Aman oğlum su yok diye namazlarını ihmal etme, teyemmüm al namazlarını kıl dedim. Tamam anne dedi. Çok farklıydı. Bana çok düşkündü bana. Günde 10 kere kucaklardı beni. Evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor. Allah tüm şehit annelerine yardım etsin. Milletimiz de dualarını eksik etmesin.” Şehidin kardeşi Hasan Ziya Koç da “Ağabeyimle arkadaş gibiydik. Bana tüm derslerimde yardımcı olurdu. Dört dörtlük bir insandı. Onun şahadeti beni ve ikiz kardeşimi de derinden sarstı. Ama onun hatırasını hep yaşatacağız. Onunla hep gurur duyuyoruz. Mekanı cennet olsun” dedi.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri