Türkiye'de trafikteki araç sayısının her geçen gün arttığını belirten Odabaşı, buna bağlı olarak da temizleme ve yıkama sektörünün hızla büyüdüğünü ifade etti. Küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan kuraklığın, çağın en büyük tehdidi durumuna geldiğini vurgulayan Odabaşı, ''Özellikle Avrupa ve ABD'de son birkaç yıldır suyun tasarruflu kullanımı adı altında alınan yasal tedbirler Türkiye'de de tartışılmaya başlandı'' diye konuştu. Odabaşı, su tasarrufunun artık kaçınılmaz olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Kullandığımız özel bir solüsyonla hiç su harcamadan araçların temizliğini yapıyoruz. Afrika'da yetişen 'camauba' adlı bitkinin özünden hazırlanan özel solüsyon içerisinde hiç bir kimyasal madde bulunmuyor. Kaportada kullanılan solüsyon içerisindeki bitkisel kaydırıcılar sayesinde aracın boyasının çizilmesini engellerken, aynı zamanda cilalanmasını da sağlıyor. Solüsyonlarının içerisinde yer alan UV koruyucuları sayesinde, aracın güneş ışınlarından en az seviyede etkilenmesi sağlanıyor, anti statik koruma sayesinde de araç daha geç toz tutuyor. İsteğe bağlı olarak da aracın iç temizliğinde anti bakteriyel solüsyonlar kullanıyoruz. Aracı yıkarken su kullanmıyoruz. Ancak, aracın aşırı kirli olması durumunda çok az da olsa su kullanmak zorunda kalıyoruz.''
Odabaşı, randevulu sistemle çalıştıklarını belirterek, ''Kent yaşamında insanların fazla zamanı yok. Adreste verilen hizmet sistemi cazip kılıyor'' dedi.