"Adil Düzen uygulanmıyor"

Erbakan Sempozyumu’nda konuşan Doç. Dr. İbrahim Halil Sugözü, “Vergiler kat kat arttı. Bankalar kar rekoru kırıyor. Bugün Erbakan Hoca’nın uygulamaya çalıştığı ‘Adil Ekonomik Düzen’in tersine bir gidiş var” şeklinde konuştu

Erbakan Sempozyumu 2. gününde dört oturumla devam etti. Öğleden sonraki ilk oturumda “İktisadi sistem ve Adil Düzen fikri” konusu konuşuldu. Zekeriya Mızrak başkanlığındaki oturumda Eski Selçuklu Belediye Başkanı Prof. Dr. Adem Esen, İrfan Ersin, Cengizhan Yıldırım ve Doç.Dr. İbrahim Halil Sugözü birer sunum yaptı. Prof. Dr. Adem Esen oturumda yaptığı konuşmada, “Ağır sanayi Hamlesinin finansmanı ve Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) konusunu işledi. Ağır sanayi hamlesi kapsamında Konya’ya pek çok çok yatırımın kazandırıldığına işaret eden Esen, “TÜMOSAN bunlardan bir tanesi. TÜMOSAN temeli atıldığında 1976 yılı idi. O zaman MSP gençlik kollarında görevli olarak açılışa katılmıştım. Orada Erbakan Hoca şöyle söylemişti; ‘Türkiye kendi toplu iğnesini kullanmıyordu. Dışarıdan ithal eden aciz bir ülkeydi. Burada motor üreteceğiz’ demişti. Hocanın Konya ile öngörüsü vardı. Konya Ankara yolu yol boyunca fabrika olsun demişti” ifadelerine yer verdi.

SERMAYE TABANA YAYILMIŞ

DESİYAB’ın 1975 yılında kurulduğunu hatırlatan Esen, şöyle konuştu: “Bu kurumun amacı Ağır sanayi hamlesinin finansmanını gerçekleştirmektir. Fabrika yapan fabrikalar yapmak için bir finansman gerekiyor. Böyle bir banka kuruluyor. Fon nereden gelecek diye bakarsak. Bankanın iştirakları var. Bankanın amaçlarında özellikle günümüz için katılım bankalarını ilgilendiren kar zarar ortaklığının temelini oluşturan bir yapı var. Faizsiz bir sistemle çalışmış. Siyasi diğer ortakların etkisi ile banka kendisine verilen yetkilerini de kullanamamış. Bankanın ilk genel müdürü ile görüştüm. Bankaya şube ve diğer mevduat toplama yetkisi kanun ile verildiği halde bize bu imkan sağlanmadı.’ Daha sonra banka yönetimi değiştiriliyor ve faizli bir hal alıyor. Asli fonksiyonunu yerine getiremiyor. Konya’da o dönemde TÜMOSAN, Çumra Patates Ürünleri A.Ş., Tahin, marmelat imalatı üzerine Gesaş kurulmuş, bu firma aynı isimle devam ediyor şu an. Bu yatırımlarla Erbakan Hoca’nın ufkunu görüyoruz. Yatırımları ülkenin tamamına yaymaya çalışmış. Van’dan İzmir’e kadar tüm vilayetlerde bir büyük sanayi tesisi açmayı projelendirmiş. Çok ortaklı kurumlar sayesinde sermaye geniş bir tabana yayılmış.” 

ERBAKAN’IN SÖYLEDİKLERİNİ BİR YAHUDİ SÖYLESEYDİ…

Ağır Sanayi Hamlesi’nin 12 Eylül ile sekteye uğradığını ifade eden Esen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yatırımların bir kısmı gerçekleşiyor, gerisi atıl kalıyor. Bu çalışmayı, Güney Kore’nin sanayileşmesi ile karşılaştırmak gerekir. Aynı dönemde başlamışız, onlardan daha da iyiymişiz fakat onlardan geri kalmışız. Ülke daha iyi noktalara gelebilirken geri kalmışız.”

Kapitalizm, Sosyalizm ve Adil Düzen konulu konuşmasında Cengizhan Yıldırım, “Adil ekonomik düzen tamamen özgün bir sistem. Birçok şeyi ve kurumu inşa etme peşinde. İslam dünyası için ‘Adil ekonomik düzen’ iyi bir başlangıç olabilir. İktisadi örgütlenme biçimimizi oluşturamazsak yok olacağız. Bu önemli bir konu. Günümüzde iktisat, kapital önemli konuların başında geliyor. Erbakan’ın söylediklerini bugün bir Yahudi söyleseydi, bugün gençlerin ellerinde o Yahudi’nin kitapları, makaleleri olurdu ve onu harıl harıl okumaya, anlamaya çalışırlardı. Bizim maalesef kompleksli bir tarafımız var. Erbakan yazdıkları, söyledikleri, harıl harıl okunması gereken bir kişi” şeklinde konuştu.

KATILIM BANKALARI FAİZSİZ DEĞİL

İrfan Ersin de yaptığı konuşmada Erbakan Hoca’nın faiz ile mücadelesini anlattı. Erbakan Hoca’nın faizle mücadelesinin örnek olduğunu ifade eden Ersin, şöyle konuştu: “Erbakan faizin üzerindeki kapitalizmi eleştirir. Kapitalizmin nasıl bir sömürü düzeni kurduğunu Erbakan Hoca anlatır. Faizci düzenin her türlü ekonomik tahribata neden olduğunu, zenginin daha zengin, fakirin daha da fakir olduğunu ifade ederdi Erbakan. Faizi en önemli eleştirdiği kısmı faizin mala eklendiğini  ve bunun tüm tüketiciye ödetildiği önemli başlıklardan biriydi. Erbakan buna karşın reel ekonomiyi ve üretimi ön plana atmıştır. Bu gaizle nasıl mücadele ederiz diye sorarsak, katılım bankalarını artırmak faizle mücadele değildir. Katılım bankaları faizleri içselleştirmiştir. Katılım bankaları kendi tanımlarında yer alan emek sermaye ortaklığına dönmesi lazım yoksa faizle böyle mücadele edilmez. Fazin 0,1 veya 0,2 olması durumu değiştirmez.”

REFAHYOL TARİHİ BAŞARI ELDE ETTİ

Erbakan’ın Adil Ekonomik Düzen düşüncesi ve Refahyol Hükümeti uygulamaları konusunda konuşan Doç.Dr. İbrahim Halil Sugözü, Adil ekonomik düzenin İslam ekonomisi olduğuna inandığını belirterek, “Erbakan hoca sosyalizm ve kapitalizm timsahın iki çenesi derdi. İkisi de ezer. Adil ekonomik düzeni sahiplenmiyoruz hatta yorum yapan bilim adamı sayısı bile az sayıda. Adil düzene bakarsak ekonomik, siyasal ve sosyal konularda her koşulda doğru anlamına gelen Hakkı ve adaleti esas alan sınırları Kur’an ve sünnetle çizilmiş normlar ve değerler bütünüdür” dedi. Adil düzende vergi sisteminin adil olduğun ifade eden Sugözü, şöyle konuştu: “Bugünkü sistemde insanlar aldıklarının, gelirinin yüzde 50-60’ını devlete vergi olarak veriyor. Vergi bugün büyük bir zulüm. Adil düzende vergi alınmayacak. Refahyol dönemine bakarsak tarımda desteklemeler 60’da 250’ye çıkmış. Harcamalarda müthiş artışlar var fakat vergi yüzde 1 bile artmamış. Ocak ve Şubat aylarında denk bütçe sağlanıyor. 50 yılda ilk defa denk bütçe sağlanmıştı. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde de denk bütçe vardı fakat o dönem harcamalar kısılmış vergiler artırılmıştı. Refahyol’da böyle bir şey olmamıştı.” 

ÜRETİM İLE POPÜLİZM OLMAZ

Refahyol döneminde popülist politikaların uygulandığını söyleyenlere de seslenen Sugözü, şöyle konuştu: “Popülizm para ile oynarsanız olur. Makine ile, üretim ile popülizm olmaz. Bunlar kalkınmayı sağlar. Refahyol döneminde KİT’lerin zararı sıfıra indirilmiştir. Sermaye artırılmış, zarar sıfıra indirilmiş. Cumhuriyet döneminde hükümetlerin ekonomik performansı araştırmasına göre Refahyol dönemi Türkiye Cumhuriyeti’nin rekor GSYH büyümesini gerçekleştirmiştir. O dönem maaşların, harcamaların çok yüksek miktarda artması fakat enflasyonun düşmesi bir mucizedir. O dönem IMF’den tek bir borç alınmıyor. Sonuç olarak Erbakan Hocamız o dönem için onarım dönemi demiştir. İnsanlar perişandı, rahatlatıldı. Adil Ekonomik düzenin uygulanması için temeller atılmıştır. Bugün baktığımızda örneğin vergilerdeki durum ciddi oranda bir artış var. Kaydi parada değişiklik yok tam tersine bankalar kar rekorları kırıyor. 2002’de 1.5 milyon kredi borçlusu varken bugün 21 milyon kredi borçlusu vardır. Dolayısıyla bugün Adil Düzenin bir tersine gidiş vardır.”

HÂLİD ŞEN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri