2014 yerel seçimleri için bugünlerde bir aşama daha geçilecek ve YSK nın takvimine göre Salı günü aday listeleri seçim kurullarına teslim edilecek.
Aday listelerindeki eksikliklerin giderilmesi veya itiraz edilen adayların yerine yenilerinin bildirilmesi ile de işlem tamamlanacak artık.
Yerel seçim yaklaştıkça ve belediye başkanları ile meclis üyelerinin listeleri hazırlanmaya başlandıkça, iktidar ve muhalefet partilerinde bu güne kadar görülmeyen anti demokratik denebilecek bir takım uygulamalar görülmeye başlandı.
Bu güne kadar özellikle de iktidar partisi ile ana muhalefet partilerinde hemen hemen hiç görülmeyen bir uygulama bu seçimde hayata geçirilmiş ve bu partiler kişilerin tek başına karar almaları yerine ortak akıl ve taban demokrasisi söylemlerinden vazgeçerek, klasik merkeziyetçi ve tekelci bir yapıya dönüştüklerini saklamaktan da vazgeçerek malumu ilan eder olmuşlardır.
Gerçi çoğu zaman partilerin sözleri farklı, uygulamaları ise hep farklı olurdu ama bu sefer garabet daha da büyümüş gözükmektedir.
İktidar ve ana muhalefet partileri büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylarını genel merkezce tespit etmelerinden sonra şimdi de belediye meclis üyelerinin hatta büyükşehir olmayan illerde il genel meclis üyelerinin bile tespitinin de genel merkezleri tarafından yapılacağını açıklamışlardır.
Partilerin genel merkezleri il teşkilatlarına güvenmediği gibi ilçe teşkilatlarına da güvensizliklerini, hatta bu teşkilatlarda yıllardır kendi atadıkları veya seçimle gelmiş olanları bile tabir caiz ise adam yerine koymadıklarını bu davranışları ile açıkça ortaya koymuşlardır.
Söz gelimi iktidar partisi yerel seçimler için seçim kurullarına verilecek listeleri kendilerinin hazırlaması yanında, listelerin değiştirilmemesi konusunda her il için gözetmenlik yapacak bir milletvekili belirleyerek il teşkilatlarına ve o ildeki milletvekillerine güvenmediğini/güvenmeyeceğini de açıklamış oldu.
Ana muhalefet partisi bu konuda iktidar partisinden hiç geri kalır mı?
Ana muhalefet işi bir adım daha ileriye götürerek bu konuda bir genelge bile yayınlamaktan çekinmez.
Onların da mazeretleri hazırdır:
Örgütler iç çekişmeler nedeniyle yeterince çalışamıyor, kendini değil partini ve ülkeni düşün.
Demokrasiyi ve çoğulculuğu programlarından, propagandalarından, sözlerinden düşürmeyenlerin bu son davranışları ile ortaya koydukları merkeziyetçilik egoları, yukarıdaki süslü püslü kelimeleri yıllardır dillerine pelesenk yaparak bir nevi fetiş hale getirenlerin egolarından bile daha büyük olduğunu ispat etmiştir.
Bunların demokrasi anlayışlarına bakar mısınız?
Pazartesi gününden itibaren illere daha önce il koordinatörü olarak belirlenen 81 milletvekili parti müfettişi olarak gönderilecek ve müfettişler il ve ilçe seçim kurullarına verilecek aday listelerini genel merkezleri tarafından gönderilenlerle tek tek karşılaştıracak, listelere sızma ve eklenen kaçak isim olup olmadığını kontrol edecekler.
Milletvekilleri kontrol sonrasında da tekrar tekrar kontrolden geçirdikleri asıl listeleri müfettişlik gözetimleri altında il ve ilçe başkanlarının imzası ile ilçe ve il seçim kurullarına teslim edilmesini sağlayacaklar.
Gözetmen milletvekilleri daha sonra da, teslim edilen listeye ilişkin alındığı belgesi ve tutanakları genel merkezlerine iletilecekler ve bunun adı demokratik bir seçimle oluşturulmuş aday listesi olacak.
Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı.
Sevsinler sizin belediye meclis üyesi listesini yapma yetkisi bile elinden alınan il/ilçe yönetimlerinizi.
Sevsinler sizin temayül yoklamanızı.
Sevsinler sizin anketlerinizi.
Son söz: Teşkilatına güvenmeyenin adayına ben neden güveneyim ki?