"Açığı kapattık"

AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir, Bayır Diamond Hotel'de düzenlenen"Merhaba Gazetesi Yazı İşleri Masası" Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Merhaba Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıkulak, Genel Yayın Yönetmeni Recep Çınar, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İbrahim Büyükeken, Yazı İşleri Müdürü Muhammet Gümüş, Haber Müdürü Hâlid Şen, Muhabirler Emre Özgül ve Salih Acıbadem, Özdemir'den bilgiler aldı. Ayrıca Özdemir, sorulan soruları da yanıtladı.

İLÇELERDE YÜZDE 70 GERİLEME OLDU

15 Temmuz sürecinden sonra Konya'da eğitim alanında bir kriz yaşandığını söyleyen Vekil Özdemir, FETÖ'nün merkezinde öğretmenlerin, okulların ve dersanelerin olduğunu hatırlattı. FETÖ'nün zeki öğrencileri seçerek, devlet kademesinde önemli noktalara getirdiğini belirten Özdemir, "Motorize güç öğretmenlerdi. Bu öğretmenleri savunmanın temeli yok. Binlerce öğretmen başarısız darbe girişiminden sonra açığa alındı, ihraç edildi. İlçelerde yüzde 70'lere varan kadro gerilemesi oldu. Mücadelede ciddi gayretler gösterdik. Öğretmen açığını, atamalarla kapattık. Büyük bir problem kalmadı. Eğitimin niteliğini artırdık. Derslik açığımızı asgari düzeye düşürdük" dedi.

AK PARTİ OLARAK KENDİMİZİ ANLATAMADIK

Köylerin boşaldığını, şehirleşmenin yaygınlaştığını dile getiren Özdemir, köy ilkokullarının perişan yapısına da vurgu yaptı. İlçelerdeki eğitim sıkıntısını taşımalı eğitim ile az da olsa çözüme kavuşturduklarını ifade eden Özdemir, AK Parti hükümetinin azımsanmayacak oranda öğretmen ataması yaptığını da kaydetti. Özdemir, şunları kaydetti: "AK Parti hükümeti, öğretmen ataması konusunda rekor kırdı. Çoğu alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli yatırımlar yaptık. AK Parti'nin 24 Haziran seçimlerinde oy kaybetmesinin ana faktörü, bu yatırımları yeterince anlatamaması ve tanıtımını yapamaması oldu. Kendimizi net bir şekilde anlatamadık. Devlet, yıllardan beri okul kitaplarını bedava veriyor. Önceden bir kitap temin edebilmek için günlerce beklerdik. Buna rağmen, devlet neden kitap veriyor diye, eğitim politikamızı boykot eden öğretmenler var. Bu öğretmenler, başka kitaplardan ders yapıyor. Eğitim felsefemizi çok eleştiriyorlar. Bunu da yine camianın içindeki eğitimciler yapıyor. Öğretmenlik şikayet değil, icra makamıdır."

BİR SİSTEMSİZLİK İÇERİSİNDEYİZ

Türkiye'de eğitim başarısız diyenlere "Bunu neye göre belirliyorlar, anlamış değilim" diyen Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye olarak, eğitimdeki başarımızı küçümsüyoruz. Attığımız tohumlar, meyvesini yeni yeni veriyor. Süper zekalı çocuklarımızı biz yıllar önce kaybediyorduk. Bu konu ile ilgili okullaşmalarımız başladı. Üniversiteler, sayı çokluğu ile birbiriyle yarışıyorlar. Tıp Fakülteleri iyi. Sanayici ile üniversiteler arasındaki işbirliğini artırmak gerekiyor. Özellikle bu konuda yeni sistemlerin kurulması kaçınılmaz. Süper zeki çoçukları heder ediyoruz. 'Sen bu kadar önde olamazsın' diyoruz. Bu gençleri, eğitime küstürüyoruz. Osmanlı devletinde yönetici yetiştirme mekanizması vardı. Cumhuriyet ile birlikte bu özelliğimiz de pert oldu. Yönetimi tesadüflere bırakmamak gerekir. Her yirmi veya on yılda bir, bir lider gelir de sorunların üzerinden gelir zihniyetinde olunmamalıdır. Bir sistemsizlik içindeyiz. Özeleştiri yapılması önemli."

İÇ SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPIYORLAR

Türkiye'nin ekonomik bir saldırı ile karşı karşıya kaldığını da belirten Özdemir, "Saldırıların reel bir karşılığı yok. Döviz artışı yapay. Erdoğan, gitsin diye dövizdeki dalgalanmayı destekleyenler var. Bunların ülkeyi falan düşündükleri de yok. Büyük bir ekonomik mücadele veriliyor. İç savaş çığırtkanlığı yapanlara üzülerek şahit oluyoruz. Biz, bu sıkıntılı süreçlerin hepsini aşacağız. Karanlığın arkası, aydınlıktır. Evet, bir buzun üzerinde yürüdüğümüz doğru ama alttan sıcaklık ile birlikte bu buzların eridiğine de şahit oluyoruz" dedi.

ILGIN ŞEKER DEVREDİLİYOR

Türkiye'nin en az maliyet ile en fazla kârını sağlayan Ilgın Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesi ile ilgili sorulan soruya da yanıt veren Özdemir, konuşmasını şöyle noktaladı: "Ilgın Şeker Fabrikası'ndan ziyade diğer fabrikaların zararı daha fazlaydı. Biz, Alteks Tekstil'in fabrikayı almasından vazgeçeceğini düşünüyorduk. Fakat yasal haklarını kullandılar ve bekleme sürelerini doldurdular. Devralma konusunda bir gecikme falan da yaşanmadı. Fabrikayı alıyorlar. Konu ile ilgili biz, 3 buçuk saatlik bir toplantı yaptık. Olumsuz hiç bir durum yok. Kota konusunda ve üretim noktasında kimsenin şüphesi olmasın. Tayinleri de durdurmuştuk. Fabrikanın önünde eylem yaptılar. Aldığımız karara karşı çıkanlar oldu. Söylediklerimizi çarpıtanlar ortaya çıktı. İşçi ve memurların da hakları korunacak. İsterlerse bu fabrikada devam edecekler, isterlerse başka illerdeki Şeker Fabrikaları'na gidecekler veya farklı kurumları tercih edebilecekler. Kaygı duyulacak bir durum yok."

EMRE ÖZGÜL