ALLAH SABRINI VERİYOR
4 yıl içerisinde yaşadığı acılara gösterdiği sabır ile çevresinde bir sabır abidesi olarak görülen 77 yaşındaki Hacı Hüseyin Çelikbilek, “Dertte, kederde, neşede hep bizim için. Derdi veren Mevlam dermanını da veriyor, sabrını da. Yeter ki bizler Allah’tan gelen acılara karşı isyankâr olmayalım” dedi. Tüm bunları söyleyen 77 yaşındaki Hacı Hüseyin Çelikbilek, yaşadıklarını anlatırken gözlerindeki buğulanmayı da önleyemedi.
4 YILDA 4 BÜYÜK ACI YAŞADI
Devlet Demir Yolları’nda 25 yıl görev yaptıktan sonra 1980 yılında emekli olan 6 çocuk babası Çelikbilek, 4 yıl gibi kısa bir sürede hem eş hem iki evlat acısı yaşadığını ifade ederek, “Uzun yıllar aynı yastığa baş koyduğum eşim Nesibe Çelikbilek 2005 yılında yakalandığı hastalıktan kurtulamadı ve 3 ay tedavi gördükten sonra hayata veda etti. Eşimin vefatının üzerinden bir yıl geçmişti. Tam acıyı unuttuk derken bu kez 2006 yılında Alaaddin Tepesi karşısında taksicilik yaptığım Ordu Taksi Durağı’na acı bir haber geldi. 51 yaşındaki oğlum Cemal Çelikbilek, Alaaddin Tepesi’ne çıkışta tuvaletin karşısında merdivenlerden düşerek hayatını kaybetmişti. Bu kez eşimin acısını unutarak evladımın acısı ile yandım. Ama Rabbim sabrını verdi. Bu acının üzerinden da tam bir yıl geçmişti. Kendimize ait takside gece çalışan oğlum 47 yaşındaki oğlum Kemal Çelikbilek, 2007 yılında müşteri götürdüğü Çumra’dan gelirken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Aylarca tedavi gören oğlum daha sonra sağlığına kavuştu. Rabbim bu kez evladımı bana bağışlamıştı. Bu olayın da üzerinden yine bir yıl geçti. En büyük ve en acı olay başımıza geldi. Oğlum Cemal Çelikbilek’i düşerek hayatını kaybettiği Alaaddin Tepesi çıkışındaki tuvaletin kulübesinde meydana gelen patlamada bu kez 52 yaşındaki oğlum Kemal Çelikbilek yanarak hayatını kaybetti” derken aynı acıları bir kez daha yaşadığını söyledi.
BUNLAR BİZİM İÇİM İMTİHAN
Yaşanan tüm olayların kendisi için bir imtihan olduğunu da söyleyen Çelikbilek, “Ben kendim 17 yaşımdan bu yana çalışırım. Hiçbir zaman ne içki ile ne gece hayatı ile ne kötü arkadaşlar ile işim olmadı. Araboğlu Makası’nın en hızlı zamanlarında yıllarca taksicilik yaptım. Ama hiçbir kimse ile kavgamda olmadı yanlış hareketlerimde. 6 çocuğumun içerisinde sadece hayatını kaybeden Cemal ve Kemal çevresinin ve kötü arkadaşlarının kurbanı oldu. Cemal, evli idi 1 oğlu vardı. Nasıl oldu bilmiyorum Alaaddin Tepesi’ne çıkışta merdivenlerden düşerek hayatını kaybetti dediler. Bisiklet ve motosiklet tamircisi olan oğlum Cemal, evli ve bir çocuğu vardı. Ama bazı nedenlerden dolayı eşinden ayrılmıştı. Eşinden ayrılınca onun da morali bozulmuş ve uzun süre kendi içine kapanık biri olmuştu. Geçirdiği zor günlerin ardından da başına bu kaza geldi ve o zaman 51 yaşında iken talihsiz bir kaza sonucu aramızdan ayrıldı” dedi.
İKİSİ DE AYRI ACI BIRAKIP GİTTİ
Oğlu Kemal’in de kendi halinde birisi olduğunu söyleyen Çelikbilek, “Kemal’de ağabeyi gibi idi. Kimseye zararı olmayan sadece kendisine zararı olan birisi idi. Kemal, yaşadığı kötü günler yüzünden hiç evlenmedi. O feci yangın meydana gelmeden önce defalarca yanına gittim. ‘Oğlum bak annen öldükten sonra ben yıllardır yalnız kalıyorum gel birlikte kalalım’ dedim. Ama o Meram Yaka’daki evimin uzak olduğunu söyleyerek gelmek istemedi. Kendi tuttuğu evde kalıyordu. Bazen tuvaletin kulübesinde oturur, televizyon seyreder uykusu gelince de evine giderdi. Sürekli olarak ihtiyacını gidermek için gerek kardeşleri gerek ben yardımcı olurduk. Olay günü de biraz televizyon izlemek istemiş. Ama bu korkunç olay olmuş. Bir yıl önce ağabeyinin düşerek hayatını kaybettiği aynı yerde bu kez kendisi yanarak hayatını kaybetmişti. Aynı kaderi paylaştılar ama ayrı ayrı acı bıraktılar” diye konuştu.
YÜREĞİMİN BİR YANI HEP YANIYOR
Son olarak oğlunun yanarak hayatını kaybetmesinin ardından bir kez daha yıkıldığını dile getiren Çelikbilek, “Olaydan sonra bazı haberlerde oğlumun kimsesiz olduğu söylendi. Öyle bir şeyin olması mümkün değil. Oğlum sadece kimseye yük olmak istemediği için yalnız kalmayı tercih ediyordu. O sadece çevresindeki arkadaşlarının kurbanı oldu. Bizlere de hiçbir zaman saygısızlık yapmadı. Sadece kendisi yalnız kalmayı tercih ettiği için bizlerden ayrı idi. Bunun için hiç evlenmedi de. Kendisi yanarak hayata veda etti. Ama bizimde yüreğimizi yaktı. Şimdi hem eşim hem iki oğlum Üçler Mezarlığı’nda yan yana yatıyorlar. Anıları her zaman içimizde yaşayacak. Allah kalan çocuklarıma uzun ve hayırlı ömürler versin” dedi.
Çelikbilek, kalan iki oğlunun birisinin taksicilik yaptığını diğerinin ise Buzdolapçı olduğunu söylerken, “Kalan iki oğlum ile iki kızım kendi yağları ile kavrulan, işleri güçleri yerinde olan ve güzel bir aileleri olan kişiler. Bende Meram Yaka’da kendime ait evimde kalıyorum. Allah’ım diğer çocuklarımın acısını göstermesin bana. Çünkü her ne kadar sabırlı olsam da, her ne kadar başım dik dursa da yüreğimin bir yanı sürekli olarak yanıyor” derken gözlerinden süzülen yaşlara mani olamadı.
TEK İSTEDİĞİM SABIRLI OLMALARI
Çelikbilek, son yıllarda toplumda yaşanan acı olayların tek sebebinin gençlerin geleneklerine ve aile yaşantılarına önem vermemesi olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Gençlerimiz bizim gibi insanların yaşadıklarından örnek alsınlar. Benim başıma 4 yılda 4 büyük acı geldi. Ama halen başım dik ve sabrım yerindi. Gençlere ne oluyor da birbirlerini vuruyor, büyüklerine saygıyı unutuyorlar. Toplumumuzun daha iyi yerlerde olması için mutlaka gençlerinin iyi yerde olması gerekir. Anneyi, babayı, gelenekleri, görenekleri unutan gençlerin kendilerine olmadığı gibi çevrelerine de hiçbir zaman faydaları olmaz. Çevresindeki arkadaşları kötü olan kişi ise her zaman ailesine ve yakınlarına bir acı bırakmaya mahkûmdur. Benim gençlerden tek istediğim iyi arkadaş edinmeleri, iyi çevrede bulunmaları ve gerek ailelerine gerek çevresindeki tüm insanlara iyilik içinde yaklaşmaları. O zaman hem kendilerini korumuş olurlar hem anne ve babalarına evlat acısı tattırmazlar” diyerek nasihat etti.
ALİ SAİT ÖGE
4 yıl içerisinde yaşadığı acılara gösterdiği sabır ile çevresinde bir sabır abidesi olarak görülen 77 yaşındaki Hacı Hüseyin Çelikbilek, “Dertte, kederde, neşede hep bizim için. Derdi veren Mevlam dermanını da veriyor, sabrını da. Yeter ki bizler Allah’tan gelen acılara karşı isyankâr olmayalım” dedi. Tüm bunları söyleyen 77 yaşındaki Hacı Hüseyin Çelikbilek, yaşadıklarını anlatırken gözlerindeki buğulanmayı da önleyemedi.
4 YILDA 4 BÜYÜK ACI YAŞADI
Devlet Demir Yolları’nda 25 yıl görev yaptıktan sonra 1980 yılında emekli olan 6 çocuk babası Çelikbilek, 4 yıl gibi kısa bir sürede hem eş hem iki evlat acısı yaşadığını ifade ederek, “Uzun yıllar aynı yastığa baş koyduğum eşim Nesibe Çelikbilek 2005 yılında yakalandığı hastalıktan kurtulamadı ve 3 ay tedavi gördükten sonra hayata veda etti. Eşimin vefatının üzerinden bir yıl geçmişti. Tam acıyı unuttuk derken bu kez 2006 yılında Alaaddin Tepesi karşısında taksicilik yaptığım Ordu Taksi Durağı’na acı bir haber geldi. 51 yaşındaki oğlum Cemal Çelikbilek, Alaaddin Tepesi’ne çıkışta tuvaletin karşısında merdivenlerden düşerek hayatını kaybetmişti. Bu kez eşimin acısını unutarak evladımın acısı ile yandım. Ama Rabbim sabrını verdi. Bu acının üzerinden da tam bir yıl geçmişti. Kendimize ait takside gece çalışan oğlum 47 yaşındaki oğlum Kemal Çelikbilek, 2007 yılında müşteri götürdüğü Çumra’dan gelirken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Aylarca tedavi gören oğlum daha sonra sağlığına kavuştu. Rabbim bu kez evladımı bana bağışlamıştı. Bu olayın da üzerinden yine bir yıl geçti. En büyük ve en acı olay başımıza geldi. Oğlum Cemal Çelikbilek’i düşerek hayatını kaybettiği Alaaddin Tepesi çıkışındaki tuvaletin kulübesinde meydana gelen patlamada bu kez 52 yaşındaki oğlum Kemal Çelikbilek yanarak hayatını kaybetti” derken aynı acıları bir kez daha yaşadığını söyledi.
BUNLAR BİZİM İÇİM İMTİHAN
Yaşanan tüm olayların kendisi için bir imtihan olduğunu da söyleyen Çelikbilek, “Ben kendim 17 yaşımdan bu yana çalışırım. Hiçbir zaman ne içki ile ne gece hayatı ile ne kötü arkadaşlar ile işim olmadı. Araboğlu Makası’nın en hızlı zamanlarında yıllarca taksicilik yaptım. Ama hiçbir kimse ile kavgamda olmadı yanlış hareketlerimde. 6 çocuğumun içerisinde sadece hayatını kaybeden Cemal ve Kemal çevresinin ve kötü arkadaşlarının kurbanı oldu. Cemal, evli idi 1 oğlu vardı. Nasıl oldu bilmiyorum Alaaddin Tepesi’ne çıkışta merdivenlerden düşerek hayatını kaybetti dediler. Bisiklet ve motosiklet tamircisi olan oğlum Cemal, evli ve bir çocuğu vardı. Ama bazı nedenlerden dolayı eşinden ayrılmıştı. Eşinden ayrılınca onun da morali bozulmuş ve uzun süre kendi içine kapanık biri olmuştu. Geçirdiği zor günlerin ardından da başına bu kaza geldi ve o zaman 51 yaşında iken talihsiz bir kaza sonucu aramızdan ayrıldı” dedi.
İKİSİ DE AYRI ACI BIRAKIP GİTTİ
Oğlu Kemal’in de kendi halinde birisi olduğunu söyleyen Çelikbilek, “Kemal’de ağabeyi gibi idi. Kimseye zararı olmayan sadece kendisine zararı olan birisi idi. Kemal, yaşadığı kötü günler yüzünden hiç evlenmedi. O feci yangın meydana gelmeden önce defalarca yanına gittim. ‘Oğlum bak annen öldükten sonra ben yıllardır yalnız kalıyorum gel birlikte kalalım’ dedim. Ama o Meram Yaka’daki evimin uzak olduğunu söyleyerek gelmek istemedi. Kendi tuttuğu evde kalıyordu. Bazen tuvaletin kulübesinde oturur, televizyon seyreder uykusu gelince de evine giderdi. Sürekli olarak ihtiyacını gidermek için gerek kardeşleri gerek ben yardımcı olurduk. Olay günü de biraz televizyon izlemek istemiş. Ama bu korkunç olay olmuş. Bir yıl önce ağabeyinin düşerek hayatını kaybettiği aynı yerde bu kez kendisi yanarak hayatını kaybetmişti. Aynı kaderi paylaştılar ama ayrı ayrı acı bıraktılar” diye konuştu.
YÜREĞİMİN BİR YANI HEP YANIYOR
Son olarak oğlunun yanarak hayatını kaybetmesinin ardından bir kez daha yıkıldığını dile getiren Çelikbilek, “Olaydan sonra bazı haberlerde oğlumun kimsesiz olduğu söylendi. Öyle bir şeyin olması mümkün değil. Oğlum sadece kimseye yük olmak istemediği için yalnız kalmayı tercih ediyordu. O sadece çevresindeki arkadaşlarının kurbanı oldu. Bizlere de hiçbir zaman saygısızlık yapmadı. Sadece kendisi yalnız kalmayı tercih ettiği için bizlerden ayrı idi. Bunun için hiç evlenmedi de. Kendisi yanarak hayata veda etti. Ama bizimde yüreğimizi yaktı. Şimdi hem eşim hem iki oğlum Üçler Mezarlığı’nda yan yana yatıyorlar. Anıları her zaman içimizde yaşayacak. Allah kalan çocuklarıma uzun ve hayırlı ömürler versin” dedi.
Çelikbilek, kalan iki oğlunun birisinin taksicilik yaptığını diğerinin ise Buzdolapçı olduğunu söylerken, “Kalan iki oğlum ile iki kızım kendi yağları ile kavrulan, işleri güçleri yerinde olan ve güzel bir aileleri olan kişiler. Bende Meram Yaka’da kendime ait evimde kalıyorum. Allah’ım diğer çocuklarımın acısını göstermesin bana. Çünkü her ne kadar sabırlı olsam da, her ne kadar başım dik dursa da yüreğimin bir yanı sürekli olarak yanıyor” derken gözlerinden süzülen yaşlara mani olamadı.
TEK İSTEDİĞİM SABIRLI OLMALARI
Çelikbilek, son yıllarda toplumda yaşanan acı olayların tek sebebinin gençlerin geleneklerine ve aile yaşantılarına önem vermemesi olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Gençlerimiz bizim gibi insanların yaşadıklarından örnek alsınlar. Benim başıma 4 yılda 4 büyük acı geldi. Ama halen başım dik ve sabrım yerindi. Gençlere ne oluyor da birbirlerini vuruyor, büyüklerine saygıyı unutuyorlar. Toplumumuzun daha iyi yerlerde olması için mutlaka gençlerinin iyi yerde olması gerekir. Anneyi, babayı, gelenekleri, görenekleri unutan gençlerin kendilerine olmadığı gibi çevrelerine de hiçbir zaman faydaları olmaz. Çevresindeki arkadaşları kötü olan kişi ise her zaman ailesine ve yakınlarına bir acı bırakmaya mahkûmdur. Benim gençlerden tek istediğim iyi arkadaş edinmeleri, iyi çevrede bulunmaları ve gerek ailelerine gerek çevresindeki tüm insanlara iyilik içinde yaklaşmaları. O zaman hem kendilerini korumuş olurlar hem anne ve babalarına evlat acısı tattırmazlar” diyerek nasihat etti.
ALİ SAİT ÖGE