Jet gibi geçti…
***
Adı jet imama çıkmış, mübarekler bile yakalayamadı bu yıl Ramazan-ı Şerifi…
***
Vaktin uzun olmasına, günlerin sıcak olmasına rağmen herkeste aynı kanaat hakim…
***
“Mübareğe yetişemedik”
***
Ramazan-ı Şerif'in geldiğini gören Bektaşî, hüzünle geçmiş zamana bakmış …
***
"Hey gidi mübarek on bir ay, ne kadar hızlı geçti?" diye iç geçirmiş…
***
Bizim durumumuz tam tersi…
***
Ne güzel Ramazan fıkraları yazacaktık…
***
Ama bu yılda nasip olmadı… Suriye’ye gittik… Cephe de kanı, gözyaşını ve ümmetin çaresizliğini görünce elimiz varmadı…
***
Ardından GAZZE...
***
Bir gün Erzurum kahvelerinden birinde insanlar iftar vaktinin gelmesini beklerken o anda içeriye biri hızla ve şiddetle girmiş…
***
“Abi çabuk goşu gelin bi tenesi orucuni basır (yiyor)… Cigara içirdi gözümün ögünde”
***
Kahveden biri cevap verir; “Ola tamam bi dur neye fenikisen ambu çayımi içim gelirem, ağzını burnu bereber gırariz”
***
Gazze’de terör estiren kudurmuş katillere, had bildirme konusunda, kamuoyu baskısı altına alınmaya çalışılan idarenin tavrıda çay içen gibi...
***
İsraille ticaret hacmini, rekor rakamlara ulaştıranlar, bugün çıkmış, "Cola içmeyelim, aman bunları amborgo ediverelim" diyorlar..
***
Softanın biri Bektaşi’nin önüne geçmiş… “Ey Erenler iyisin, hoşsun, ilim irfan sahibisin; bir de oruç tutup, namaz kılsan, bizim nazarımızda da itibarın olur o zaman” demiş…
***
Bektaşi gülümseyerek; “Sizin nazarınızda itibar kazanmak için, Allah önündeki itibarımı(!) zedeleyemem”
***
Saf idarecilerimizin ısrarla itibarlı olmaya çağırdığı katil it sürüleri, Cenab-ı Hakk nazarındaki, Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığı üzere olan cehennemdeki itibarlarından ödün vermediler…
***
Jet gibi geçti Ramazan…
***
Bunca zulmün vebali onu bile telaşeye sokmuş olabilir… Belki üstüme yıkarlar diye…
***
Jet gibi geçti, nefsimizi kesti…
***
Bir dahaki gelişinde, iftar ve sahur sofralarımıza seferden zaferler getirsin inşallah…
***
Amin diyin Müslümanlar…