Abdülaziz Efendi "Kara Çelebi Zade"

Sadık Küçükhemek
“Şeyhülislam ve Müftülenam” -33-
 
Sultan III. Muhammed devri ulemasından Kara Celebi zade Hüsameddin Efendi’nin oğludur. Abdülaziz Efendi ecdadının mesleğine tabi oldu. Gençliğini ciddi bir surette ilim ve irfanı tahsile has kıldı. Az bir zaman zarfında eğitime medreselerde başlayarak Mekke-i Mükerreme (1036) ve (İstanbul) kadısı (1043) oldu.  Sultan IV. Murat devrinde azledildi, affını müteakip İstanbul’a geldi. Dimetoka (*)  kazası arpalık (**)  verildi (H.1059).
Sultan İbrahim’in halli meselesinde Kara Çelebi zade büyük bir vazife ifa etti. Harem-i Hümayun kapısı önünde Kösem Sultan ile şiddetli tartışmada bulundu, Sultan İbrahim’i azl ve katledenlere taraftar oldu.
Sultan IV. Murat Han cülusunda hizmetine mükâfaten Rumeli kazaskeri oldu (H.1059) . O sırada (Ravzatü’l ebrar) namındaki tarihini ikmal etmiştir. Kara Çelebi zade tarihini padişaha takdim etti. Bu esnada meşihat makamını Bahaî Efendi dolduruyordu.  Hiç adet ve usul değilken kendisine mahsus bir meşihat payesi icat ettirdi. Ve bu payeyi tahsile muvaffak oldu. Bir müddet sonra azledilmiş olarak bir köşede inzivaya çekilmeyi diledi. Şeyhülislam Bahaî Efendi’nin azli üzerine şeyhülislam oldu (H.1061). Bu tarihten itibaren Ocak Ağaları’na yardım etti. Siyavüş Paşa’nın sadrazamlığında Ağalar isyan etiler.  Abdülaziz Efendi yine Ağaları tuttu, fakat Bu hareketinin cezasını gördü, Sakız’a sürgün edildi. Bir müddet sonra Bursa’ya gelmesine müsaade edildi. Bursa’da ecdadının hanesinde kendi isteğiyle ikamet etti ve Bursa’da vefat etti (H.1068). Kabri Bursa’da Şeyh Muhammed kabristanındadır. Fetva müddeti beş aydır.
Kara Çelebi zade, Osmanlı tarihinde mühim bir simadır. Orta boylu, şişman, ince sesliydi.  Lafı çabuk çabuk söylerdi. Hayatı gayet tantanalı ve debdebeli geçmişti, konağında birçok hizmetçiler bulundururdu.
 Abdülaziz Efendi, ilim ve fazilette mümtaz, üslubu zengin, şiirleri güzeldir. Bununla beraber siyasetle de pek çok meşgul olmuş, çok zamanlar isyan kafileleri arasında dolaşmıştır.
………………………..
(*)  Dimetoka, Çanakkale’nin en büyük ilçesi Biga'da bir belde. Yunanistan'da bir şehir.
(**) 1.  Eskiden müftü ve kazasker gibi görevlilere aylık yerine verilen yiyecek, giyecek ya da para (Ursard)
2. Osmanlı'da yüksek rütbeli memurlara gelir kaynağı olarak tahsis edilen köyler, mezralar, vs. bunun hanedan mensubu kadın sultanlara verilenine de paşmaklık denirdi (Tenar) 
3.Osmanlı döneminde mülki idaredeki yüksek kademe bürokratlara (kadı, kazasker gibi) hizmetten çıkarılmaları ya da meslekten ayrılmaları halinde, ömürlerinin sonuna kadar verilen para. Tazimattan sonra kaldırılmıştır bu uygulama. Meşrutiyetten sonra ise bütün devlet memurları için emeklilik kurumuna dönüştürülmüştür. (Pirintiks)
Kaynaklar
İlmiyye Salnamesi, S:461- 62 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.