'Abdestli köstebek' paradoksu

Akif Beki bugün köşesinde Paralel Devlet'i belgeyle ispatladı.

Hürriyet yazarı Akif Beki bugünkü yazısında paralel yapıyı kanıtladı. Taraf ve Zaman gazetelerinde çıkan belgenin uçarak onlara ulaşmadığının altını çizerken paralel devlete yönelik Mit raporlarının bu iki gazetede farklı bir algı oluşturularak verdiğini yazdı.

İşte Akif Beki'nin o yazısı:

MİT, 15 Ocakta 'Paralel Devlet Yapılanmaları'nı takibe almış. Talimat yazısı 2 gün sonra şans eseri Taraf'ta, 3 gün sonra da hasbelkader Zaman'da yayınlandı.

O BELGE TARAF VE ZAMAN'A NASIL GİTTİ?

Taraf ve Zaman gazeteleri, MİT belgelerin gereği yapılsın diye dağıtıldığı resmi dolaşım ağında yer almıyor.
Gayriresmi veya paralel ağda da olmadıklanna göre, belge gelmiş onları bulmuş demektir.
Hadi, onlar yalnızca gazetecilik saikiyle hareket etti, rolleri bundan ibaret...

PARALEL EL DEVREDE

Fakat bir MİT belgesinin, kafasına estiği için kanatlanıp bir gazeteye uçtuğunu, kendi başına ayaklanıp bir matbaaya yürüdüğünü düşünmemiz beklenmiyordur herhalde.

Sirküle edilmediği yerlere, gazetelerin basıldığı matbaalara nasıl gitti peki o belge?

Tabii ki paralel bir el tarafından yürütüldü...

GİZLİ BELGEYİ KİM YÜRÜTTÜ?

Taraf ve Zaman onu basarken gazetecilik yaptı diye, gizli belgeyi yürütenin kim olduğunu ya da neyi, niye yaptığını da mı tartışmayacağız? Giriştiği eylemin adını da mı koymayacağız?

Şayet bu işte bir paralellik yok diyorsanız, kesin benim aklım paralel bir akıl tarafından ele geçirildi.

Hatta ve hatta, benden başka garipseyen çıkmadıysa muhakkak paralel bir evrende yaşıyorum.

Başka yolu yok...

MİT PARALEL YAPIYI PDY OLARAK KISALTMIŞ

MİT'in talimat yazısında, PDY olarak kısaltılan örgütlenmelerin öncelikli hedef olarak izlenmeleri emredilmiş.

PDY'nin belgedeki açılımı ise şöyle yapılıyor: Yargı ve emniyet gibi kamu kurumlarında illegal faaliyet gösteren 'Paralel Devlet Yapılanmaları'...

Her iki gazete de, bu tanımla, yasadışı faaliyeti olsun olmasın Türkiye'deki tüm dini cemaat ve fraksiyonların kastedildiğini söylüyor.

CEMAATLER HAFİYE TEŞKİLATI MIDIR

Yani... 'Devlet kurumları içinde yasadışı faaliyet gösteren paralel yapılanmalar' tabirinden, kendi halinde dinini yaşayıp giden grup ve cemaatleri de anlıyorlar.

Benim paralel aklımsa soruyor...

Cemaatler, hafiye teşkilatı mıdır ki böyle bir tanımı üstlerine alsın?

Dini gruplar, casusluk ağı mıdır ki kendilerini bu 'takip' emrinin hedef menzilinde hissetsin?

Namazında, niyazında bir cemaat mensubu memuriyete girmişse... İşine, gücüne bakmakla el altından film, fırıldak çeviren bir köstebek olmak aynı şey midir ki yasadışı faaliyet suçlaması ona gitsin?

Çünkü eğer doğruysa MİT'in talimatı, açıkça bu ve benzeri yazışmalan sızdırmak gibi yasadışı faaliyetleri ve arkasındaki örgütlü yapılan hedef alıyor.

PARALEL DEVLETİN KANITI

'Devlet içinde devlet'in varlığına, otonom yapıların gerçekliğine dair somut, elle tutulur bir kanıt anyorsanız budur işte. Daha ne olsun! Belgesi olmaz demeyin, iş üstünde yakalanma belgesidir hem de.

Paralel devletin nüfus kâğıdı yerine bile geçer, varlığını ispata başka kanıt gerekmez.

Devletin istihbarat teşkilatına sızmış paralel bir hafiye yapılanması yoksa, yani MİT'in talimatı yersiz, haksız ve yanlışsa o belgeyi dakkasında cinlerle periler mi uçurdu gazetelere?

MİT'e bu talimatın gerekçesini veren köstebek, diyelim ki abdestli...

Ne değişir? Sorun abdestinde değil ki, köstebekliğinde birader.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri