İzmir'de 19 Ağustos 2014 tarihinde hükümete yakın bir gazetenin kupürü ihbar kabul edilerek emniyet mensuplarına yönelik düzenlenen operasyonla ilgili davaya devam edildi. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci gününde, sanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi.
Duruşmada ifade veren Emniyet Amiri Haldun Çabuk, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde emniyet amiri olarak görev yaptığını, 17 Aralık sürecinden sonra görevden alınarak personel emrine verildiğini söyledi. Savcılıkta kendisine gösterilen evrakların talep formu olduğunu belirten Çabuk, “Bu formlardan günde 5-10 tane gelirdi. Sekiz yıl istihbarat şubede çalıştım. Bugüne kadar toplarsak 40-50 bin evrak olmuştur tahminen. Bunlar arasından bana beş tane evrak gösteriliyor. Talep formları ciddi bir sorgulamadan geçiyor.” dedi.
'ÖNLEME DİNLEMESİ YAPILIYOR'
İddianamede, bazı müdürlerin dinlendiğinin belirtildiğini hatırlatan Çabuk, “Bazı müdürlerin ismi geçiyor. Mevzuat gereği CMK’da geçen suçlarla ilişkili olduğu kanaati varsa önleme dinlemesi yapılır. Mevzuat gereği bilgi toplamayla yükümlüyüz. Bunlarla ilgili bir kanaat oluştuysa hedefi takip etmekle yükümlüyüz. 17 Aralık’tan sonra gazete haberleriyle bir algı oluşturuldu. Sekiz senedir çalışıyorum, hakkımda bir tane şikayet yok, çakma gazete haberleri dışında.” diye konuştu. Tutuksuz sanıklardan Polis Memuru Erdinç Sezgin'in, "Bürolarda amirler her şeyi bilir." dediğini hatırlatan Çabuk, "Kısım amirleri her şeyi bilmezler, göremezler. Böyle bir şey yok. Herkes her şeyi bilemez. Bir kısım amiri, tüm kısımlardaki her şeyi bilemez. Bir büroda 10 tane personel var." dedi.
ÖNCE MOBBİNG DEDİ, SONRA İNKAR ETTİ
Tutuksuz sanıklardan Sezgin, mahkemedeki ifadesinde önce kendisine amirleri tarafından mobbing uygulandığını, daha sonra ise kimsenin doğrudan kendisine mobbing uygulamadığını söyledi. İstihbarat Şube'de düz memur olarak çalıştığını aktaran Sezgin, “Dinleme yapmam. Suç örgütleri, değişik numaraları değiştirerek kullanır. Kimin hangi numarayı kullandığı, teknik takip sırasında belli olur.” dedi. Erdinç Sezgin, daha sonra büroda sıralı amirlerinden mobbinge maruz kaldığını belirterek, “2012 yılında Organize Büro'dan uzaklaştırıldım. Ayrımcılığa maruz kaldım, mobbinge maruz kaldım.” iddiasında bulundu. Kendisine mobbing uyguladığını iddia ettiği Mustafa Edip Çakmak ise, Kürşat Şenol Yılmaz’ın avukatlarının soruları üzerine, “Direkt bana gelip mobbing uygulayan birisi olmadı.” ifadelerini kullandı.
Avukatlar, İstihbarat Şube'de çalışan kişilerden birçoğunun operasyondan sonra açığa alındığı, bazılarının meslekten ihraç edildiğini belirterek, Sezgin’e, “Siz, Emrah Durdu ve Mevlüt Çakar hala nasıl görevdesiniz, hala nasıl çalışıyorsunuz?” diye sordu. Sezgin ise, “Açığa alınmalar, meslekten ihraçlar 17 Aralık sürecinden sonra başlamış.” dedi.
İzmir’de düzenlenen kupür operasyonunda, tamamı tutuksuz yargılanan 32 emniyet mensubu hakkında, 10 ile 961 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor. CİHAN