Türk Kızılayı Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Van’da yaşanan olaylarda 3 Kızılay kan toplama aracının yakılmasını protesto etti. Akar, "Bu hadise Kızılay’a karşı değil yataklarında bir ünite kanla hayat bulmayı bekleyen hastalara karşı yapılmıştır." dedi. Türk Kızılayı, Kurban Bayramı tatilinde trafik kazalarında hayatını kaybeden 59 kişiyi temsilen 59 çift ayakkabı ile Kuğulu Park’ta düzenlediği etkinlikte emniyet kemeri ve çocuk koltuğu kullanımına dikkat çekti. Etkinliğe katılan Türk Kızılay Genel Başkanı Akar, basın açıklamasını emniyet kemeri takarak yaptı. Hem toplumu hem yasa koyucuları bilinçlendirmek için etkinliği gerçekleştirdiklerini aktaran Akar, Türkiye’de her yıl trafik kazalarında yaklaşık 8 bin 700 kişinin öldüğünü bunlardan 200’ünün çocuk olduğunu, 200 bin kişinin yaralandığını bu yaralıların ise 39 binin yine çocuk olduğunu hatırlattı. Kazalarda yaralananların kalıcı sakatlıklara maruz kaldığını anlatan Akar, geçtiğimiz Kurban Bayramı’ndaki trafik kazalarında ise 8’i çocuk olmak üzere 59 vatandaşımız hayatını kaybettiğini, 315 kişinin yaralandığını anlattı.
"Yollar ve alt yapılar göreceli olarak eskiye göre iyi olmasına rağmen bu kazaların devam ediyor olması dikkatleri emniyet kemeri üzerine çekmektedir." diyen Akar, "Emniyet kemeri kullanmamaktan dolayı kazalar, ölümler ve kalıcı sakatlanmalar söz konusudur. Biz hem kamu otoritelerini hem vatandaşları bu konuda uyarıyoruz. Emniyet kemeri kullanması konuşunda hem daha ciddi tedbirler hem de daha ağır para cezaları ve vatandaşlarımızdan da daha fazla dikkat istiyoruz." dedi.
Akar, emniyet kemeri kullanmanın yanında çocuk koltuğu, çocuk kemeri de kullanma zaruretine dikkat çekti. Emniyet kemerinin hayat kurtaran bir aparat olduğu, kemer yerine takılan aparatların ise yasaklanmasını gerektiğini dile getirdi.
"VAN’DA 3 ADET KAN ARACIMIZIN YAKILMASINI PROTESTO EDİYORUM"
Kazalarla ilgili diğer bir mevzularının ise kanla olduğunu aktaran Akar, geçen yıl 200 bin yaralının tedaviyle alakalı önemli miktarda Türk Kızılayı’ndan alınan kanlar kullanıldığını söyledi. Akar, "Türkiye’nin kan ihtiyacını karşılamak üzere gece gündüz çaba sarf eden Türk Kızılayı'nın kan hizmetlerindeki başarısına, geçtiğimiz gün maalesef Van ilinde olan olaylar sırasında 3 adet kan aracının yakılmasına getirmek istiyorum. Kızılay tek başına Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 90’ını karşılayan bir kuruluştur. Gece gündüz bütün ekiplerimiz, bütün gönüllülerimiz kan toplamak ve hasta yataklarında kan bekleyen insanlara kan yetiştirmek için çaba sarf etmektedir. Biz bu çabaları sarf ederken, insani amaçlar için toplanan kanı, toplayan araçlarımızın yakılmasını telin ve protesto ediyoruz. Kızılay ve Kızılhaç amblemleri en keskin savaşlarda bile koruma altındadır. Hiçbir kimse savaşın en kızgın halinde dahi haç ve hilal amblemi olan araçlara saldırmaz ve onlara zarar vermek istemez. Dolayısıyla vukua gelen eylem bu bakımdan daha da ağır bir suç haline gelmiştir." diye konuştu.
Ambleme ve kan toplama araçlarına yönelik saldırıyı kınayan Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar, bu hadisenin Kızılay’a karşı değil yataklarında bir ünite kanla hayat bulmayı bekleyen hastalara karşı yapıldığını kaydetti.
"EMNİYET KEMERİ CEZASI YEDİKTEN SONRA YAPTIĞIM KAZADA SAKAT KALDIM"
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya da emniyet kemerinin önemine dikkat çekti. Arkadaşıyla bir iş görüşmesine gittiği sırada polisin kendilerini durdurduğunu ve emniyet kemeri takmadıkları için ceza yazdığını anlatan Çetinkaya, buna rağmen emniyet kemeri takmayıp, bir süre sonra kaza yaptıklarını anlattı. Çetinkaya, kaza sonrasında ise sakat kaldığını belirtti. CİHAN