Kahramanmaraş’ta yaşayan 4 çocuk babası Coşkun Cesur, eğitim hayatındaki başarı öyküsüyle dikkatleri üzerinde topluyor. Yüksek öğrenimdeki başarı grafiğiyle gençlere örnek olan Cesur, 50 yaşında Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendisliği Fakültesinden ikinci kez mezun oldu. İlerlemiş yaşına rağmen 4 yıllık fakülteyi 3 yılda tamamlayan Cesur, harita mühendisi oldu. Daha önce de aynı üniversitenin Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Cesur, yeni hedefini sosyoloji olarak belirledi.
24 YIL SONRA GELEN MUTLULUK
Milyonlarca öğrencinin özlemini çektiği üniversite eğitimine ilk kez 1984 yılında Yıldız Üniversitesinde başlayan Cesur, hayalini süsleyen Harita mühendisliğinden babasının ısrarı üzerine tercihini Makine Mühendisliğinden yana kullanır. 1990 yılında üniversiteden mezun olan Cesur, askerliğin ardından iş hayatını atılır. Evlenerek 4 çocuk babası olan Cesur, içindeki harita mühendisliği özlemini dindiremez. Eşinin itirazlarına rağmen 2011 yılında Yükseköğretime Geçiş Sınavına (YGS) girerek yüksek puan alan Cesur, 24 yıl aradan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümüne yeniden kaydolur. Eğitimi için Kahramanmaraş-İstanbul arasında mekik dokuyan Cesur, 4 yıllık fakülteyi 3 yılda bitirerek ikinci lisans diplomasını kavuşur.
ÜÇÜNCÜ ÜNİVERSİTEYE KAYDOLDU
Bilgi ve öğrenmeye olan merakını bir türlü dizginleyemeyen Cesur, Eylül ayında ÖSYM’nin üniversite mezunlarına tanıdığı sınavsız geçiş hakkından faydalanarak Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümüne kayıt yaptırır.
İnsanın başarılı olabilmesi için kendisini sürekli yenilemesi gerektiğinin altını çizen Cesur, “Ben harita okumak istemiştim. Baba makine mühendisliğini istedi. Babamı kırmamak için okula devam ettim. İkinci üniversiteyi de bitirerek geçmişte içimde ukde kalan özlemimi dindirdim.” dedi.
“EĞİTİM EN BÜYÜK MİRAS”
Eğitimin, insanların çocuklarına bırakabileceği en büyük miras olduğunu ifade eden Cesur şöyle konuştu: “50 yaşını devirdim, bir insanın çocuklarına bırakabileceği en büyük mirasın eğitim olduğu sonucu çıkardım. Çünkü sosyal hayatta gözlemlediğimiz insanlara baktığımız da eğitimsiz çocukların babalarının mirasını çok kısa sürede tükettiklerini, hızla eridiklerini gördüm. Kendimi de yeniledim, beynimin tekrar çalışabildiğini gördüm, yaşlılıktaki hastalıklara karşı da biraz tedbir oldu sanıyorum.”
Ailesinin başarısını takdir ettiğini, çocuklarının kendisini örnek aldığını anlatan Cesur, “İkinci üniversiteyi bu yaşta bitirmem çocuklarımın ilgisini bu yöne çekmek açısından örnek oldu. Kendimi yenilenmiş hissediyorum. Sınıfta benim gibi 43 yaşında bir arkadaşım daha vardı. Örnek olduk genç kardeşlerimize, derslerde başarısız olan çocuklar bizimle birlikte bir yola girdi ve oklu bitirme kaygısına düştüler.” diye konuştu.
“AİLELERİN ÇOCUKLARIN BÖLÜMÜNÜ SEÇMESİ ÇOK YANLIŞ”
Makine mühendisliğini okurken ve sonraki yıllarda içinde hep harita mühendisliğine özlem duyduğunu dile getiren Cesur, ailelerin çocuklarının tercihine müdahale etmelerinin yanlış olduğunu ifade ederek: “Ailelerin çocuklarının bölümünü seçmesi çok yanlış, çocuk istediği bölüme gitmeli. Hayatta önemli olan diplomanın vasfı değil, hayatta önemli olan çocuğun sahip olduğu diplomanın hakkını verebilmesi.” önerisinde bulundu.
“EZİK YAŞAMAMANIN TEMEL ŞARTI EĞİTİM”
Sıkılmadan yaşayabilmenin en güzel yolunun çok okumaktan geçtiğini vurgulayan Cesur, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: “Ezik yaşamamanın temel şartı eğitim. Bugün insanlar asgari ücretle iş bulabilmek için torpil arıyorlar. Haksızlıklara karşı direnmek ve cesur olabilmek için eğitim şart. Belli bir idealleri olsun ve mutlaka gerçekleştirmek için çaba harcasınlar.''
Sosyoloji diplomasını aldıktan sonra emlak danışmanlığı yapmayı düşündüğünü de belirten Cesur, üçüncü lisans diplomasını alma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydetti. CİHAN