4 Ayda 20 Kilo Verdiren Diyet

Hüseyin Çetin

Bu yazı bir diyet hikayesi anlatacak ama diyet tavsiyesi değildir. Diyete niyeti olan öncelikle doktoruyla veya diyetisyeniyle görüşsün. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan memur diyetisyenler var. Özele para vermek istemezseniz aile sağlığı merkezine gidebilirsiniz.

Peki ben nasıl yaptım. Çok aç kaldım, acılar çektim vs. dersem yalan olur.

***

Sabah kahvaltısını hafta içi hayatımdan çıkardım. Sabah saat 10.00 gibi büyük bir kupa kahve içtim ve öğle yemeğine kadar en az bir litre su içtim. Suyu bazen belediyenin tatlı su çeşmesinden bazen de hazır sulardan içtim. Zaten kahve ve su içince açlık hissiyatı ortadan kalkıyor.

***

Hayatımdan genel olarak ekmek ve tatlıyı çıkardım. Öğlen ve akşam yemeklerinde menüde ne varsa onu yedim, yemek seçmedim, paketli gıda hiç tüketmedim. Öğlen yemeğini yemekhanede tabildot usulü yediğim için zaten miktarı kontrollü oldu. Eğer menüde tatlı çıkarsa, onu da arkadaşıma verdim yesin diye.

***

Akşam yemeklerinde biraz dikkatli olmak gerekiyor. Evdesiniz, porsiyon sınırsız, yemekler lezzetli, diğer aile bireyleri sizin karşınızda ekmeğini banıp mutlu mutlu yiyorken insanın kendini frenlemesi zor oluyor. Akşam yemeğinde aşırı tüketim tuzağına düşmemek için yemekten birkaç saat önce meyve veya az kuruyemiş yemekte fayda var. Yemekten önce de 2-3 bardak su içerseniz zaten keyfiniz kaçıyor.

***

Diğer dikkat edilmesi gereken bir hususta akşam yemeğinden sonra herhangi bir şey yememek. Burası da zorlayıcı. Çünkü çayla beraber televizyon karşısında atıştırmalık yemek insana keyif veren bir durum. Bu aşamayı da çay, kahve veya bitki çayı ile geçiştirmek gerekiyor. Bitki çayı nasıl bir şeyse insanda iştah bırakmıyor zaten.

Bu yeme-içme trafiğine ilaveten her gün en az yarım saat tempolu yürüdüm. 4 ay sonunda gerçekten 20 kilo verdim ve karnım düzleşti.

***

Peki sonrasında ne oldu. Hayat sürekli diyet programına uymaya çalışmakla gitmiyor. Diyet süreci yönetilmesi gereken bir süreç ve stres faktörü. Diyet harici pek çok iş-güç var. Şimdi sadece kilomu korumaya çalışıyorum. Ekmeği ve tatlıyı az tüketiyorum, yeşilliği-meyveyi ve yoğurdu öğlen yemeği menüsü haline getirmeye çalışıyorum. Bazen sabah kahvaltısını atlıyorum. Açlık krizleri için sarı leblebi bulunduruyorum sürekli yanımda.

***

İnsan sonuçta dünyaya bir kere gelecek, bir sürü de nimet var, kontrollü bir şekilde tüketmeye çalışıyorum.

Diyet sonrası toplumun gereğinden fazla tüketim yaptığını anlayacaksınız sizde. Şimdilerde moda olan bir kavram var, yeşil dönüşüm. Bu kavram insanın tüketim alışkanlıklarını minimize etmesini, endüstrinin daha az kirlilikle çalışmasını, özetle her şeyin daha az ve daha kontrollü tüketilmesini ifade ediyor. Yani daha sağlıklı bir yaşam ve daha yaşanabilir bir dünya için bir lokma bir hırka disiplinine dönmemiz gerekiyor.

***

Unutmadan yazayım, ara sıra diyet bozuluyor. Bence öyle de olmalı zaten. Özellikle Konya gibi mutfak kültürünün çok güçlü olduğu bir yerde yaşıyorsanız işiniz kolay değil. Ama sonrasında toparlıyorsunuz kendinizi. Hafta içleri özellikle disiplini bozmadığınız sürece sorun olmuyor.

Daha kontrollü tüketen bir toplum olma temennisiyle herkese sağlık afiyet diliyorum.