5 Temmuz 1993 tarihinde PKK’lı teröristlerin köye saldırarak, evleri ateşe vermesi ve köylüleri kurşuna dizmesiyle 33 kişi şehit olmuştu. Katliamın 25. yılında gazetemize konuşan Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, 26 yıldır adalet aradıklarını söyledi.
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde PKK’lı teröristlerce gerçekleştirilen hain saldırının üzerinden 26 yıl geçti... 1993 yılının 5 Temmuz’unda köye gelen teröristler evleri yağmaladıktan sonra köyü ateşe vermiş, direnenleri de yanan evlere atmıştı, kurşunlayarak katletmişti. 33 kişinin kurşuna dizildiği ve yakıldığı katliamın acısı geride kalan çeyrek asra rağmen dinmedi. Millî Gazete’ye açıklamalarda bulunan Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, 26 yıldır adalet beklediklerini söyleyerek, Başbağlar katliamının araştırılması gerektiğini söyledi.
“BAŞBAĞLAR’DA BİRÇOK ŞEY İHMAL EDİLDİ”
Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, gazetemize konuşarak, “Şehitlerimize tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. Katliamı gerçekleştirenleri lanetliyorum. 26 senedir içimiz yanıyor, adalet arıyoruz. Beklediğimiz adalet bir türlü gelmedi. İyi ki ahiret var. Ahirette hakkımızı alacağız. Ama dünyada da bir şeyler görmek istiyoruz. TBMM’de araştırma komisyonu kurulsun, Başbağlar’da neler yaşandığı araştırılsın isteriz. Başbağlar’da birçok şey ihmal edildi. Katliamın sabahında yangına müdahale edilmedi. Köy yangına bırakıldı. Boş kovanlara balistik yapılmadı. Şehitlerimize otopsi yapılmadı. Mahkeme sürecinde sanıklar mahkemeye getirilmedi, tanık ve sanıklar yüzleştirilmedi. Tüm bunlar araştırılsın istiyoruz” dedi.
“TAHRİKLERE PROVOKASYONLARA GELMEDİK”
Türkiye’nin geçirdiği en kötü yıl olarak hatırlanan 1993 yılında yaşanan katliamlarla alakalı bir komisyon kurulduğunu söyleyen Dikkaya, “Doğuda yaşanan katliamlarla alakalı komisyon kurulmuştu. Ama bu komisyon hiç Doğu’ya gitmedi. İstanbul’a geldi, bizimle görüştü. Başbağlar’a gidip inceleme yapmadı. Sayın Abdullah Gül döneminde, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’na talimat verilmişti. 2013 yılında bizi dinlediler. Ama hiçbir şey olmadı. Şu anda da Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’na talimat vermesini talep ediyoruz. Biz katliamdan itibaren mahkeme sonuna kadar çok tahrik edildik, provoke edildik. Ama biz tahriklere, provokasyonlara gelmedik. Alevi Sünni çatışması için ellerinden geleni yaptılar ama biz bu oyuna düşmedik. Acımızı içimize gömdük ve devletimize güvendik. Devletimizden bu konuda adımlar bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.
“KATİLLERİN BULUNMASINI İSTİYORUZ”
Katliamda eşi ve yakınlarını kaybeden 53 yaşındaki Hatice Özdemir, “Katliamın olduğu akşam eşim akşam namazı için camiye gitmişti. Ben de bir yaşındaki kızım için annemlerden keçi sütü almak amacıyla onlara gitmiştim. Annemlere vardığımda köye teröristlerin geldiğini duydum. Bunun üzerine çocuklarımı bir araya toplayarak eve gitmek istediğimde bir terörist önüme atladı. Konuşma yapacaklarını söyleyerek kadınları bir yere, erkeklerimizi ise bir yere topladılar. Toplandığımız yerde bir müddet sonra yoğun bir silah sesi duyduk. Teröristler gittikten sonra gece boyunca bekledik ve sabah namazı vakti girdiğinde silah sesinin geldiği yere gittik. Eşimin ölmüş olabileceğini düşünmek istemiyordum fakat gittiğimizde hepsi şehit olmuştu. Katillerin bulunmasını istiyoruz. En büyük sıkıntımız Başpınar köyündeki şehitliğe minibüsler çıkmıyor ya da zor çıkıyor. Şehitlerimizin kendi köyümüze naklini, şehit edildikleri yere defnedilmelerini istiyorum” şeklinde konuştu.