2020’den neler umduk, neler bulduk?

Dr. İbrahim Büyükeken

Her yeni bir yıla girerken, hepimiz birbirimize yeni yılda sağlık, mutluluk, başarı ve huzur dileriz… Güzel dileklerin ve temennilerin ardı arkası kesilmez…

2020 yılı da bu güzel dileklerin başladığı bir yıl olmuştu…

**

2020’nin daha ilk  günlerinde bölgemizde savaş rüzgarları esti…

İranlı general Kasım Süleymani ABD güçleri tarafından öldürüldü.

İran intikam için Irak’taki ABD üslerinİ vurdu…

İran ordusu ABD füzesi diye Ukrayna’ya giden yolcu uçağını düşürdü…

Savaşlar, yıkımlar, işgaller hiç bitmedi…

Yine mazlum ve mağdur Müslümanların kanı aktı…

Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de masum insanlar can vermeye devam etti…

**

Suriye’nin İdlib şehrinde askerlerimize kalleşçe saldırdılar…

Sözde Suriye rejiminin özde Rusya’nın hain saldırısında 34 vatan evladı İdlib’de şehit düştü…

İdlib’de yandık, Van’da üşüdük.

Van’da çığ düştü 50’e yakın güvenlik görevlimiz çığ felaketinde şehit düştü…

**

Yüreğimiz Van’daki ve İdlib’deki şehitlerimize yanarken Elazığ ve Malatya depremle sarsıldı.

40’dan fazla insanımız hayatını kaybetti…

Deprem değil hırsız müteahhitler öldürdü yine masum insanlarımızı…

Güzel ülkemizin başından felaket hiç eksik olmadı…

Acı üstüne acı yaşadık…

Ekim ayında İzmir sallandı…

110 insanımız İzmir depreminde hayatını kaybetti…

Yine ihmal yüzünden insanlarımız hayatlarını kaybetti…

Enkazdan 91 saat sonra kurtarılan 4 yaşındaki Ayda kızımız koskoca bir memleketi hüngür hüngür ağlattı…

Tek tesellimiz küçük Ayda oldu…

**

Kovid-19 virüsü nedeniyle Çin’in Wuhan şehri diye şehre sahip olduğunu öğrendik.

“Koronavirüs bize gelmez, Türk ırkını etkilemiyor” derken virüsü kucağımızda bulduk…

Mart ayından tüm dünya ve ülkemiz karantinaya girdi, okullar, üniversiteler tatil edildi…

Sınırlar kapatıldı, yurtiçi ve yurtdışı uçuşlar iptal edildi…

Yıllar sonra ilk defa sokağa çıkma yasağıyla karşılaştık…

Baharı görmeden yazı bitirdik…

Mevsimler birbirine girdi…

Sıcak yaz günlerinde ölümün soğuk yüzüyle tanıştık…

Yaz aylarında hastalığın biteceğini umut ediyorduk, ama ne umduk ne bulduk….

Ben hayattaki en değerli varlığımı anamı kaybettim…

En yakın dostlarım, arkadaşlarım annesini, babasını, kardeşini, dedesini, nenesini kaybetti…

Herkesin ocağına ateş düştü…

Hayatımız taziye evine döndü... Sevdiğimiz insanlar bir bir aramızdan ayrıldı gitti…

Tanımadığımız insanların acısına ortak olduk, onları teselli etmek bize düştü…

Şairin dediği gibi “O güzel insanlar güzel atlarına binip gittiler

Bizim payımıza ise yalnızlık düştü..

Artık ne halini hatırını soracağımız ne de hayır duasını alacağımız bir büyüğümüz kaldı…

Vefat eden tüm büyüklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.. Hayatta olanlara da Allah uzun ömür versin…

**

2020 yılında bir tarafta sosyal sorunlar bir tarafta geçim derdi insanlarımızın belini büktü…

Birileri ekran karşısında umut dağıtırken, ülkemiz ve insanlarımız daha da fakirleşti…

Ekonomik ve sosyal sorunları aile kurumunu da vurdu…

Boşanmalar, aile içi şiddet olayları daha da arttı…

Saçma sapan diziler ve televizyon programları yüzünden aile kurumu daha da çöktü.

Ortada ne aile kurumu kaldı, ne toplumsal yapı…Yüz binlerce çocuğumuz annesinden babasından ayrı büyümek zorunda kaldı.

**

Biliyorum çok karamsar bir yazı oldu…Maalesef; gerçekler çok acı..

Ben de isterim; güzel yazılar yazmak ama gerçekten çok zor…

Her şeyi güllük gülistanlık gösteren yazılar okuyorsanız bilin ki; o yazıların sahipleri bir yerlerden kemikleniyordur…

**

2021 yılına girmemize sayılı günler kaldı…2020’den neler neler umuyorduk ama neler bulduk, neler gördük… Biliyorum gelen gideni de aratacak.

Çok bir beklentim yok…Hayatta kalalım, sağlığımıza dikkat edelim yeter…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.