Dünyayı sarsan ekonomik krizin etkileri görülmeye devam ediyor. Koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının sonucunda ekonomi dünyasında birçok gelişme yaşandı. Bu gelişmelere bağlı olarak bazı ülkelerin kredi notları düştü bazıları ise dünya bankasından kredi almak zorunda kaldı. Sonuç olarak binlerce firma krize dayanamadı ve iflasını duyurdu.
YENİ EKONOMİ DÜZENİ FİRMALARI SARSTI
Dünya genelinde en çok iflasın görüldüğü kıta ise Avrupa oldu. İsmini herkesin bildiği dev Alman firmaları iflas etti. İngiltere'de de durum çok farksız değildi. Yeni ekonomi düzenine ayak uyduramayan büyük ölçekli firmaların iflasını herkes duydu.
Peki Türkiye bu süreçte nasıl bir aksiyon aldı? Türkiye ekonomisi seçime kadar ciddi bir direnç gösterdi. Türk firmaları ayakta kalmak için elinden gelenden fazlasını yaptı.
TÜRK FİRMALARI NEDEN İFLAS EDİYOR?
Seçimden sonra ise durumlar bir anda değişti. Faizin yükseltilme kararı finans sorununu ortaya çıkardı. Şuan Türkiye'de Merkez Bankası'nın politika faizi yüzde 30'a yükseltilmiş durumda. Bu da banka faizlerinin zirveyi görmesi anlamına geliyor. Türk iş dünyası bankadan kredi çekerse yüksek oranda faizle borçlanmak zorunda kalıyor. Finansman sorununu çözemeyen firmalar ise iflasını açıklıyor.
72 YILLIK DEV FABRİKA ÜRETİMİ TAMAMEN DURDURDU
Türkiye'de iflasları tetikleyen bir diğer durum ise seçimden sonra doların 27 liraya çıkması oldu. Kısacası Türkiye'de ekonomik sistemdeki bozulmalar neticesinde çok sayıda iflas görülmeye başladı.
Sadece Türkiye değil dünyanın en büyük ekonomilerinde de durum kötü. Son olarak ülkenin en büyük çelik üreticisi konumunda olan 72 yıllık fabrika kapandı.
1951 YILINDA KURULAN FABRİKADA 3400 KİŞİ ÇALIŞIYORDU
Japonya'nın en büyük çelik fabrikası Nippon Seitetsu, 1951 yılında kurulan fabrikasını kapattığını duyurdu. Bu fabrikada 3400 kişi istihdam ediliyordu. Kapatma kararı sonra binlerce kişinin işsiz kaldığı öğrenildi. Dünyanın en güçlü ekonomisine sahip ülkelerden birisi olan Japonya'da böyle bir kapanmanın yaşanması piyasaları tedirgin etti. Türkiye gibi kırılgan ekonomiye sahip olan ülkelerde söz konusu tedirginlik ise daha çık hissedildi.