15 Temmuz Kanlı Darbe Girişimi -4-

Sadık Küçükhemek

Bazısı kendisini tankların önüne attı, bazısı üzerine çıktı; bir kısmı şehit oldu, bir kısmı gazi.  Bu arada nene hatunlar, televizyon ekranlarına yansıdı, bazısı yaya bazısı kamyonlara binmiş, meydanlara koşuyorlar, sanki her biri birer şimşek, birer yıldırım. Asker üniforması giymiş teröristlere, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda düşmana haddini bildirdiği gibi, bildirdiler. İstanbul Havalimanı’nda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ile buluştular ve FETÖ’ye meydan okudular. Erdoğan’dan aldıkları talimat ile emniyet mensupları ve kahraman Mehmetçiğimiz FETÖ’ye karşı operasyona başladı. 

FETÖ’ye mensup askeri üniforma giymiş teröristler, halkın üzerine ateş açmaya devam etti. Helikopterlerden de halkın üzerine ateş açıldı. Buna rağmen halkımız imanı sayesiyle ateşin üzerine doğru yürümeye devam etti; çünkü bu ölüm kalım savaşıydı. İstiklale ve dinine âşık olan bir millete zincir yakışmazdı.

Darbeciler, Akıncı üssünü karargâh edinmiş, oradan darbeye komuta etmekte idiler. Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları gözü bağlanarak ve kelepçelenerek apar-topar oraya götürülmüştür. Halk bu üsse yürümüş, asker ateş açmış,  bazıları şehit olmuş, bazıları yaralanmış. Eskişehir 1. Ana Jet Üs Komutanlığında havalanan F-4'ler, Akıncı üssünü kullanılamaz hale getirdiler.   

Bakanlar, milletin vekilleri, mecliste toplanmışlar, FETÖ’ye meydan okuyorlardı ve her biri şehit olmaya hazırız diye haykırıyorlardı!

Sabaha doğru öğrendik ki, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı FETÖ'cü General Semih Terzi'yi alnından vurarak öldürmesini Astsubay Ömer Halis Demir’e emretmiş. O da gereğini yapmış ve böylece darbenin seyrini değiştirmiştir.  

Aksakallı Kahraman Ömer’e şöyle demiştir:  Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Hakkını helal et. Ömer Başçavuş: Başüstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin, demiş.

Olağanüstü toplanan Büyük Millet Meclisi bir bildiri yayınladı. Bildiri şu şekildedir: 

“Bizler AK Parti, CHP, HDP ve MHP grupları olarak aziz milletimizin kendisine, milli iradeye, devletimize, özellikle de millet iradesinin temsilcisi olan milletvekillerine, Gazi Meclise yönelik 15 Temmuz gecesi başlatılan ve 16 Temmuz sabahı etkisiz hale getirilen darbe girişimini ve Meclise yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Milletimiz bütün dünyaya örnek olacak şekilde darbenin karşısında durmuş, kanlı darbe girişimi engellenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'ni ve kurumlarını canı pahasına koruyan bu aziz millet, her türlü övgü ve takdiri ziyadesiyle hak etmektedir. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı da asla unutmayacağız. TBMM, bu aziz ve kahraman milletin temsilcisi olarak, milletimizin verdiği yetkiyle bombaların ve kurşunların altında görevini ifa etmiş, bir kez daha milletine layık bir Meclis olduğunu göstermiştir.

Unutulmamalıdır ki TBMM Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, Türkiye'nin demokrasiye geçişini gerçekleştiren, demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde gerçekleştirmiş bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir Meclistir. Meclisimiz tek yürek ve tek vücut olarak, büyük bir cesaretle darbeye karşı haysiyetli bir duruş sergilemiştir. Darbecilere gereken cevabı dünyaya da gereken mesajı vermiştir. TBMM'nin darbe meşum girişimine karşı sergilediği kararlılık Türkiye'de demokrasinin daha da yerleşmesi ve gelişmesi adına da son derece değerlidir. Herkes bilmelidir ki bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, milli iradeye, Gazi Meclise uzanacak her el, karşısında TBMM'nin çelikten iradesini bulacaktır.”

Darbe başarısız olunca, darbeciler teker teker adalete teslim oldular. Teslim olmayanlardan bir kısmı Yunanistan’a kaçtı, bir kısmı da Almanya’ya, Amerika’ya ve diğer Avrupa ülkelerine kaçtılar.

Sonuç

Aziz milletimiz, istiklal ve istikbaline kasteden iç ve dış düşmanlara karşı tarih boyunca bir yumruk olmuştur. Milletimiz, dünya görüşlerinin farklı oluşu sebebiyle düşman karşısında hiçbir zaman zaaf göstermemiştir. İşte Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları, emperyalistlerin, Anadolu’yu işgal etme projesini boşa çıkarmış ve hayallerini kursaklarında bırakmıştır. 

15 Temmuz kanlı darbe girişimi ise emperyalizmin, Akdeniz’e çıkmalarını ve Akdeniz havzasının enerji kaynaklarını sevk ve idare etme emellerini suya düşürmüştür.

Millet olarak,  “Su uyur, düşman uyumaz,” atasözünü dikkate alarak her an  uyanık olmalıyız ve nöbet mahallini hiçbir zaman terk etmemiz gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.