"12 Eylül'ü Örnek Göstererek Böyle İzahta Bulunmak Akıl Noksanlığıdır"

Sahur baskını savcılarından birinin Hizmet Hareketi'ne karşı yürüttükleri operasyonda gerekirse 12 Eylül 1980 darbesindeki gibi 500 bin kişiyi gözaltına alabileceklerine yönelik açıklamalarına tepkiler sürüyor. Ülkücü camianın önde...

Sahur baskını savcılarından birinin Hizmet Hareketi'ne karşı yürüttükleri operasyonda gerekirse 12 Eylül 1980 darbesindeki gibi 500 bin kişiyi gözaltına alabileceklerine yönelik açıklamalarına tepkiler sürüyor. Ülkücü camianın önde gelen ve Doğu'nun başbuğu olarak da bilinen Yılma Durak, 12 Eylül'ü örnek göstererek böyle izahta bulunmanın akıl noksanlığını göstermek olduğunu söyledi. Bunun bir tehdit olduğunu vurguladı.

Ülkücü hareketin önemli isimlerinden Yılma Durak, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine önemli açıklamalarda bulundu. 12 Eylül'de 4,5 yılı hücrede, 6 yıl cezaevinde yatan Durak, Türkiye'de herhangi bir meseleyi 12 Eylül'ü örnek göstererek izah etmenin akla, mantığa uygun birşey olmadığını ifade etti.

12 Eylül'ün Türkiye'yi ekonomik ve sosyal olarak 50 yıl geri götüren bir darbe olduğuna dikkat çeken Durak, şöyle devam etti: "12 Eylül'ü örnek göstererek böyle izahta bulunmak akıl noksanlığını göstermektir. Bunu çok acı buluyorum, kınıyorum. 12 Eylül'ü hatırlatmak bir tehdittir. 12 Eylül ile tehdit eden zihniyet akıl dışı teşebbüstür." diye konuştu.

"BU SİLAH GERİ TEPER"

"Maalesef Türkiye öyle bir hale geldi ki bürokratlar, savcılar, hakimler, milletvekilleri, yakın menfaatlerine göre 'Keramet buyurdunuz efendim.' diyor. Bu savcılar maalesef bunu diyorlar." diyen Durak, devletin savcılarının siyasi anlamda hükümetin, iktidarın operasyonlarının yanında olamayacağını vurguladı. Bu tür açıklamaları hukuk mantığına, hukuk anlayışına uygun bulmadığını belirten Durak, "Bu silah geri teper, bundan emin olun. Cumhuriyet döneminde yapılan haksızlıklar hep yapanlara geri dönmüştür. Bu silahın geri tepeceğini zannediyorum. Neyin kökünü kazımak istiyor; bir zihniyeti mi yok etmeye çalışıyor? Yoksa bir kısım insanlarla Türkiye'de genel bir tehdit, 'Ey millet, ey Türkiye'de yaşayanlar benim tehdidi mi bir dikkatle algılayın.' Bu tehdidin ne manaya geldiğini anlayın, hizaya gelin diyor." diye konuştu.

"Sen Alevisin, sen Zaza'sın" diyen bir Başbakanın Türkiye'yi bölmek istediği anlamına geldiğinin altını çizen Durak, "Başbakanın ağzına yakışır mı?" diye sordu. Başbakanın görevinin birlik ve bütünlüğü sağlamak olduğunu anlatan Durak, aksine bu tür söylemlere karşı devleti yönetenlerin daha akıllı bir tavır sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Ancak Başbakanın bunu yapmadığını dile getiren Durak, "Türk-Kürt meselesini ortaya çıkaranlar; çok büyük tehdit, tehlikedir. Alevi Müslümandır, bizim kardeşimizdir. Ben bir Alevi kadar Aleviyim, Sünni kadar Sünniyim. Böyle birşeyi telaffuz eden Başbakana Türkiye'de oy vermemek lazım, al aşağı edilmesi lazım. Cumhurbaşkanlığına da yakışmaz." şeklinde konuştu. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri