Maliye Bakanı’nın bütçe sunuşunda 10 numara yağ kullanımlarının önüne geçilmesi amacıyla yeni kontrol ve denetim mekanizmaları geliştirdiklerini söylediğini ifade eden Mustafa Kalaycı, “Yani nakliyeci esnafımız, otobüsçümüz, kamyoncumuz niye motorin yerine on numara yağ kullanmak zorunda kalıyor, Maliye Bakanı onunla ilgilenmiyor, esnafın sorunlarına çözüm üretmiyor, on numara yağ kullanmayı denetimle engelleyeceğini söylüyor. Sayın Bakan hiç uğraşmasın, nakliyeci esnafımız artık on numara yağ da kullanamıyor, yanık yağ kullanıyor. Nakliyeci esnafımız çok zor durumdadır. Hükümetin gemicilere yaptığı indirimli yakıt uygulamasını, yolcu ve yük nakli yapan esnafımıza da uygulamasını bekliyoruz. Ayrıca esnafımız araçlarını yenileyebilmeleri için bir defaya mahsus vergi indirimi yapılmasını beklemektedir” diye konuştu.
ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR
AKP hükümetinin 8 yıldır uyguladığı politikaların hakça gelir paylaşımına ve vatandaşın yoksulluktan kurtulmasını sağlamaya yönelik olmadığını söyleyen Mustafa Kalaycı, “AKP'nin uyguladığı politikalar bir taraftan dolar milyarderi sayısını hızla artırırken, diğer taraftan yoksulu daha da yoksullaştırmış ve insanlarımızı ianeye muhtaç hale getirmiştir. Türkiye'de uygulanan herhangi bir işsizlikle mücadele programından söz edilemez. Mevcut büyüme modelinin temel dayanak noktası ithalat olduğundan, katma değeri olmayan bir yerli katkı ile ancak bu kadar olmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye uyguladığı bu modelle millî kaynaklarını ithalat yaptığı ülkelerin işsizlerini finanse etmekte kullanmaktadır” dedi.
MUTLUYUZ DİYENE RASTLAMAK ÇOK ZOR
Esnaftan memura, çiftçiden emekliye, işçiden sanayiciye kadar, işi iyi olan ‘mutluyuz, huzurluyuz, refah içindeyiz’ diyebilecek herhangi bir toplumsal kesime rastlamanın çok zor olduğunu dile getiren MHP Konya Milletvekili Kalaycı, “Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük ekonomileri arasına girdiğini söyleyen ve bunu da sık sık gündeme getiren AKP sözcülerinin, bunun nasıl bir büyüklük olduğunu ve büyüyen bir ekonomide nasıl olur da işsizliğin ve yoksulluğun hâkim hâle geldiğini izah etmeleri gerekmektedir. AKP Hükümeti, çoğu açlık sınırının altında ücret alan çalışanları ve emeklileri insanca yaşabileceği bir ücret düzeyine kavuşturamamıştır. 2011 bütçesinde öngörülen rakamlar herhangi bir iyileştirme hedefinin de olmadığını göstermektedir. Türk-İş’in en son açıkladığı verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı 860,18 liradır. Net asgari ücret ise 599 lira olup, 2011 yılında sadece 24 lira artırılarak 623 liraya yükseltilmektedir. Bu kesimlerin maaşının iyileştirilmesi gerekmektedir. Çünkü bu paralarla geçimlerini sağlamaları mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR
AKP hükümetinin 8 yıldır uyguladığı politikaların hakça gelir paylaşımına ve vatandaşın yoksulluktan kurtulmasını sağlamaya yönelik olmadığını söyleyen Mustafa Kalaycı, “AKP'nin uyguladığı politikalar bir taraftan dolar milyarderi sayısını hızla artırırken, diğer taraftan yoksulu daha da yoksullaştırmış ve insanlarımızı ianeye muhtaç hale getirmiştir. Türkiye'de uygulanan herhangi bir işsizlikle mücadele programından söz edilemez. Mevcut büyüme modelinin temel dayanak noktası ithalat olduğundan, katma değeri olmayan bir yerli katkı ile ancak bu kadar olmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye uyguladığı bu modelle millî kaynaklarını ithalat yaptığı ülkelerin işsizlerini finanse etmekte kullanmaktadır” dedi.
MUTLUYUZ DİYENE RASTLAMAK ÇOK ZOR
Esnaftan memura, çiftçiden emekliye, işçiden sanayiciye kadar, işi iyi olan ‘mutluyuz, huzurluyuz, refah içindeyiz’ diyebilecek herhangi bir toplumsal kesime rastlamanın çok zor olduğunu dile getiren MHP Konya Milletvekili Kalaycı, “Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük ekonomileri arasına girdiğini söyleyen ve bunu da sık sık gündeme getiren AKP sözcülerinin, bunun nasıl bir büyüklük olduğunu ve büyüyen bir ekonomide nasıl olur da işsizliğin ve yoksulluğun hâkim hâle geldiğini izah etmeleri gerekmektedir. AKP Hükümeti, çoğu açlık sınırının altında ücret alan çalışanları ve emeklileri insanca yaşabileceği bir ücret düzeyine kavuşturamamıştır. 2011 bütçesinde öngörülen rakamlar herhangi bir iyileştirme hedefinin de olmadığını göstermektedir. Türk-İş’in en son açıkladığı verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı 860,18 liradır. Net asgari ücret ise 599 lira olup, 2011 yılında sadece 24 lira artırılarak 623 liraya yükseltilmektedir. Bu kesimlerin maaşının iyileştirilmesi gerekmektedir. Çünkü bu paralarla geçimlerini sağlamaları mümkün değildir” ifadelerini kullandı.