Sendikalardan Teşvik Alan Okulların Belirlenme Şekline Tepki

Hükümet tarafından özel okulların teşvikine yönelik yapılan uygulama adeta cezaya döndü. Siyasi iktidar kendisine ters gördüğü okulları teşvik kapsamı dışında tutarken, özellikle özel okula dönüşme kararı veren dershaneler ve yandaş olarak tabir edilen okullar teşvikten yararlandı. Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, okullar tespit edilirken objektif kriterler göz önünde bulundurulmadığını söylerken, Eğitim-Genel Başkanı Kamuran Karaca da değerlendirmelerin siyasi olduğunu belirtti.

Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Bahçe, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4 bin 1 okulu teşvik kapsamına aldığını, 361’ini ise kapsam dışında tuttuğunu söyledi. Okullar tespit edilirken kriterlerle ilgili kamuoyuna ilan edilmiş herhangi bir ölçü bulunmadığını dile getiren Bahçe, eşit puanlı okullardan bile birine teşvik verildiğini diğerine verilmediğini açıkladı. Okulların tespitinde objektif bir terazi kullanılmadığını, keyfi uygulamalar yapıldığını anlatan Bahçe, "Bir tarafta bir iş hanının 3. Katındaki özel okul müsveddesi bir mekan teşvike layık görülürken, diğer tarafta Nurettin Topçu İlköğretim Okulu gibi müstakil binası, 20-30 yıllık mazisiyle ve bilinen başarılarıyla meşhur bir okula da teşvik için hak verilmemiş. Burada, terazi olmadığı için objektiflikten bahsedemeyiz, haksızlık olduğu kesin." dedi.

    Reddedilen 360 okulun tamamının MEB denetiminde açıldığını ve MEB gözetiminde faaliyetlerini yürüttüğünü dile getiren Bahçe, "Bu okulların tamamında yüzlerce, bazılarında binlerce öğrenci okuyor. Yani 500 tane, 700 tane öğrenciye yıllardır eğitim veren bir okulun hangi gerekçeyle yetersiz olduğunu ilan eder ve teşvik vermezsiniz. Eğer bu okul yetersizse okulu kapatmanız lazım, çünkü başka öğrencilere de eğitim veremiyor olmalı. Eğer yeterliyse bu okullara da teşvik vermeniz lazımdı.” İfadelerini kullandı. Önümüzdeki günlerde okul kontenjanlarının açıklanacağını açıklayan Bahçe, bu aşamada da bazı okulların dışlanmasının muhtemel olabileceğini anlattı. Hükümetin eleştirdiği, yok etmek istediği okullara yönelik kontenjanı düşük, zengin etmek istediği okulların kontenjanlarını yüksek tutabileceğini ifade eden Bahçe, "Dolayısıyla teşvik verdim gibi gösterdiği okulları aslında öğrenci yönlendirirken açık ve net bir şekilde kontenjanlarını düşük tutarak dışlar ama kamuoyu önünde de eleştiri kapılarını da kapatmış olur. Ama maalesef devletin özel okullara bakışı, bu teşviklerin dershanelerini özel okula dönüştürenlere yem olarak, rüşvet olarak verilmiş olması, dönüşüme razı olmayan grupların cezalandırılması gibi farklı boyutları olduğu için zaten adaletle muamele etmelerini de beklemiyordu kamuoyu." İfadelerini kullandı.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da, baskıların, sindirme operasyonlarının, adaletsiz tutumların her alanda tahammül edilmez boyutlara eriştiğini belirtti. Bakanlığın özel okulların arasında kendi siyasal çizgisine göre tercih yaptığını vurgulayan Karaca, “Bakanlık, siyaseten kendine yakın olmayan, yandaş olmayan bütün siyasal anlayışları, kişi yada kurumları devre dışı bıraktığını görüyoruz. Eğitim-Sen olarak böyle bir tutumu doğru bulmuyoruz. Bakanlığı siyasi mi yoksa eğitimle ilgili bir kriterle mi değerlendirme yaptığını bu tablo ortaya koymuştur. Tabloya bakıldığında siyaseten bir değerlendirme yapıldığı ortaya çıkmıştır. Madem eşit davranılmıyor, kendi yandaşları ve siyasal çizgisindeki kurumlar kollanacaksa diğer okulların açılmasına da gerek yok o zaman. Tamamını kapatsın, sadece kaynak aktarılmak için kullanılan kurumlar olmaktan çıkarılsın. Okullar sadece eğitim için var olmalı." şeklinde konuştu. CİHAN