"Senaryoyu Yazanlar Sevine Dursun, Biz Asıl Senaryoyu Yazan Rabbimize Sığındık”

"Senaryoyu Yazanlar Sevine Dursun, Biz Asıl Senaryoyu Yazan Rabbimize Sığındık”

Polislere yönelik operasyon kapsamında tutuklanan emniyet müdürü Osman Özgür Açıkgöz’ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz, “Onlar yazdıkları senaryoyu oynadıklarını düşünsünler ve sevine dursunlar, biz asıl senaryoyu yazan Rabbimize sığındık”...

Polislere yönelik operasyon kapsamında tutuklanan emniyet müdürü Osman Özgür Açıkgöz’ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz, “Onlar yazdıkları senaryoyu oynadıklarını düşünsünler ve sevine dursunlar, biz asıl senaryoyu yazan Rabbimize sığındık” dedi.

Zeliha Özlem Açıkgöz, “Bu topraklar her dönem bir bedel ödemiştir. Onlarca yıl yüzlerce yıl önce, savaşarak kan akıtılmış. Bugün de eğer bu bedel ödeme cezaevine girerek olacaksa ne mutlu bize, çok şükür.” ifadelerini kullandı.

Polislere yönelik operasyon kapsamında daha önce serbest bırakıldıktan sonra hakkında yakalama çıkanlardan emniyet müdürü Osman Özgür Açıkgöz tutuklandı. Avukatıyla birlikte gelerek kendi teslim olan Açıkgöz, devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amaçlı temin etmek iddiasıyla 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde geçici görevli hakim Fevzi Keleş tarafından tutuklama kararı verildi. Tutuklama kararında hakimin, dinleme ve izleme için mahkeme kararları alındığını ve buna göre bu işlemlerin yapıldığını belirtmesine rağmen tutuklama kararı vermesi dikkat çekti.

Karardan sonra açıklama yapan avukatlar, kendilerini müvekkillerinin tutuklanmasının üzmediğini hukukun bu kadar katledilmesine üzüldüklerini

söyledi.

Müvekkilinin idari pozisyonda olmasına rağmen tutuklandığını anlatan Avukat Kemal Şimşek, Şimşek, “İdari amir pozisyonunda olduğunu, herhangi bir dosyada herhangi bir işlemin takipçisi olmadığını sadece idareten yönlendirici olduğunu ifade etmesine rağmen, herhangi bir suç kastıyla hareket etmemiş olması, aleyhine delil olmamasına rağman sadece bir takım dinlemelerde devlet güvenliği gerekçesi gösterilerek ki onlarında içerikleriyle ilgili hala bir bilgimiz yok. Nedir bu yüksek devlet güvenliği? Normal kriptolu olmayan bir telefondan yüksek düzey bir yetkilinin normal bir telefondan konuşacağı gerekçe ne olabilir? Ne kadar büyük bir devlet güvenliği olabilir?” açıklamasında bulundu.

"POLİSLERİ OFİSİMİZDE SAKLADIĞIMIZI YAZANLAR MÜFTERİDİR"

Avukat Şimşek şunları söyledi; "Bizim müvekkillerimizi ofiselerimizde sakladığımız. Onlara yardım yataklık ettiğimiz herhalde bu şeye sokmaya çalışacaklar iddialarıyla aleyhimize haberler yapılmış. Şunu çok net söyleyebilirim. Varsa böyle bir iddia veya böye bir tespit yapıldıysa gelip ofislerimiz aranmadıysa bunun gereği yapılmadıysa zaten bu iddiayı veya bu tespiti yapan insanlar suç işlemiş olur. Böyle bir iddia yoksa böyle bir bulgu olmamasına rağmen sırf bizi yıldırmak veya korkutmak amaçlı yapılıyorsa ben bu konuda kamuoyu önünde bu haberleri yapanları yalancı müfteri ve insanlıktan nasibini almamışlar olarak tasvir etmek istiyorum kimse kusura bakmasın."

Başbakan Erdoğan’ın 'Bir proje geliştiriyoruz' ifadesini hatırlatan Avukat Osman Ertürk ise “O zamanın başbakanı şimdinin cumhurbaşkanı ‘bir projemiz var, bu projemizi mahkemeler kurarak yüzlerce binlerce dava açmayı düşünüyoruz’ dediği zaman ortaya çıkmıştı. Tüm halkımızın bu noktada bilinçlenmesi adına söylemek lazım. Bu insanların hiçbiri kaçmıyor hepsi geldi. Başkaları gibi yurtdışına kaçıp değişik yollardarn farklı ülkelere geçme gibi durumları belki hepsi yapabilirdi. Fakat hiçbiri yapmıyor. Hepsi yüreklerini ortaya koymuş bir vaziyette. Kaçıp saklanacakları veya saklayacakları hiçbirşey olmadığı için burdalar.” şeklinde konuştu.

Serbest kalan polis memuru Hasan Yüksek, karara sevinemediğini belirtti. Yüksek, “Çünkü Osman müdürümüz tutuklandı. Normalde tutuksuz yargılanmalıydı. Yakalama kararını memleketim Gaziantep’te öğrendim. Kendi imkanlarımla gelip teslim oldum. Hukuksuz bir şey yapmadık, hakim ve savcıların kararlarını uyguladık.” diye konuştu.

Tutuklanan Açıkgöz’ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz, Allah’a sığındıklarını vuruladı. Açıkgöz, “İnsanlar daha önce yazılan bir senaryoyuyu hakimi savcısı oynadığını düşünedursun. Çok daha büyük senaryo var, onu yazan da büyük Rabbim. Ben de ona havale ediyorum, onun sonucunu bekliyorum. Onlar şimdi mutlu olduklarını düşünedursunlar. Yaptıkları senaryoyu uyguladıklarını düşünedursunlar. Daha büyük bir senaryo var, biz de onu bekliyoruz dua ile inşallah. Üzülmüyorum ben.” ifadelerini kullandı.

"PARALEL DEĞİL İRAN AJANLARININ İNTİKAM OPERASYONU"

“Ne savunma yaparsak yapalım ellerindeki listeye göre tutuklama yapılacağı anlaşılıyor” diyen Avukat Kamil Ata, bu operasyonun İran ajanlarının ülkeyi ele geçirme operasyonu olduğunu savundu. Ata, “Burada İsmail’den bahsediyoruz. Ben daha başka birşeyden bahsetmek istiyorum. Bu sene, bu hafta Çaldıran savaşının 500. yılı. Çok ilgisiz bir şey söylemiyorum. 500 yıl önce Anadolu’dan sürülen bu İran ajanları yine geldiler başımıza musallat oldular, arkadaşların başına musallat oldular. Bugün ülkenin başına musallat oldular geldiler yine koridorda İsmaliller kaçıyor. 500 yıl önce Tebriz’den kaçan İsmailler bugün İstanbul Adliyesi Sarayının koridorlarından kaçıyor. İşte tüm yapılan budur. Tamamen bir algı operasyonu. Bugün paralel yapı operasyonu deniyor. Hayır burdaki operasyon İran ajanlarının ülkeyi ele geçirme operasyonudur, intikam operasyonudur. İran ajanlarının intikam operasyonudur. Paralel yapı diyen medyadaki arkadaşlara sesleniyoruz gelin şu dosyada bir tane paralel cümlesini bulun.” dedi.

Operasyon yapılan polislerin hayatlarında zikzak görmediğini aktaran Ata, “Hayatı fırıldaklıkla geçen insanlar, bu insanlara paralel yaftası vurmaya çalışıyorlar, paralel örgüt uydurmaya çalışıyorlar. Şundan emin olsunlar bu insanların hayatında zikzak, fırıldaklık yok. Bunlar Anadolu çocuğu ve görevlerini yapmışlar. Savcı talimat vermiş, mahkeme karar vermiş bu insanlar da bu memleket için uygulamış. Hepsi de diyorki yine görev düşse yine uygularız.” ifadelerini kullandı.

Vatandaşın henüz olaylara vakıf olamadığını kaydeden Ata, “17 tv kanalı, onlarca gazete bunları farklı şekilde anlattığı için vatandaşımız bunu duymuyor. Ama elbet bir gün bunlar duyulacak. Bu insanların kahramanca mücadelesi duyulacak ve o gün bu insanlara hak verecekler. Ancak bu sıkıntılı bir dönem. Bu insanlar bu sıkıntıyı bu millet için çekmeye de razı. Ama bu millet bir gün bunun farkına varacak.” diye konuştu.

Açıklamanın ardından avukatlar, tutuklanan Osman Özgür Açıkgöz’ün eşi Zeliha Özlem Açkıgöz’e üzülmemesi yönünde ifadeler kullanırken Açıkgöz, şunları kaydetti; “Bu topraklar her dönem bir bedel ödemiştir. Onlarca yüzlerce yıl önce, savaşarak kan akıtılmış. Bugün de eğer bu bedel ödeme cezaevine girerek olacaksa ne mutlu bize, ne mutlu size. Çok şükür. Allah razı olsun sizlerden. Çok şükür, sonucu bekleyeceğiz.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.