Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. (En'âm Suresi -59)

Mevsimler gelip geçmekte, zamanın çarkı içerisinde her şey değişmekte. Nihai hedefe doğru dünya dönmekte. Şu an etrafta sararmakta olan yapraklarda buna şahitlik etmekteler. Bu döngü içerisinde yaşamakta olan ve her anımıza bir imtihan sığdırılan bizlerin ise nihai hedefi nedir?

***

Kendi kendimi bazen sorguluyorum. Sorgulamanın önemine de inanıyorum. Büyük sorgu zamanı gelmeden önce insan kendini sorgulamalı ve o dehşet verici günün azabından kendini korumak için bütün varını ortaya koymalıdır. Tabiata baktığımız zaman yaratılan her şey ama her şey yaratılış amacı doğrultusunda hareket etmekte, görevini eksiksiz yapmaktadır. Peki, bizim yaratılış gayemiz nedir? Ve bizler yaratılış gayemiz doğrultusunda görevimizi tam yapabiliyor muyuz?

Bunca nimetin bizim emrimize verildiğini belirten Yüce Rabbimiz Bakara Suresi 22. Ayette bize bu gerçeği hatırlatmaktadır:

“Rabbiniz ki, sizin için yeri döşek, göğü bina kılmıştır; gökten su indirmiş, bununla sizin için rızık olarak çeşitli ürünler çıkarmıştır; artık siz de bile bile O’na eş ve ortaklar koşmayın.”

***

Evet, vakit kış vaktidir ve yapraklar birer birer sararıp düşmektedir. Tıpkı insanoğlunun birer birer bu dünyadan ayrılması gibi. Ve her şey bize bir gerçeği işaret etmektedir. O gerçek ise bu dünyanın başlangıcından itibaren bir sona doğru hareketini devam ettirmesidir.

Bu sonbahar hüzün mevsimidir ama bahara gebedir. Bu ağaçlar yaprak dökmektedir ama yemyeşil yapraklarla canlanmaya muştulamıştır kendini. Bizler de bu geçici dünyanın değil ebedi yurdun hayali ile yani Rıza-i İlahiyi ve Vakıa Suresi 26.Ayet-i Kerime de işaret edilen “Sadece “selâm!”, “selâm!” sözünü işitirler.” Diye vurgulanan “Selam” yurdunu hasretle beklemekte, korku ve ümit arasında kulluğumuzu icra etmekteyiz.

“Selam” yurduna kavuşmak için çaba sarf edenler ne mutlu.

“Selam” yurduna kavuşmak için kulluk edenler ne güzel.

Selam, dua ve muhabbetlerimle.