ŞEHİTLER

Kim olduğunun, hangi takımı tuttuğunun pek önemi kalmıyor o anda...

İnsan olman yetiyor...

Çünkü, duyguların var...

Üzülmek gibi, sevinmek gibi...

Ya da ağlamak gibi, gülmek gibi...

Her şeyi yaşarsın...

Aynen Çarşamba günü Eskişehir'de yaşadığımız gibi...

Sevinmeye, hatta çıldırmaya ramak kalmışken, Şırnak'tan gelen kötü haber, Eskişehir tribünlerine dalga dalga yayıldı...

16 vatan evladının şahadet haberini yüreğimizin en derinliklerinde hissettik...

O saatten sonra kupayı kimin kazanacağının ya da kaybedeceğinin bir anlamı kalmadı...

En azından benim için...

Ülkenin özenle yetiştirdiği 16 asker, 16 can, 16 ana kuzusu toprağa düştü...

Ne diyebilirim ki “Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun” demekten başka...

Türkiye'nin başı sağolsun...

Atiker Konyaspor kupayı sonuna kadar kutlamalı, ama hassasiyetleri de göz ardı etmemeli... Çünkü, 16 vatan evladının yüreklerimizi yaktığı bu mübarek ve hassas günlerde abartılı kutlamalar, özellikle böyle durumlarda çok daha duyarlı olan Konya halkına yakışmaz.

xxx

TARİHİ KOCAMAN YAZDI

“Kocaman”lı manşetler, “Kocaman”lı başlıklar ezberlenmiş olsa da, gazetelerin vitrinlerini süslemeye devam edecek gibi...

İsteseniz de istemeseniz de “Kocaman”lı manşetleri, “Kocaman”lı başlıkları attırmaya devam edecek Aykut Kocaman...

Aykut Kocamanla ilgili söyleyeceğim bir-iki şey var...

Birincisi şu;  Türkiye'de futbolla ilgilenen hemen hemen herkesin, özellikle de Konyaspor ve Fenerbahçe taraftarlarının dört gözle beklediği “Konyaspor'da kalıyor mu, gidiyor mu” sorusunu “önümüzdeki hafta içerisinde netleştireceğim, ama şimdi değil” diyerek, kupa sevincinin önüne geçmediği için...

İkincisi ise Anadolu takımlarını “sütçü beygiri” gibi gören, Türk futbolunun Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi, eli maşalı kulüplerini sollayarak finale geldiği, finalde de bu sezonun flaş ekibi Başakşehir'i taca çıkartarak kupaya uzandığı ve bu şehrin “makus” talihini değiştirmeye devam ettiği ve tarihe not düşürdüğü için...

Sağolsun...

Bu kupayı şehir de, kendisi başta olmak üzere, başkan ve yönetim de dibine kadar hak etti.

Bu kulüpte “devam” dese de, “tamam” dese de yolu açık olsun.

xxx

KUPALI ÜRÜNLER

Atiker Konyaspor tarihinde ilk defa hafife alınmayacak bir başarı elde ederek, “Türkiye Kupası”nın sahibi oldu...

Ahmet Şan başta olmak üzere, bu kulübü yönetenler, özellikle kupalı ürünlerden KULÜP ADINA, altını çizerek bir daha söylüyorum KULÜP ADINA inanılmaz gelirler elde edebilirler...

Başkan Şan, kupanın marka değerini artırmak, iyi işletmeci ya da işletme bilgisi yüksek olan, daha doğrusu bu konularda dahi olan,  profesyonel anlamda iyi bir pazarlama direktörü veya pazarlama müdürü ile anlaşabilir...

“Türkiye Kupası”nın rantını, kişiler değil, kulübün kendisi yemelidir...

Bir sürü üründen, yani forma gibi, tşört gibi, bardak-çanak, anahtarlık, kalem vs gibi eşyalar satışa sunulabilir ve bundan da iyi bir gelir elde edilebilir...

Açık ve net konuşuyorum; kendisini değil, kulübü zenginleştirecek insanlar bulunmalı, hem kulübün hem de ürünlerinin marka değeri artırılmalı...

Kulübün zenginleştirdikleri ya da zenginleştirecekleri değil, kulübü zenginleştirecekler tercih edilmeli...

NOT: Meram Belediye Başkanı Fatma Toru Hanımefendinin kupanın anıtını Meram ilçesine yapma fikrini çok narin, çok nazik bir girişim olarak düşünmüştüm. Ancak, kupanın kazanıldığı aynı gün 16 vatan evladının şehit olmasından sonra, bu düşüncem değişti. Fatma Başkan, kupa yerine şehitlerin anıtını düşünürse, hem gözümüzdeki hem de gönlümüzdeki değeri iki kat daha artacaktır.