Şehirleri insanileştirmek
Söz aday adaylığındaki kısır çekişmelerden dolayı yerel seçimler öncesi aday adaylarının vatandaşa anlattıklarına ve hedeflerine bir türlü gelemedi.
Belediye Başkanlıklarına talip olanların yaşadığımız şehrin geleceğine ilişkin o anlı şanlı projelerini çok duyamadık.
Projelerini açıklayanlar da tabir caiz ise kuru gürültü arasında kaybolup gitti.
Biz eminiz ki her seçim olduğu gibi bu seçimde de bize eski tabirle anlı şanlı projelerini açıklayacak adaylar ve aylar süren hazırlıkları vardı.
Bu şehri modernleştirecek, insanların hayatlarını en rahat şekilde geçirmelerini sağlayacak aileleri ile birlikte kendilerini iyi hissedecekleri bir ortam oluşturmak için bin bir emekle hazırlanmış çalışmaları vardı görücüye çıkacak.
Ama olmadı. Yapamadılar.
Daha doğrusu yaptırmadılar.
Hem de kendi partileri tarafından engellendiler.
Hatta kendi partileri bu projeler ortaya çıkmasın diye türlü engeller çıkardılar.
Bu sadece kendilerinin ortaya bir proje koyamadıklarından değil elbette.
Her insan gibi onlarda çalakalem bir şeyler hazırlar ortaya çıkarlardı. Yani bir kıskançlık meselesi olarak görmüyoruz bu engellemeyi.
Daha başka bir sebebi olmalı diyoruz.
Hatta biraz daha ileri giderek iktidar partisinin yöneticileri ve aday adayları bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar diyoruz.
Aday adaylarının vatandaşlarla direkt bir ilişki kurmaları engelleniyor diyoruz.
Bir kaç açıklama birkaç afiş ile süreç tamamlansın ve bitsin istiyorlar.
Hatta daha önceki seçimlerde gördüğümüz gibi aday adaylarının bir gazeteci heyeti ile gazetelerde veya televizyonlarda bir araya gelip fikirlerini anlatmaları hiç istenmiyor.
Üstelik aday adaylarının hedefleri ve yapacaklarını anlatmaları bakımından kendi aralarında bile bir toplantı düzenlenmesine sıcak bakılmıyor.
Bunun sebebi aday adaylarının parti teşkilatlarına mahkûm olmaları isteği gibi görünüyor.
Sadece bize bağımlı olsunlar, sadece bizim dediğimiz yapsınlar veya sadece bizim dizimizin dibinden ayrılmasınlar düşüncesine benziyor bu gördüklerimiz.
Bu düşüncenin şehri son 15 yılda getirdiği yeri hep beraber yaşıyoruz.
Şehrin imar planlarındaki yanlışlıkların sonucu olarak yoğunluğu gittikçe artan trafiğin oluşturduğu aşırı gürültü hemşerilere ıstırap ve sıkıntı olarak yansıyor.
Hâlbuki son 3 seçimde verilen sözlere ve yapılan vaatlere dönüp bir baktığımızda ne kadar yanıldığımız hatta aldatıldığımızı göreceksiniz.
Son 15 yılda bu şehir vaat edildiği gibi gelişme yaşamayı bırakın her geçen yıl daha da kötüye gitmiştir.
Güya fiziki belediyeciliği tamamladıklarını ve kültürel belediyecilik yapacaklarını iddia edenlerin bütün vaatleri fos çıkmış özellikle çevreye verdikleri zarar tepe noktasına ulaşmıştır.
Daha açıkçası yerel yöneticiler şehrimizi insanileştiremedikleri gibi insanımızı da şehirleştirememişlerdir.
Modernizm kıskacında sıkışıp kalan hemşerilerinin kültürel ve dini geçmişleri ile buluşmasını sağlayamadıkları için sonuçta, karşımıza seçimden seçime oy için müracaat edilen ve medya ile uzaktan kumanda edilen hale getirilmiş belediye yönetimlerinin yanlışlarına karşı çaresiz ve tepkisiz kalan yığınlara dönüştürülmüş bir kitle ortaya çıkarmışlardır.
Şehrimize gelince;
Yaptıkları kentsel dönüşümlerde ve tarihi eser düzenlemelerinde bile kişisel rantların ön plana alındığı Sayıştay raporlarıyla belgelenmiş bir yağma alanı oluşturulmuştur.
Bu köhne düşünce ve hastalıklı ruh halinin oluşturduğu yapıdan kurtulmak kolaydır.
Öncelikle teşhis gerekli, sonrasında ise değiştirme iradesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.