Seçimin faturası devlete

Türkiye’nin heyecanla beklediği 12 Haziran seçiminde adaletli bir yarışın olmayacağını ifade eden Saadet Partisi (SP) Konya Milletvekili Adayı Av. Mustafa Derbentli, devletin kasasından 200 trilyon liraya yakın yardım alan bir parti ile kendi çabaları ile seçime giren partinin arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi. Derbentli, “12 Haziran seçiminde her hangi bir yarış olmayacak. Çünkü yarışa taraflar eşit şartlarda başlar ve yarış başladıktan sonra taraflar meziyetlerini gösterir. Oysa devletten 200 trilyona yakın para alan ve devletin tüm kurumlarını sonuna kadar kullanan bir parti var. Ne yazık ki seçim çalışmaları devletin uçakları ve vasıtaları ile yapılmaktadır. Açılışlar bahanesi ile tüm Türkiye dolaşılmakta ve fatura devlete çıkartılmaktadır. Diğer tarafta devletten tek kuruş almayan bir kısım partiler de var. Ayrıca 12 Eylül Darbesi’nin kalıntısı olan yüzde 10 barajı ile boğmaya çalışılan halk iradesi mevcuttur. Şimdi sormak lazım bu seçimin neresi adil? Kuzulara şah olsa bu paylaşımı kurt yapmaz” dedi.

Türkiye’nin şu an itibariyle sorunlarla boğuşan ancak sorunların gösterilmediği bir ülke konumunda olduğunu da dile getiren Derbentli, “Ahlaki yozlaşma, ekonomik yetersizlik, cari açık, işsizlik ve terör gibi Türkiye’nin birçok sorunu vardır bunları tespit etmek lazım. Ülkemiz her zaman dinine bağlı ve ahlaklı nesiller yetiştirmiş bir ülkedir. Ancak Tanzimat’la başlayan kültürel ve ahlaki yozlaşma ne yazık ki bugün had safhaya ulaşmıştır. Bunu gören Muhterem ve Merhum Erbakan Hocamız, 1969 yılında siyasete atılırken ilk slogan olarak, ‘Önce ahlak ve maneviyat’ demiştir. Bu yüzden de Milli Görüş partilerinin hep çalışmaları bu iki olgunun muhafaza edilmesi ve ileri aşamaya götürülebilmesi olmuştur. Bu yüzden imam-hatiplerin sayısı artırılmış, bu yüzden Kur’an Kursları teşvik edilmiştir. Yıllardır Siyonistler bu millet üzerinde birçok oyun oynamış ve bu oyunun aslını da İslam’dan uzaklaştırma ve ahlaksız bir toplum yetiştirme üzerine olmuştur” diye konuştu.

Toplumda tasnif edilmeyen olayların da her geçen gün arttığını ve üzülerek gözlemlediklerini ifade eden Derbentli, “Ülkemizde cinayetin ve tecavüzün olmadığı bir gün geçmiyor. Meyhanelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Hayatını kendisini satarak sağlayan kadın sayısı korkutucu sayılara gelmiştir. Park yerleri ailecek gidilemeyecek yerler haline gelmiştir. Toplu taşıma araçları bile artık insanları utandıracak yerler haline dönüştü. Bu tür durumlara duyarsız kalan devlet kurumları ve siyasi partilerle beraber duyarsız bir halk kitlesi ile de karşı karşıyayız. Şimdi sormak lazım ne zaman bu gidişe dur diyeceğiz? AKP mensupları hangi ülkede yaşıyor? Bu yaşananları görmüyorlar mı? Refah Partisi’ndeyken Ermeni Manokyan’ın genelevinin önünde kadınların satılmasını protesto etmek amacıyla eylem yapan Sayın Başbakanımız şimdi bu ahlaksızlıklara niye çözüm getirecek çılgın projeler üretmiyor” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda hükümetin tüm olaylar karşısında sessiz kaldığına da dikkat çeken Derbentli, şu görüşlere yer verdi: Sayın Başbakan sizin zamanınızda yaşananlar iyi mi? Ne değişti? Kötülük aynı kötülük ama devletin başındakilerin dışında değişen yok bilakis artma mevcuttur. Buradan AKP’ye destek veren sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum sizi kim susturdu? Niye hakkı haykırmaktan çekiniyorsunuz? Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin bir sözü var, ‘Kendi rahatını arayanlar milletinin felaketini hazırlar’ der. Peki, tüm bu sorunlara karşı çözüm nedir? Çözüm milli ve manevi kalkınmadır. Bu amaçla Saadet Partisi öncelikli olarak aileyi güçlendirecek ve vereceği destek ile aileleri ekonomik darboğazdan çıkartacaktır. Evlilik desteği ve her çocuk için devlet tarafından mali destek verilecektir. Beşikten mezara sağlık güvencesi verilecektir. Okullarda din dersinin kapsamı amacına uygun hale getirilecektir. İmam hatiplerin orta kısmı yeniden açılacak, Osmanlıca seçmeli ders olacak, 8 yıllık kesintisiz eğitim 4+4+3 şeklinde değiştirilecektir. Üretim artırılarak vatandaşların iş bulması sağlanacak iş bulamayan vatandaşlar mali açıdan desteklenecektir. Yapılacak yardımlar onur zedelemeden yapılacak kimse deşifre edilmeyecektir.”

ALİ SAİT ÖGE