Seçim yardımları adaletli dağıtılmıyor

İktidar ve muhalefet partilerinin aldıkları seçim yardımı ile seçime gittiklerini ancak diğer partilerin bu haktan mahrum bırakıldığını ifade eden Arı, “Bizim gibi halkın gücü ile ayakta duran partiler bırakın seçim yardımı almayı teşkilatlarını kuracak para bile bulamıyor” dedi. Demokrasilerin çoğunluğun iradesine dayalı rejimler olduğunu da hatırlatan Arı, “Demokrasinin amacı halkın güvenlik, özgürlük ve refahını sağlamaktır. Bunların Temini için rejimin temel yasası olan Anayasa’yı halk yapar, evrensel ve temel kuralların uygulanması ise demokrasinin olmazsa olmaz şartlarıdır. Biz de ise yıllardır uygulanmayan başlıca temel kurallar, seçim yardım paralarının adaletsiz dağıtılması, Milletvekillerini halkın seçmemesi, yüzde 10 seçim barajı ile halkın yüzde 45’nin oylarını meclis dışında bırakılması. Bu tür adaletsizlikler bir kısım partilere hazine yardımı yapılması toplum ahlakını bozmakta, partiler arası seçim yarışındaki dengeleri yok etmektedir” dedi.

Bu temel kuralların uygulanmaması nedeniyle TBMM’nin yıllardır halkın meclisi olmadığını dile getiren Arı, “Temayüller, ön seçimler hepsi palavra. Ön seçimde ikinci sırada yer alan bir ismin listeye girememesi ne kadar demokratik tartışılır. Bunun içindir ki yıllardır ülkemizde hukukun üstünlüğü değil, güçlünün hukuku hüküm sürmektedir. Demokrasilerde söz milletin olmalıdır. Yıllardır azınlığın çoğunluğa hükmettiği böyle vesayetçi anti-demokratik bir düzenin de sonucunda Birleşmiş Milletlerin son yaptığı bir değerlendirme neticesinde, ‘Yaşam Kalitesi’ endeksinde ülkemiz 83. sırada yer almaktadır. Ayrıca gelir dağılımındaki adaletsizlik ise en üstteki yüzde 20’lik azınlık milli gelirin yüzde 46’sını en alttaki yüzde 20’lik fakir halk ise milli gelirin sadece yüzde 4,5’ini almakta. Böyle bir adalet ve demokrasi olamaz” diye konuştu.

BBP olarak iktidar ve muhalefetin ihmal edip yapmadıklarını kendilerinin yapacaklarını da sözlerine ekleyen Arı, “12 Haziran’da söz milletin olacaktır. Yıllardır ihmal edilerek fakirlik ve yoksulluğa mahkum edilen köylü, çiftçi, emekli, işçi, memur, küçük esnaf dul ve yetimlerin güvenlik ve özgürlüğünü sağlayarak refahını yükselteceğiz” diye konuştu.