Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Şeb-i Ârus mu? Yoksa Konser ve Gösteri mi?

Şeb-i Ârus mu? Yoksa Konser ve Gösteri mi?

Mevlâna ihtifal töreni haftası ve Şeb-î Ârus yani “Vuslat Gecesi” anısı gerilerde kaldı.

***

Mevlevî Dergâhı’nın bugün de bildiğimiz Mevlâna Müzesi içinde Selçuklu’dan Osmanlı Devleti’ne kadar yaptıkları “Semâ” ayinleri Cumhuriyetin kuruluşu ile tekke ve zaviyelerin kapanması kararından nasibini almış ve kapanmıştı.

***

Dağılan derviş ve semazenler kendi memleket şehir ve köylerine hüsran içinde dönmüşler ki…

Rahmetli babamın öğretmen olduğu Konya-Hadim-Gaziler Köyü’ndeki “Derviş” ismi ile anılan rahmetli olan yaşlı Mustafa amcanın yaşamından algılanmıştım.

Dergâhın kapanışı ile ağlamalı ayrılış neticesi gözlerini kaybeden derviş amcaya babam ilgi gösterir yemeğe davet eder sohbet yapardı.

***

Bu sohbet esnasında Mevlâna’nın eşsiz mütefekkirliğini anlatır bu arada âmâ gözleri ile Semâ dönüşü yaparken izleyen etrafındakiler yanında, çocukluk halimde bana bile huşu verirdi.

Doğrudan elbisesi yani tennuresiz (bol etekli beyaz entari)  olarak dönerken bile…

Bu günkü semazen olarak dönenlerden bir ikisi hariç semâ kaidesi dışı dönüşlerin olan…

Başı dik, her iki kolunu yarım daire şeklinde havaya kaldırış ve sol ayağını da kaldırarak dönüşümünün aksine…

Sunduğum semazen resminde görüldüğü gibi başı hafif sağa eğik, sağ kolu baş yarısına kadar kalkmış avuç içi Semâ’ya bakarken sol kolu omuzdan biraz aşağıya sarkık avuç içi yere bakar halde ve sağ ayağını sol ayağı üstünden geçirip dönüş yaparken bile etrafımızda rüzgâr hâsıl olmakta idi.  

Bendeniz de Hz. Mevlâna’nın büyüklüğü yanında Mevleviliği de o yıllarda öğrenmiştim.

***

Anlattığım bu Semâ dönüşleri 1958 yılına kadar ücret almadan aşkla dönen semazenlerin aşkla huşu içinde dönüşleri idi.

Törenlere ücret alınmasının başlamasıyla onların nedense semazenliği bırakmalarından sonra…

Mevlevi aşkı yerleşmiş olmayabilen semazen yetişmeleri ile yapılan sema içindeki birkaç semazen dışında gerekli semayı yapılamamaktadırlar.

***

Maalesef yıllardır yazdığım hatta ilgililere duyurmama rağmen semazenlerin çoğu sağ el de sol elde başın üstünde sadece sağ el avucu yukarıda sol aşağı dönük kimi baş düz kiminin ayağının ikisi ile dönüş yapması ne derece doğru bilemiyorum.

2003 yılında beraber izlediğimiz Pakistanlı dostum. Siz Vuslat Gecesi mi yapıyorsunuz yoksa siyasilerin konuşmaları, konser ve gösteri mi? Ya alkışlar neyi söyler diye irdelemişti.

***

2013 yılına geldik. Değişen sadece siyasilerin konuşmaması olmuş. Başkaca hatta Konya Musiki Topluluğu bile yokmuş gibi aynı sanatçıya hayli ücret ödeyerek konser verdirmekte inat etme, birde değerli sanatçımızın izleyenlere eğilerek selam vermesi ile vuslat gecesinde alkış olmaz düsturundan çıkılarak alkışlara boğdurması vuslat gecesine yakışmakta mı acaba?

Semazenlerin yine bir aşkla değil de “işte dönüyoruz anlamı” altında yanlış sema yapmaları devam etmiş oldu.

Böylece…

TV yayınlarında bile “güzel gösteri idi” denilmesi ve yazılması ile

“Vuslat Gecesi mi? Yoksa konser ile gösteri haline mi geldi?” Düşüncesini ortaya koydu.

***

Ne diyelim her yiğidin bir yoğurt yemesi olur ama Hazreti Mevlâna’nın ruhu nasıl karşılar bilemem.  

***  

Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…

semazen-ii.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Güldağ Arşivi