Afrin harekâtı başarılı bir şekilde devam ediyor. Biz bu yazıyı kaleme aldığımızda, Mehmetçik ve ÖSO birlikleri, adım adım Afrin’e yaklaşıyor. Afrin teröristlerden temizlendikten sonra Münbiç’e girecek. İnşallah Fırat’ın doğusu da terörden temizlenir, emperyalist güçlerin çanlarına ot tıkanır ve geldikleri gibi giderler.

Biz savaştan yana değiliz, milletimiz de savaştan yana değil. Kapıya gelirse sessiz de kalamayız. Bu peygamber buyruğudur. Güney sınırımızda bir terör koridoru oluşturulmakta nihai hedef Türkiye olduğu için milletimiz harekete geçmiştir.

Bunu görememek, basiretsizlik ve aymazlıktır. Bu bağlamda Türk Tabipler Birliği’nin, “Savaşa hayır!” diye bir beyanat vermesi emperyalistlerin yanında saf bağlamasının bir delilidir. 

TTB, 25 Ocak 2018 tarihinde Afrin operasyonuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada özet olarak şöyle dedi: “Savaş, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur; savaşa hayır, barış hemen şimdi!”

TTB, bu beyanatı Emperyalist ABD’nin ve Rusya’nın Suriye’yi paylaştıkları zaman verselerdi bir değeri olurdu.  Şimdi Suriye diye bir ülke kalmadı; ABD, Fırat’ın doğusunu işgal etti ve orada 20 tane üs oluşturdu. Rusya ise rüyasında bile göremediği Fırat’ın kuzeyini işgal ederek sıcak sulara indi. ABD, ayrıca güney sınırımızda bir terör koridoru oluşturarak Akdeniz’e ulaşmak istiyor. Bu durumda nihai hedefi Türkiye’dir.

Ey TTB! Bu durumda milletimiz elini böğrüne koyarak beklesin mi? Bu milletin hem ekmeğini ye, suyunu iç, havasını teneffüs et,  savaş kapıya gelince böyle bir beyanat ver öyle mi? Bu mankurt olmak değil de nedir?  Bu, bir ihanet değil mi? Bu, bir aziz milleti ve değerlerini hafife almak değil mi? Söyleyin.

Ey TTB! Dünyanın idaresi emperyalistlere verilirse savaş, fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açar.  Fransa’nın Cezayir’de, bazı Afrika ülkelerinde onarılmaz tahribata sebep olmadı mı? Halen tahribata devam etmiyor mu?  İngiltere de öyle, Rusya’da öyle. Batılı emperyalist ülkelerin hepsi böyledir. Bunlar hastalıklı değil de Afrin harekâtını başlatan aziz milletimiz mi?

Ey TTB!  Batılı emperyalistlerin tahribatına seyirci kalmak, onları el altından desteklemek ve onlara mani olmak için Afrin harekâtına karşı çıkmak için bu şekilde bir beyanat vermek ruhsal bir hastalık sorunu değil de nedir?

Ey TTB! Bil ki, sağlık sorunu yaşayanlar, “İ’layı kelimetullah’ı” cihana hâkim kılma prensibini kendisine düstur etmeyenlerdir. Unutmayın ki “İ’layı kelimetullah,” hak ve adalet,  sağlıklı yaşam biçimidir.

Ey TTB! İslam hukukuna göre, “İ’layı kelimetullah’ın” karşısına dikilen ve bu düsturu cihana hâkim kılınmasının karşısında duranlara “HARBİ” denir. İşte Afrin harekatı bunun için başlatılmıştır.

Ey TTB!  Bakın, Yahudi Allah’ın ayetlerini yalanladıkları, birçok peygamberi haksız yere öldürdükleri için ve adaletle hükmeden hâkimleri katlettikleri için Allah’ın lanetine uğramış ve bu yüzden dünyanın her tarafına sürgün edilmişlerdir.

Ey TTB! İşte biz “İ’layı kelimetullah’ı” arkamıza alıp, Batı’yı körü körüne taklit edince Küçük Asya’ya sıkıştırıldık. Şimdi de Yahudi’nin, “Arz-ı Mevdu”u gerçekleştirmesi için güney sınırımıza terör örgütü koridoru oluşturuldu. Mehmetçik şimdi bunu aşmak için Afrin’dedir.

Ey TTB! Sen bu gerçeği anlayamazsın. Unutma ki Afrin harekâtı senin de tedavi edilmene zemin hazırlayacaktır. İslam tarihine bir bakın Mekke’nin (630) fethinde Ebu Süfyanlar Müslüman oldu ve büyük hizmetler sundular. 

Ey TTB! Gelin sözünüzü geri alın, Mehmetçiğin yanında yer alın ki sizler de Ebu Süfyanlar gibi kurtulun.

Ey TTB!  Sonuç olarak diyoruz ki; savaş emperyalistlerin elinde insanda ve doğada tahribata sebep olur,  ruhsal sorunlara ve halk sağlığı sorunları açar. Mehmetçiğin elinde deva olur, tarih buna şahittir. Çünkü o sadece ve sadece “İ’layı kelimetullah” için cihad eder. Hak ve adaleti hakım kılmak için savaşır. Mehmetçik bunun için Afrin’e girmiştir.  Hoşça kalın.